Dans

47.7K 2.4K 210
                                    

Hava karardığında her zamanki gibi kadınlı erkekli bütün sürü üyeleri ateşin başında toplanmıştı. Küçük kurtlar ise uyku saati geldiğinden dinlenmeleri için yataklarına gönderilmişti. Anne ve babaların eğlenerek günün stresini attığı bu saatler, tüm sürünün bir araya gelerek kaynaşmasına vesile oluyordu. Genç kızlar ve erkekler ise bu eğlenceli saatleri birbirleriyle tanışıp, flört ederek geçiriyorlardı.

Bu gece diğer zamanlara göre daha farklı durumlar da yaşanıyordu.

Sürüye misafir olan üç eş adayının etrafı, genç kızlar tarafından abluka altına alınmıştı.

Sürünün erkekleri ise bu duruma karşı duydukları memnuniyetsizliği, yeni gelenlere karşı attıkları öfkeli bakışlarla belli ediyordu.

Bu gece meydana gelecek en ufak bir olumsuz durumda, ortalık yangın yerine dönecek gibi görünüyordu.

Gruba doğru baktığımda bu gecenin gözdesinin Doğu olduğu anladım. Kızlar onu tanımak için ardı ardına sorular soruyor, Doğu ise tüm centilmenliğiyle her soruya cevap vermek için uğraşıyordu.

Kuzey her zamanki mesafeli tavırlarıyla, cool erkek imajını bozmadan gruba dahil oluyordu. Ona baktığımı hisseden Kuzey, siyah gözlerini soru soran kızın üzerinden ayırıp tüm ilgisini bana yöneltti.

Gecenin sürprizi ise Batı'ydı.

Düşünceli bir şekilde grubun yanında duruyor, konuşmalara katılmadan ciddi bir şekilde sadece dinlemekle yetiniyordu. Batı'nın bu hali dudaklarımın hafifçe iki yana kıvrılmasına neden oldu. Onun böyle davranacağını daha önceden bilsem pençelerimi gelir gelmez ellerine geçirmeyi ihmal etmezdim.

Sürünün müzisyeni Koray bu akşamki canlı performansına başladığında, ortamdaki gerilim biraz yatışır gibi oldu. Müziğin etkileyici notaları sürünün ruhuna işleyerek kanlarını hareketlendirmiş, bunun sonucunda alan bir anda dans eden çiftlerle dolmuştu. Ateşin başında her zamanki yerimde otururken, Kuzey'in etkileyici ses tonunu duydum.

"Umay, benimle dans etmek ister misin?"

Uzattığı eli tutup ayağa kalktım. Bu akşam üzerime buz mavisi bir tulum giymiştim. Kuzey ise her zamanki gibi siyahlara bürünüp tarzından ödün vermemişti.

Müziğin ritmine uygun bir şekilde ateşin etrafında dönerken, birleşen ellerimizden gelen ısı vücut sıcaklığımın bir anda yükselmesine neden oldu. Diğerleri bana dokunurken hiç bir şey hissetmezken, Kuzey'in bir dokunuşuyla vücudumda değişiklikler başlıyordu.

Kuzey’in sıcak nefesini yüzümde hissettim."Bu sabah Cenk'le dövüşürken seni seyrettim. Çok iyi dövüşüyorsun."

Tek kaşımı havaya kaldırdım ve dipsiz bir kuyuyu andıran siyah gözlerinin içine baktım. Bu hareketim dudaklarımızın arasındaki mesafeyi iyice azalttı. "Sana katılmıyorum. Aslında bu sabah çok vasat dövüştüm. En iyi dövüşüm olduğunu söyleyemem."

Kuzey kaşlarını hafifçe çattı. "İşte bu yüzden çok iyi dövüştüğünü düşünüyorum."

Söylediklerinden hiçbir şey anlamamıştım. Bu bakışlarımdan da belli olmuş olacak ki Kuzey açıklama yapmaya devam etti. "Bu yaşıma kadar öğrenmediğim dövüş tekniği kalmadı. Günümün büyük bir bölümünü spor yaparak geçiriyorum. Bugün rakibin performansını arttırsın diye kendinden ödün verdin. Kendini rakibinin seviyesine göre ayarlamak, uzmanlık gerektiren bir iştir. Bu yüzden bu sabah güzel dövüştüğünü söylüyorum."

Kuzey dövüş konusundaki kabiliyetini yaptığı gözlemlerle de ortaya koymuştu. Bir gün rakip olarak onu karşımda görmeyi çok isterdim.

Kuzey’in bakışlarında merak pırıltıları vardı."Batı ile aranızda ne geçti? Bugün duş yapmak için yanımızdan ayrıldığın zaman, senin arkandan o da eve girmişti. Bir süre sonra dışarı çıktığında ise elleri kanıyordu ve üzerinde pençe izleri vardı."

Kuzey'e gizem dolu bir gülümseme gönderdim. Batı’nın aramızda geçenleri kimseye anlatmaması beni şaşırtmıştı. Bu ondan beklediğim davranış şekli değildi, işler iyice ilginç bir hal almaya başlıyordu.

"Bunu Batı'ya sor istersen. Neler geçtiğini isterse sana anlatır."

Kuzey bu gece çok ısrarcıydı. "Batı'ya sordum ama cevap alamadım, şansımı bir de sende denemek istedim. Ayrıca evden dışarı çıktığından beri de, kendisi gibi davranmıyor. Adamın karakteri değişti, resmen bambaşka bir Batı oldu."

Tam yanıt vermek için dudaklarımı araladığımda, "Eş değiştirme," diyen Doğu'nun sesini duydum. Doğu kendi partnerini Kuzey'e bıraktı ve beni kollarının arasına aldı.

Doğu’nun yeşil gözleri gecenin alacakaranlığında bile çok parlak görünüyordu. "Bu akşam çok güzelsin Umay. Söylediğim lafa bak şimdi. Sen her zaman, her halinle çok güzelsin."

Doğu’nun iltifatı beni gülümsetti. "Teşekkür ederim Doğu, sen de çok yakışıklısın. Kızların favorisi bu akşam sensin gibi görünüyor," diyerek bu akşamki gözlemimi onunla da paylaştım.

Bakışlarım alanın kenarına doğru kaydığında bir grup kızın aralarında fısıldaşarak Doğu'yu izlediğini gördüm. Kızların bu hali Doğu'nun da dikkatini çekmiş olacak ki, onlara baştan çıkarıcı bir gülümseme göndermeyi ihmal etmedi. Gözlerim bu sefer Kuzey'in bulunduğu yöne ilişince, dans etmeyi bıraktığını ve ilgisinin benim ve Doğu'nun üzerinde olduğunu gördüm.

Doğu kenarda bekleyen kızlardan bakışlarını ayırdı ve ilgisini tekrar bana yöneltti. "Ben sadece senin favorin olmak istiyorum. Onlar küçük, hoş çocuklar benim gözümde. Bu yönümü hiç sevmiyorum ama karakterim yüzünden centilmenlik yapma huyumdan da bir türlü vazgeçemiyorum."

Doğu müziğin ritmine uygun bir hareketle beni geriye doğru yatırdı, birkaç saniye beni bu pozisyonda tutarak sert bir hareketle kendine doğru çekti. Doğu’nun bu hareketinin sonucunda vücutlarımız, arasında boşluk kalmayacak şekilde birbiriyle temas etmiş oldu. Bu pozisyon hoşuma gitmediğinden hemen kendimi geri çektim, böylelikle aramızda biraz mesafe bırakmış oldum.

Doğu'nun çok iyi bir dans partneri olduğunu kabul etmek hiç de zor değildi ama ben bir aylık sürenin daha başındayken kimseyle fazla samimi olmak istemiyordum. Doğu müzik kesildiği zaman önümde eğilerek selam vermeyi ihmal etmedi. Doğu karşısında ki kadına bir prenses gibi hissettirmeyi iyi biliyordu. Ben de karşılığında önünde zarif bir reverans yapmayı ihmal etmedim.

Dans etmek beni susattığından içeceklerin olduğu masaya yöneldim. Birkaç adım attığımda Batı’nın elinde iki kadehle bana yaklaştığını gördüm.

Batı ile karşı karşıya geldiğimizde itaat ifadesi olarak, tek elini elindeki içecekle birlikte havaya kaldırdı ve başını yana doğru eğerek koluna yasladı. Bu hareketi sürü dilinde benim üstünlüğümü kabul ettiği anlamına geliyordu.

Batı "Lupam, susadığınızı düşündüm," derken başı hala yana doğru eğikti.

Müzik sustuğu için herkesin dikkati bize yönelmişti ve sürü üyeleri Batı'nın elindeki içeceği alıp almayacağımı görmek için merakla bekliyordu.

Onları fazla bekletmeden kadehi Batı'nın elinden aldım."Teşekkür ederim Batı, ben de bir şeyler içmek için masaya gidiyordum."

Batı’nın teklif ettiği şeyi kabul etmem de sürü dilinde yaptığı hatayı affettiğimi gösteriyordu. Batı’da verdiğim mesajı almıştı, başını mutlu bir şekilde kaldırdı, ışıldayan mavi gözleriyle baktı. "Afiyet olsun, lupam."

İçkimi dudaklarıma götürüp bir yudum içtiğimde, ormanın içinden arka arkaya silah sesleri gelmeye başladı. Gece güzel başlamıştı ama nasıl biteceğini şimdilik hiç birimiz bilmiyorduk.

Sürünün Lupası (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin