4.9

21.1K 1K 149
                                    

[tuğra]

Kucağımda Bade ile güç bela odama çıkmayı başardığımda onun sızlanmalarını göz ardı edip yatağıma yatırdım. Ardından da ayağındaki topuklu botlarla rahat uyuyamayacağı için onları çıkarttım.

Daha önceden yine onunla sarhoşken ilgilendiğim için ufak bir dejavu yaşarken istemsizce gülmeme engel olamamıştım. Bu kıza alkol almak yasaklanmalıydı. Her içtiğinde böyle kendisini kaybedecekse çekeceğimiz çok şey var demekti.

Botları çıkarmayı bitirdikten sonra uzanıp üzerine örttüğüm deri ceketi de kenara aldım. Onun kendi kendisine homurdanmalarını işitsem de kulak asmadan dolabıma ilerledim ve bulduğum beyaz bol bir tişörtle geri yanına ilerledim.

Üzerini değiştirmesi için onu uyandırmam gereken ana geldiğimizde sakince "Bade," diye seslendim. Ondan hiçbir tepki gelmezken derin bir nefes aldım. Beni uğraştıracaktı anlaşılan.

Dirseklerimi yatağa yaslayarak ona doğru eğildim. Yavaşça kulağına doğru yaklaşıp "Bade, uyan hadi güzelim. Üzerini değiştirmen lazım," dediğimde kendi kendisine benim asla anlayamadığım bir şeyler mırıldanarak karşılık vermişti bana.

Oflayıp geri çekileceğim o esnada bileğimde hissettiğim elinin baskısıyla duraksamak zorunda kaldım. Ben uyandığını düşünecekken onun gözü kapalı yarı ayık bir şekilde konuşmasını işittim.

"Geri zekalının kokusu da çok güzel..."

Duyduklarım karşısında şaşırmadan edememiştim. Hâlâ daha uykusunda olmasına rağmen bana hakaretle karışık iltifat etmekten asla gocunmuyordu. Bir yandan da bileğimden çekiştirerek gitmeme engel olmaya çalışıyordu. Ben de ona izin vererek az önceki pozisyonda kaldım. Böylece aramızdaki mesafeyi baya bir kapatmıştım.

"Hem övüyorsun hem gömüyorsun amına koyayım."

Benim neredeyse fısıltı şeklinde söylediğim şeylere tabii ki de kulak asmamıştı. Lakin kendi kendisine mırıldanmaya devam da etmişti.

"O Meriç aptalının ağzına sıçacağım... Ne güzel ben unutmuştum onu!"

Muhtemelen benden bahsediyordu ama yine de "Kimi unutmuştun?" diye sormaktan kendimi alıkoyamadım. Bu seferse cevap gelmemişti.

Derin bir nefes alıp onun kavramadığı diğer elimi ona doğru kaldırdım ve parmaklarımla önüne gelen saçlarını geriye ittim. Böylelikle yüzünü daha net görür bir hâle gelmiştim.

Bir süre daha öylece onun yanağını elimin tersiyle talan ederken usul usul okşadım. Ta ki Bade rahatsızca kıpırdanana kadar. Onu huylandırdığımı düşünerek geri çektim elimi. Ardından da aramızdaki mesafeyi açmadan sağ kolumun üzerinde yanlamasına uzandım.

Bade ondan uzaklaştığımı hissetmiş olacak ki homurdanıp gözlerini aralamış, önce karanlık odada gezdirmişti gözlerini. Sonra da odağı yavaşça beni bulmuştu.

Ayık olup olmadığını anlayamadığım için herhangi bir tepki vermezken Bade sessizliği bozarak "Tuğra," dedi hafif çatallı çıkan sesiyle. Nerede olduğunu anlamaya çalışıyor gibiydi. Ben de o yüzden onu daha fazla bekletmeden mırıltıyla cevap verdim.

"Hımm?"

Uzun sayılabilecek bir süre hiçbir şey söylemedi. Ben de en sonunda öylesine seslendiğini düşünerek üzerinde durmamayı seçtim. Ancak tahmin ettiğim gibi olmadı ve Bade beklemediğim bir soruyla aramızdaki sessizliğin sona ermesine neden oldu.

socialiteHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin