7.4

13K 831 215
                                    

bölüm full +18 ona göre uyarıyim dedim☺️

"Bade..."

Tuğra'nın bir şey söylemesine izin vermeden ona doğru eğildim ve beklemeden dudaklarına yapıştım. İlk birkaç saniye tepkisiz kalsa da sonrasında o da bana karşılık vermeye başladığında bir anda belimde hissettiğim ellerinin baskısıyla kendimi onun dizine oturur vaziyette bulmuştum.

Yanlamasına oturduğum dizinde iyice yer edindim. Tuğra'nın bir eli çıplak bacağıma yerleşip elinin altındaki deriyi parmaklarının arasında avuçlayıp bırakırken o esnada diğer eli de üzerimdeki elbisenin bağlama detaylarının olduğu sırtımda gezintiye çıkmıştı.

Dokunuşları beni gitgide çileden çıkarıyor, ben de bunu dudaklarını daha sert öperek ve dişlerimin arasında çekiştirerek dışa vuruyordum. Tuğra ise benim aksime oldukça yavaş bir şekilde hareket ettiriyordu dudaklarını.

En nihayetinde nefessiz kalmamdan dolayı geri çekilmek zorunda kaldım ve gözlerimi usulca araladım. Bakışlarım onun dudaklarının üzerindeki belli belirsiz kırmızı rujumun izlerine kaydığında gülümsemekten kendimi alamamıştım. Bu hâliyle biraz şapşal gelmişti gözüme.

Ellerimle dudaklarının üzerindeki ruj lekelerini temizlemeye çalışırken "Seni bu gece daha bir fazla istiyorum," diye mırıldandım saf bir tutkuyla. Daha fazla gizlememe gerek yoktu ki o da gözlerime baktığı an bunu rahatlıkla anlayabilirdi.

Tuğra söylediklerim karşısında öylece beni izlerken derince bir nefes aldı. Ardından benden pek de farksız sayılmayacak bir arzuyla "O zaman bana da sevgilimi memnun etmek düşer," dedi alayla karışık.

Güldüm. Arada bir söz dinliyordu en azından.

Tekrardan dudaklarına uzanacağım sırada diz kapaklarımın altında hissettiğim kollarıyla bir anda oturduğum yerden havalandım. Tuğra terasın kapısına doğru ilerlemeye başladığında ben de kollarımı onun boynuna dolayıp görüş açıma giren boynuna yönelmiştim.

Dudaklarımın hedefi bu sefer de pürüzsüz boynu olurken onun "Rahat dur," dediğini işittim ama hiç de oralı olmadım. Bu gece bana hiçbir şekilde engel olamazdı. Çünkü aylar sonra ilk defa mantığımı bir kenara bırakmış, hislerimi bastırmak yerine tüm gerçekliğiyle ona yansıtmaktan yana kullanıyordum tercihimi.

Çok geçmeden Tuğra kendi odasına giriş yapan kapıyı aralayıp içeri girdiğinde bunu çıkan seslerden algılamam çok da zor olmamıştı. Bense o sırada hâlâ daha onun boynuyla ilgileniyordum. Lakin bu fazla uzun sürmedi. Çünkü Tuğra beni yatağına bırakmıştı ve aramızdaki mesafeyi de açmıştı. Böylece benim de dudaklarım onun bedeninden ayrılmıştı.

Huysuzca mırıldanıp "Bana yaklaş," diye emir verdim ona. Tuğra dediğimi ikiletmeden kafasını biraz daha eğdiğinde tekrardan dudaklarımızı birleştirdim. Bu sefer de onun öpüşüne uyum sağlayıp yavaşça ona eşlik etmeye başladım.

Ellerim üzerindeki tişörtün uçlarına gittiğinde tam çıkaracağım sırada onun geri çekilmesiyle kaşlarımı çattım. Tepkilerine anlam veremiyordum.

Tuğra bir elinin tersiyle yanağımı okşamaya başlarken "Acele etme, bebeğim. Gece uzun," diye mırıldanmış, yüzüne masum bir gülümseme yerleştirmişti. Ardından kafasını boynuma doğru yönelterek yavaşça dudaklarını tenime değdirmeye başladı.

"Kendini sadece bana bırak. Her anı doyasıya yaşamak ve aklıma kazımak istiyorum."

Dudakları yavaş yavaş boynumdan göğsüme indiğinde "Seni altımda zevkten kıvranırken görmek için sabırsızlanıyorum," diye belli belirsiz mırıldandığı sırada ben de onun dokunuşlarını daha fazla hissedebilmek adına kafasını iyice kendime doğru bastırdım.

socialiteHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin