19.bölüm

5.9K 503 11
                                    









Gözlerimi açtığımda nerede olduğumu idrak edemedim ilk önce.
Etrafıma baktığımda odamda olduğumu anladım, dudaklarımda huzurlu bir gülümseme belirdi.
Aydın'daki evimdeydim.
Arabada uykum gelmişti en son demek ki dayım taşıdı odama.
Ananem ve dedemi özlediğim için daha fazla oylanmadım yatakta hemen üzerimi değiştirip sessizce çıktım odadan.
Banyoya geçip elimi yüzümü yıkadım yüzümü yıkamadan sofraya oturursam Ananem terlikle kovalardı vallahi.

Mutfağa doğru ilerlediğimde mis gibi kokular gelmeye başladı.
Yine döktürmüştü kesin sultanımm.
Kapıdan girdiğimde Ananem arkası dönük tezgahta bir şeyler yapıyordu.
Hemen gidip arkasından sarıldım ve uzanıp yanağını üst üste öpmeye başladım.
İlk başta irkilsede sonra gülmeye başladı.

"ooo bize sarılmak yok mu aşkolsun" diyen dedemi duyar duymaz arkamı döndüm.
Kapıya yaslanmış bizi izliyordu.
Hemen yanına gidip sarıldım tabi göbüşünün izin verdiği kadar.

"çok özledim sizi dedem" diyip tonton yanaklarını sulu sulu öptüm.
Bu konuda dedeme çekmiştim o da nefret ederdi sulu öpülmekten ama banane.

"bizde seni çok özledik güzel kızım. Deden kurban olsun sana" dedi.
Gülümsedim.
Şu an çok Huzurluydum hemde hiç olmadığım kadar.

"kuzumun kuzusu hadi dayını uyandırda gel sofra hazır" diyen Ananemle sinsi sinsi sırıttım.
Hmm demek Devran'cım hala uyuyordu.
Ananeme tamam diyip dayımın odasına geldim.
Acaba nasıl uyandırsam.

Sessizce kapıyı açıp parmak uçlarımın üzerinde girdim odaya.
Garibim yüz üstü yatmıştı birde yastığı kucaklamış kıyamam.
Saçları dağılmış yüzünün Yarısında yastık izi çıkmış böyleyken bile çok yakışıklıydı vicdansız.

Geri geri gidip koşarak gidip üzerine atladım.
Umarım bel fıtığı olmazdı kalkınca dayıcım.

"ahh anasını satayım" diye bağırdı terbiyesiz şey seni.

"kimsenin anasını satamazsın dayı çok ayıp" diyip kıkırdadım.

"güzel Vira'm sağ ol artık belim yok" dedi.
Yüzü yastığa gömülü olduğu için sesi boğuk çıkıyordu.
Çünkü hala sırtındaydım.

"bir de bayıl istersen Feriha" diyip kalktım üzerinden.

"Ananem kahvaltıya bekliyor aşkom" diyip çıktım odadan.
Ben böyle konuşunca gıcık oluyordu ama ne yapıyım ağzıma takıldığı zaman bir süre unutamıyorum.

Dayımda gelince kahvaltıya başlamıştık tabi arada kötü kötü bakmayı unutmuyordu aman çokta umarım yani.
Her zaman ki halimiz olduğu için alışkınım.
Ama tabiki bunun intikamını almak isteyecekti.
O zamanda dedeme şikayet ediyordum tonton dedişkom asla kıyamıyor bana.

Kahvaltıdan sonra dayım işlerini halletmek için gitmişti.
Dedemde kahveye gitmişti arkadaşları aradı.
Ne kadar bende gitmek istesemde ananemin bakışlarından korktuğum için bir şey diyemedim.
Şimdi ananemle güne gidecektim akşam üstüde kaçıp dedemin yanına giderdim.
İkisininde gönlü olsundu.

Tabiki erkenden  dayımla beraber evden çıkıp anneme gitmiştim.
Eğer uyuya kalmamış olsaydım gece giderdim.
Annem öldüğünden beri geceleri mezarlığa gitmekten korkmuyordum.
Önceden öyle değildi tabi aşırı ürperirdim. geç saatlerde mezarlığın önünden bile geçmezdim ama sevdiğin birini orada bırakınca işler değişiyormuş.

Önünden geçerken ürperdiğim mezarlığa şimdi koşa koşa gidiyordum.
Çünkü kalbim oradaydı.
Yine uzun uzun konuşmuştum annemle babamı anlatmıştım yaptıklarını beni ne kadar üzdüğünü, daha sonrada düzelmeye başladığını anlatmıştım.
Abimi anlatmayıda unutmamıştım onunla artık tamamen abi kardeş olduğumuzu ve beni anladığını söyledim.
Birde dayımla aralarında ki sürtüşmeyi gülerek anlattım.
Biraz daha konuşup, aldığım çiçekleri ektim mezarına.
Mezarının her yeri çiçek dolmuştu, ama annem çok severdi çicekleri onları ekmeyi büyütmeyi.
O yüzden yazın bahçemiz çicek dolu olurdu beraber ekerdik büyütürdük.
Annemle vedalaşıp eve gelmiştim.
Sultanım bekliyordu.

V İ R AOn viuen les histories. Descobreix ara