23.bölüm

5.3K 556 39
                                    






Babamla konuştuktan sonra sinirle telefonumu yatağa fırlattım.
Sanki ben bilerek fırtınanın ortasında kalmıştım yada ben demiştim laf at diye o salaklara bu sefer ciddi anlamda hiçbir suçum yoktu benim.
Resmen günah keçisi ben olmuştum sinirlerini benden çıkartmışlardı üstüne bir de trip arıyorlardı.

Ani bir baş dönmesiyle ders çalışma masasına tutundum.
Ne oluyordu anasını satayım nereden çıktı bu baş dönmesi.
Ee bu kadar sinir stres sonrası normaldi herhaldee.
Minik adımlarla yatağa geçip uzandım biraz dinlensem geçerdi.
Yatağa uzandıktan sonra gözlerimi kapadım bir süre baş dönmesinin geçmesi için ama sanki daha fazla artmıştı dünyam dönüyor gibiydi.

Ani gelen mide bulantısı ile elimi ağzıma kapatarak banyoya koştum.
İçim dışıma çıkmıştı kusmaktan hala geçmemişti bulantı.
Neyin nesiydi şimdi bu.
Kenarlardan tutunarak elimi yüzümü yıkamaya kalktım.
Soğuk soğuk terlemeye başlamıştım ve karın ağrısı çökmüştü.
Tutunarak odama geçip yatağın üzerinde ki telefonu aldım.
Sanırım babamı aramam lazımdı çünkü hiç iyi hissetmiyordum.
Titreyen ellerimle babamın numarası bulup aradım ama uzun çalışlarına rağmen açmamıştı.
Art arda ne kadar aradım bilmiyorum ama hiç birine yanıt alamadım.
Git gide kötüleştiğimi hissederken son umut abimi aradım.
Meşgule atılan telefonla kısa bir küfür savurdum.
Tekrar aramama rağmen tekrar meşgule düşüp telefonu kapanmıştı.
Son çare olarak dayımı aramaya çalışırken gözlerimin kararmasıyla kendini boşluğa bıraktım.

----------

İLAHİ BAKIŞ AÇISIN'DAN ;

Kenan önemli bir toplantıdaydı dört gözle eve gitmeyi istiyordu ama işleri uzamıştı ve yarım bırakıp gidemezdi.
Vira aradığında sırf onu biraz gıcık etmek için inadına konuşmuştu ama geç kalacağını söylemişti.
Neden erim'in Vira'ya söylediğini anlamamıştı evet Vira için çok korkmuştu ama bu fazlaydı.
Telefonunu sessize alıp cebine koydu.

Erim'se yeni bir dava almıştı ve müvekkili görüşmek istediği için acil çıkmıştı evden.
Asansördeyken aklına Vira'ya haber vermediği gelmişti ama sonra ona trip attığını hatırlayınca omuz silkip yoluna devam etti.
Geç saatlere kadar müvekkilini dinlemiş ve dava için notlar almıştı.
Not alıp delil aradığı sırada Vira aramıştı Erim meşgule atıp devam etmişti ancak bir dakika geçmeden tekrar telefonu çalınca meşgule atıp telefonu kapattı muhtemelen nerede olduğunu soracak diye düşündü.

Saat gece yarısına gelmek üzereydi Kenan'ın az bir işi kalmıştı kısa bir ara verdiklerinde saate bakmak için telefonunu çıkardı cebinden.
Güç düğmesine basıp ekranı açtığında gördüğü cevapsız çağrılar ile kaşları çatıldı.
Çünkü küçük fırtınam kişisinden 23 çağrı vardı.
Ve o hiçbirini duymamıştı içine çöken sıkıntıyla hemen kızını aramaya başladı ama her defasında çağrıları cevapsız kaldı.
İyice telaşlanırken Erim'i aradı.

Erim telefonu açar açmaz kardeşinden gelen 15 çağrıyı görünce Kaşlarını çattı.
Neden o kadar çok aramıştı ki.
Kardeşini arayacağı sırada babasının çağrısı düştü ekrana cevaplar cevaplamaz kardeşini sordu babası.
Evde olmadığını söylediğinde kardeşinden 23 çağır olduğunu duyunca şaşırdı 25 kere kendisini aramıştı.
Bunu söylediğinde Kenan telaşla eve gideceğini söyledi.
Erim'e hızla mekandan çıkıp arabasına bindi.
Aklı küçük kardeşinde kalmıştı.
Umarım dedi içinden umarım iyisindir ve bize sinirlendiğin için açmıyorsundur telefonu Vira'm dedi.

Kenan Erim'le konuştuktan hemen sonra apar topar çıktı adliyeden.
Hala kızını aramaya devam ediyordu ama cevap alamıyordu.
Cevap alamadıkca telaşlanıyordu.
Şuan Kenan'ında Erim'inde yediği trafik cezaları umurlarında değildi.
İki adamında tek istediği bir an önce eve gidip küçük kızlarının iyi olduğunu görmekti.

Kısa süre içinde art arda giriş yaptı otoparka arabaları.
Hızlı bir şekilde asansöre binip dairelerin olduğu kata çıktılar.
Kenan anahtarını çıkarırken Erim art arda zile başlıyordu.

İçeri girer girmez ikiside ayrı yerlere baktı Erim mutfağa bakarken Kenan lavaboya baktı.
Ikiside aradığını bulamadığı için hızla Vira'nın odasına gitti.
Kenan kapıyı açar açmaz yerde baygın yatan kızını gördü.
O an daha önce hiç hissetmediği bir acı belirdi kalbinde.
Nabzı korkuyla atmaya başladı kaybetme korkusu.
Koca ev dar geldi iki adama.
Biri yeni bulduğu kızını, diğeri yeni bulduğu kardeşini kaybetmekten korkuyordu.
Kenan olduğu yerde donup kalırken Erim kendine gelir gelmez kardeşinin yanına gitti.
Korka korka elini boynuna koyup nabzına baktı.
Atıyordu nabzı, Erim bunun sevincini yaşarken hızla kardeşini kucağına aldı ve kapıya doğru yürüdü hızlı adımlarla.
Kenan hemen peşlerinden giderek asansörü çağırdı.
Hızla arabaya geçtiler, Erim kardeşiyle ilgilenirken Kenan olabildiğince hızlı hastaneye sürdü.

-----------


VIRA'NIN ANLATIMINDAN:

Gözlerimin üzerinde tonlarca ağırlık var gibiydi ve başımda inanılmaz bir ağrı hissediyordum.
Yavaş yavaş birbirine yapışan gözlerimi açtım.
Etrafıma baktığımda hastanede olduğumu anlamam geç olmadı.
Karşı koltukta iki büklüm uyuyan abimi görünce yaşadıklarım gözümün önüne geldi  gözlerimin dolmasına engel olamadım.
İkisinide defalarca aramıştım çok kötü hissediyordum o an Abime ve Babama ihtiyacım vardı.
Kapının açılmasıyla sıçradım birden.
Babam uyandığımı görünce hızla yanıma gelip saçlarıma öpücük kondurdu.

"bebeğim, güzel kızım iyi misin" diye sordu.
İyi miydim.

"başım ağrıyor birazda halsizim" dediğimde hemen ayağa kalktı.
Doktoru çağırmak için çıktı odadan.

Kısa bir süre içinde yanında doktor ile geri döndü.
Dizilerdekinin aksine yakışılı, kaslı genç bir doktor değil babam yaşında minnoş bir doktor bey amca gelmişti.
Tabi o kadar sese uyanan abim beni görünce babamın verdiği tepkiyi verip yanıma geldi.

"iyi misin abicim, bir yerin ağrıyor mu, nasıl hissediyorsun var mı bir ihtiyacın" diye art arda sorularını sıraladı.
Sadece gözlerimi devirmekle yetindim.
Aradığım zaman meşgule atıp telefonu kapatmayı biliyordu beyefendi.

"oğlum izin ver doktor bey kardeşine baksın" diyen babamla geri çekildi.

"nasıl hissediyorsun Vira'cım" dedi bey amca.

"başım ağrıyor ve halsizim" diye yanıtladım.

"ne oldu bana" diye ekledim peşinden.

"besin zehirlenmesi. Miden yıkandı Vira'cım baban son anda getirmiş seni biraz daha geç kalınsaydı bu kadar şanslı olmaya bilirdin"dediğinde şaşırdım.
Ulan en son sandviç yemiştim ben.
Gerçi o salamın tadı biraz burktu.

" anladım. Ne zaman çıkarım peki" diye sordum hastaneleri sevmezdim oldum olası.

"bu gece misafirimizsin küçük hanım yarın sabah son kontrollerden sonra taburcu olabilirsin"

"ayrıca bir haftalık rapor verdim iyi bir şekilde dinlemiyorsun ve mideni yormuyorsun" dediğinde başımla onayladım.
Doktor bey amca gidince abim tekrar yanıma gelip elimi tuttu.

"abim, güzelim özür dilerim Birtanem çok özür dilerim" diye konuşmaya başladı.
Hiçbir cevap vermeden ellerimi çekip arkamı dönerek geri uzandım.

Yorgun hissediyordum midemde ve başımda ağrı vardı.
Ve kafam düşüncelerle doluydu.
Acaba onlar biraz daha gelmese ne olurdu.
Anneme kavuşur muydum yada Ananem ve dedem çok üzülür müydü.
Bilmiyordum.
Ama bildiğim bir şey varsa onları kolay kolay affetmeyecektim bana kızıp küsüp trip atabilirlerdi ama o telefonu açmaları lazımdı.
Başıma daha kötü bir şey gelebilirdi.
İhtiyacım olduğunda yanımda olmayacaklarsa nasıl güvenecektim onlara.

"beni yalnız bırakır mısınız dinlenmek istiyorum" dedim.
Onları görmek istemiyordum şu an.


































O kadar çok Vira'nın başına bir şey gelsin dediniz ki kıramadım sizi sjsjdjdjdjjj

Erim ve Kenan daha çok çeker Vira'dan.

V İ R AWhere stories live. Discover now