Bize Ne Olacak?

953 16 1
                                    

Eve girip Afra'yı elinde kanlı bıçakla gördüğümde içimi endişe ve korku kapladı

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Eve girip Afra'yı elinde kanlı bıçakla gördüğümde içimi endişe ve korku kapladı. Neyseki bıçaktaki kan onun kanı değildi. Orada elindeki bıçakla titriyordu. Karşısında ise Faruk acı içinde omzunu tutuyordu. Bıçağı Afra'nın elinden alıp yere fırlattım ve onu sakinleştirmeye çalıştım. Aslı, Faruk'u alıp hastaneye götürmek üzere ayrıldı. Faruk'un nasıl olduğuna bakmadım bile ama yaşayacağına emindim.

Faruk Afra'ya bir şey yapmaya kalkmış olmalıydı yoksa Afra'nın böyle bir şey yapması mümkün değildi. Onlar gittikten sonra eve geri döndüğümde Afra bıraktığım gibi olduğu yerde duruyordu.

"Afra her şey geçti. Faruk sana bir şey yapmadı değil mi?" Ağzından tek kelime çıkmıyordu.

"Lütfen aşkım, lütfen konuş benimle." En sakin ses tonumu kullanarak ona yalvardım. Onu gerçek dünyaya geri döndürmeye çalışıyordum. Sanırım bir çeşit şoktaydı.

Afra'yı kollarımın arasına alıp bir süre sıkıca tuttum. Sakinleşip kendine gelmesi için bekledim. Bir süre sonra bana baktığında gözlerinde hala korku ve çaresizlik vardı.

"Buraya geldiğinde sen sanmıştım. Sonra onu karşımda görünce şok oldum. Masanın üzerinde duran ilacı ve prezervatifi fark etti. Birlikte olduğumuzu anladı. Sonra bana tecavüz etmek istediğini söyledi. Üzerime yürüdü. Benim kendimi korumaktan başka çarem yoktu." Sonra ağlamaya başladı.

"Tamam geçti. Çok özür dilerim. Bunları yaşadığın için çok üzgünüm. Seni hiç bırakmamalıydım." Pislik kuzenim kim bilir ona neler yapmayı aklından geçirmişti. Hayatta olduğu için şanslıydı ama eğer Afra'ya dokunsaydı onu kendi ellerimle öldürürdüm.

"Ben hapse mi gireceğim?"

"Hayır bir şey olmadı. Sadece küçük bir yara açılmış. Bunu hak etti biliyorsun. Sen sadece kendini korudun." Faruk olanı hak etmişti. Bir daha Afra'ya yaklaşmasına ya da ona bela olmasına asla izin vermezdim.

"Aslı. Aslı'nın burada ne işi vardı? Neden Faruk'a aşkım dedi?"

"Afra ben bunu sana söyleyecektim ama Aslı'dan duyman için onu getirmiştim." Tüm bu olayın üzerine Aslı ile Faruk'un ilişkisini öğrenmesi iyi olmamıştı. Ona daha önce fırsatım varken söylemeliydim.

"Neyi söyleyecektin?" Hala ne olduğunu anlamayan gözlerle bana bakıyordu.

"Onların sevgili olduğunu."

Gözleri şaşkınlıkla açıldı. Yaşadığı şokun etkisiyle parçaları birleştirmekte zorlanıyordu. "Sen bunu ne zamandır biliyorsun?"

"Bir süredir."

"Aslı beni ayakta uyuturken sen bunları biliyordun öyle mi? Faruk'tan kurtulabilmek için bunu kullanabilecekken benim onunla olma düşüncesiyle işkence çekmeme müsade mi ettin?" Bu tepkiyi beklemiyordum. En iyi arkadaşı onu aldattığı için üzülmüş olmalıydı ama o daha çok benim ondan gerçeği saklamama sinirlenmişti.

"Senin onunla olmana izin vermeyecektim." Onu nasıl yumuşatabileceğimi gerçekten bilmiyordum.

"Ne zamandır izin vermeyecektin? Bana seni kurtaramam demiştin. O zaman da biliyor muydun? En baştan beri kurtulmak için ne sana ne başka birine ihtiyacım yoktu. Sen benden bu gerçeği saklamış olmasaydın."

"Faruk'tan kurtulmak için mi benimle birlikte oldun?" Böyle bir şey mümkün olabilir miydi?

"Öyle ya da değil. Benden gerçeği saklanmış olduğunu değiştirmez. Eve gitmek istiyorum. Kendi evime gitmek istiyorum." Yanımdan hızla kalkıp üst kata çıktı. Dakikalar sonra elinde çantası ile geri döndü. Ben de itiraz etmeden eşyalarımı topladım. Arabaya binip oradan ayrıldık.

Yol boyunca tek kelime etmedi. Sessizliği ben bozdum.

"Bundan sonra ne olacak?"

"Babama Faruk'un en yakın arkadaşımı s*ktiğini söyleyeceğim. Nişanı atmama izin verecek. Sonra da büyük ihtimalle Aslı'nın babasını arayacak."

Sorumu tekrarladım. "Peki bize ne olacak?"

"Bilmiyorum."

"Sözlerinde ciddi miydin? Sana ihtiyacım yok derken."

"Eğer başta Faruk'tan kurtulabileceğimi bilseydim daha rahat olabilirdim. Ama muhtemelen sana karşı hissettiklerimi yine de hissediyor olurdum. Benden gerçeği sakladığın için sana karşı çok sinirliyim. Ama senden ayrı kalacağım için de üzülüyorum. Orada sadece sen ve ben... Her şey çok güzeldi. Şimdi bizi neyin beklediğini bilmiyorum."

Sol elime direksiyonu tutarken sağ elimle onun elini avucumun içine aldım.

"Tüm yaşananlar için çok özür dilerim. Senden gerçeği sakladığım için, bugün olanlar için... Her şeyi yoluna koyacağım lütfen bana güven." Elini dudaklarıma götürüp işaret parmağının üzerini öptüm.

Evinin kapısına geldiğimizde vedalaşmak için birbirimize baktık. "Afra, her şeyi yoluna koymak için biraz zamana ihtiyacım olacak. Önce Faruk'un senin peşini bırakmasını sağlamam gerek. Sonra da seninle olan ilişkimi ona ve amcama açıklayacağım. Beni bir süre bekleyebilir misin?"

"Bunu yapabileceğime emin değilim." Gözlerinden iki damla yaş yanaklarına süzüldü. Yüzünü ellerimin arasına aldım.

"Faruk senin peşini bıraktıktan sonra kuzenimle nişanı yeni atmışken ortalıkta birlikte görünmemiz uygun olmaz. Sadece birkaç ay. Senin de o arada okulun için hazırlık yapmaya zamanın olur. Ortalık yatıştıktan sonra da tekrar birlikte oluruz." Bu benim için de kolay değildi. Her saniyesini birlikte geçirdiğimiz günlerin sonunda bilinmezliğe doğru yol alıyorduk.

"Öp beni." Kollarını boynuma dolayarak kulağıma fısıldadı. Onu sadece yanağından öptüm.

"Hayır böyle değil. Gerçek bir öpücük istiyorum."

"Eğer seni burada öpmeye başlarsam, duramayabilirim. Biri görürse bizim için iyi olmaz."

"Tamam sadece sarıl o zaman." Arabadan inmeden önce onu son kez kucakladım. 

AfrâWhere stories live. Discover now