Afra öğlenden beri ne mesajlarıma cevap veriyordu, ne de aramalarıma... Saat neredeyse akşam olmuştu ve hala ortalarda yoktu. Oysaki öğlen bugün erken çıkacağına dair bir mesaj atmıştı. Ondan sonra da haber alamamıştım. Kötüyü düşünmek istemesem de içimde kötü bir his vardı. Ofisine gidip orada olup olmadığına bakmaya karar verdim.
Evden çıkıp ana yola bağlanan kavşağa geldiğimde orada bugün bir kaza olduğunu anladım. Yerlerde fren izleri ve olay yeri bantları vardı. Öğleden önce buradan geçerken böyle bir şey yoktu.
Biraz ilerdeki markete ne olduğunu sormaya karar verdim. Çünkü içime bir kurt düşmüştü.
"Merhaba. Şu kaza hakkında bir şey biliyor musunuz?"
Marketin sahibi yerli kadın endişeli gözlerle cevap verdi. "Bir trafik kazası oldu. Genç bir kız motordan düşüp pirinç tarlasına yuvarlanmış."
Tanımlama Afra'ya uyuyordu. "Başka ne biliyorsunuz onunla ilgili?"
"Başka bir şey bilmiyorum. Ambulans alıp götürdü."
"Hangi hastaneye götürdüler?"
"Bilmiyorum. Ama çok seçenek yok. En yakınına götürmüş olmalılar."
Marketten çıkıp doğruca en yakın hastaneye gittim. Onlara kazadan bahsedip bu tanıma uyan bir yaralı gelip gelmediğini sordum. Gelmediğini söylediler. Başka nereye götürülmüş olabileceğine dair birkaç yer söylediler. Oradan çıkıp bir diğerine gittim. Ama Afra orada da yoktu. Bir sonraki yere vardığımda neredeyse saatler geçmişti. Afra'ya ulaşamıyordum ve belki de o şu anda hayatta kalmak için mücahedele veriyordu. Yaşadığım korku beni boğacakmış gibi hissederken tek yaptığım trafiğe küfür etmekti. Önce İrem'i ve sonra da adadaki adamımı arayıp tüm hastaneleri aramalarını söyledim. Benim gittiklerim dahil hepsine tekrar tekrar bakmak zorundaydık. Ta ki Afra'yı bulana kadar...
En son gittiğim hastane eğer çok ciddi bir yarası yoksa onu hastanelerden birine götürmek yerine en yakın tıp merkezlerinden birinde tedavi etmiş olabileceklerini söylemişti. Bu sefer geldiğim yere geri dönüp orada olabileceği sağlık kurumlarını aramaya başlamıştım. Sonunda o gün olan motorsiklet kazası hakkında bir şeyler bilen bir hemşireye rastladığımda bana olup biteni bir bir anlatmaya başladı.
Gösterdiğim fotoğrafa bakıp konuşmaya başladı. "Evet bu hanımefendi."
"Nerede şimdi?" Yaşadığı için içim bir nebze rahatlamıştı ama hala ona ulaşamamıştım. Onu görene kadar rahat bir nefes almam mümkün değildi.
"Benimle gelin."
Hemşirenin gösterdiği odanın kapısına geldiğimizde kapıyı açıp içeriye girdim. Afra gözleri kapalı bir şekilde orada yatıyordu. Yüzünde çizikler, kolunda ise sargı vardı.
"Uyuyor mu?" Hemşireye sessizce fısıldadım.
"Evet. Gerçekten ucuz atlatmış. Melekler korumuş diyorum çünkü onu kutsamışlar."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Afrâ
Romance(+18) Bir anlık zevk, sonrası pişmanlık... Babamla yaptığım basit bir anlaşma var. Üniversite diplomamı alabilirim ve o kimi seçerse onunla evlenmek zorundayım. Ama babamın seçtiği adamı gördüğüm saniye bundan kaçmak zorunda olduğuma emindim. Afra...