Sessiz Çığlık

881 10 1
                                    

Artık Onur'a söylediğim gibi kadın doğum uzmanına gidip doğum kontrol haplarına başlamam gerekiyordu

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Artık Onur'a söylediğim gibi kadın doğum uzmanına gidip doğum kontrol haplarına başlamam gerekiyordu. En son regl olmam üzerinden uzun zaman geçmişti. Biraz düşününce 7 hafta olduğunu hesapladım. Aslına bakılırsa reglim her zaman düzensizdi. Hiç bir zaman endişe edecek bir şeyim olmadığı için tam olarak hesaplamadım ama daha önce bazı ayları regl olmadan geçirdiğim olmuştu.

Son zamanlarda aniden seks hayatım canlandığı için aynı şey söz konusu değildi. Dikkatli olmak zorundaydım. Üstelik pek de dikkatli olduğum söylenemezdi. Onur ile defalarca korunmadan birlikte olmuştuk. Çoğusundan sonra bana getirdiği haplardan içmiştim ama yine de ne kadar korunduğumuzdan emin değildim.

Bu durumda hamile olabilir miydim? Peki eğer hamileysem ne olurdu? Okumam gereken bir okul, hayallerimi süsleyen bir kariyerim vardı. Asıl önemlisi babam buna ne derdi? Bunlar bir kenara Onur ne tepki verirdi? Benden bir çocuğu olmasına sevinir miydi?

İçimde büyüyen küçük bir Onur ve ya Afra olma ihtimali beni heyecanlandırsa bile ne olursa olsun şu an en son istediğim şey hamile olmaktı.

Banu teyzeyi arayarak bana kadın doğum uzmanında randevu alması için yardım istedim. Aynı gün içerisinde randevumu ayarlayıp gideceğim doktorun bilgilerini paylaştı. Doktorun yanına girmeden benden istenilen kan ve idrar testlerini yaptırdım. Sonuçların çıkmasını beklerken telefonumu kontrol ettim. Onur'dan gelen bir mesaj ya da arama yoktu. Instagrama girip daha önce paylaştığı fotoğrafların arasında gezindim. Fotoğrafların hepsinde çok fazla yakışıklıydı. Bir tanesinde teknede selfie paylaşmıştı. Saçları şu an olduğundan daha kısaydı. Sanırım 3 numara dedikleri bu oluyordu. Yüzünde çok hafif kirli sakalı vardı. Fotoğrafta kaslı kolları ve güçlü göğsünün yalnızca yarısı çıkmıştı. Çok tehlikeli görünüyordu. Her kızın canını kolaylıkla yakacak kadar tehlikeli bir bakış atmıştı. Kim bilir bu bakışları ve harika vücudu ile kaç kızın canını yakmıştı? Kaç kız arkasından ağlamıştı? Kaç kız ondan ikinci bir şans istemişti ama o arkasına bakmadan uzaklaşmıştı? Bir sonraki fotoğrafta üzerinde gri bir gömlek vardı ve üst 3 düğmesi iştah açıcı bir şekilde açık bırakılmıştı. Ağzında sigarası, gözünde küçük yuvarlak gözlükleri ile yürüyordu. Sanırım o an bu kadar yakışıklı olmasından nefret ediyordum. Onu tekrar gördüğümde bu fotoğrafları sildirmem gerektiğine emindim.

Sıram geldiğinde içeriye girdim.

"Merhaba hoşgeldiniz. Test sonuçlarını inceledim. Değerleriniz gayet iyi görünüyor. Sizin sormak istediğiniz bir şey var mı?" Hamileliğe değinmediğine göre bir tehlike yok diye düşündüm.

"Doğum kontrol hapı kullanmak istiyorum."

"Tabi size bir ilaç önerebilirim."

Doktorun yanından çıktığımda oldukça rahatlamıştım. Onur'a bir mesaj yazmaya karar verdim.

Selam. Doktora gittim. Hap kullanmaya başlıyorum.

Akıllıca seni bu akşam tekrar s*kebilir miyim? Kabul etmeliyim benimle ahlaksızca konuşmasını seviyordum.

Maalesef bu akşam babam geliyor ve birlikte akşam yemeği yiyeceğiz.

Bu hoşuma gitmedi. O zaman yarın için haberleşelim ❤️ Sonuna kalp de koymuş ne kadar tatlı...

Eczaneye uğrayıp doktorun tavsiye ettiği ilacı aldıktan sonra eve döndüm. Akşam yemeğinden önce bir süre kitap okudum. Arzu abla yemeğin hazır olduğunu ve babamın geldiğini haber vermek için odama geldi.

"Hemen iniyorum Arzu ablacığım." Yanaklarından öpüp arkasından aşağıya indim. Bana geçen gün yaptığı iyilik yüzünden kendini riske attığı için hem mahcup hem de minnettardım.

"Prensesim, nasılsın?" Babam beni görünce kollarını iki yana açıp bana sarılmak için yanıma yaklaştı.

"İyiyim babacım. İş gezin nasıldı?"

"İyiydi. Çok iyiydi. Hadi yemeğe geçelim. Seninle konuşmak istediğim şeyler var."

Yemek masasına geçip karşılıklı oturduk. Söyleyeceklerinin hoşuma gideceğinden şüpheliydim ama dinlemekten başka da şansım yoktu.

"Güzelim beraber çalıştığım çok saygıdeğer bir iş adamı var." Lütfen benimle evlendirmek istemesin, lütfen benimle evlendirmek istemesin...

"İş gezisine de onunla beraber gittik. Bana çok yardımı dokundu. İleriki dönemde de işime çok yarayacağına inanıyorum."

"Baba sakın bana beni yine kendi yaşında bir adamla evlendirmek istediğini söyleme." Kendimi tutamayarak sözünü kestim. Sinirlerime hakim olamamıştım.

"Hayır hayır Afracığım. O hatayı bir kez yaptım. Bu iş arkadaşımın oğlu seninle aynı yaşta ve çok da akıllı."

Yine aynı şeyleri en baştan yaşayacağıma inanmak istemiyordum. Buna tüm gücümle karşı çıkmak zorundaydım. "Bana seçme hakkı tanıyacağını söylemiştin."

"Evet tanıyacağım. Seni onunla tanıştırmak istiyorum. Zorlama yok. Benim için bunu yapabilir misin?"

"Baba okulum bitene kadar evlenmeyeceğim konusunda anlaşmıştık. Neden şu an bana eş adayı bulduğunu anlamıyorum."

"Üniversite lise gibi değil Afra. Senin için endişeleniyorum. Yanlış bir karar almandan korkuyorum." Yani özetle kendi seçtiğim biriyle bir ilişkim olmasından korkuyordu. Ama maalesef babacım bu senin vereceğin bir karar değil ve ben o yolu çoktan geçtim...

"Endişelenecek bir şey yok babacığım. Ben aklı başında bir kızım. Kararlarım için bana güvenebilirsin."

"Sana güveniyorum Afracığım. Sen sadece bir düşün. Sadece tanışmanı istiyorum. Daha fazlası değil."

"Tamam düşüneceğim." Konuyu kapatmak için ona düşüneceğimi söyledim. Onur'u tüm kalbimle severken düşünecek ne vardı ki?

AfrâWhere stories live. Discover now