3 | sadece eski bir çivi deliği değil

558 66 373
                                    

Elindeki birayı çoktan yanına bırakmış olan Yoongi dakikalardır sessizce oturdukları çatının tepesinden etrafa göz gezdiriyor ve güzel gökyüzünü izlerken gözlerini hafifçe kısıyordu. Çok geçmeden elinde olmayan bir şekilde esnemeye başladığındaysa yanındaki adama bakabilmek adına bakışlarını sol tarafa doğru çevirmişti. Tanımadığı bu adam çatıda kaldığıyla ilgili bir şeyler söyledikten sonra Yoongi'yi yanına davet ederek onun da oturmasını istediğinde genç adam sabahtan bu yana karşılaşmış olduğu en normal kişiyi bulmuş olduğuna sevinerek onun isteğini çabucak kabul etmişti.

Tek bir biraya sahip olduğu için nezaketen onu içemiyor olduğundan ve ortamın sessizliği yüzünden üzerine çöken ağır havayı dağıtabilecek başka ne yapacağını bilmiyordu. Sadece sabahın o sıcak havasını şimdi rüzgarlarında gizleyen bu yaz gecesinde tanımadığı bu adamın yanına oturmuş ve sıcak rüzgarların yüzünü hoş hissettirerek esmesine kaptırmıştı kendini. Vücudunun aslında ne kadar fazla yorulmuş olduğunu anca şimdi fark edebiliyordu ve saçlarının hâlâ pek kuru olmaması, hafif esintinin Yoongi'yi biraz ürpertiyor olmasını sağlıyor olsa da bu genç adamın hoşuna gidiyordu.

"İstersen içebilirsin çünkü ben de birazdan bunu içeceğim" diyerek bir süredir avucunda saklıyor olduğu sigarayı ortaya çıkarmak adına elini Yoongi'ye uzatan adam sayesinde Yoongi de başını sallayarak onu onaylamış fakat diğeri sigarasını yakıp da dudaklarının arasına yerleştirene kadar birasını açmamıştı. Onun yerine sigarasını acele etmeden yaktıktan sonra derince bir nefesi çekerek karşıya bakan adamın profilini izliyordu.

Küçük burnu fazla olmasa da birazcık basıktı, sigarayı tutan elleri normal bir erkeğin elleri gibiyken tüm parmaklarının aksine diğerlerinden daha küçük kalan serçe parmağı nedense Yoongi'ye sevimli gelmişti. Geri kalan parmakları ne aşırı kısa ne de aşırı uzundu, tam anlamıyla ideal boyutta olan ellere sahip olan bu adamın omuzları dik, saçlarıysa alnını açık bırakacak şekilde geriye taranmıştı. Hatta Yoongi o sigarasını dudaklarına götürdüğü sırada inci gibi dişlerinin sırasını bozmuş olan ön dişini bile fark etmişti. Diğerlerine göre birazcık daha önde duruyordu.

Küçük bir detay olsa dahi belli oluyordu.

Adamın bileğinden küçük sesli şıngırtısı gelen bilekliğinin sesi bile ortamda rahatça duyuluyordu çünkü onlar ve şehir o kadar sessizdi ki böylesine hızlı geçen bir günün sonunda böyle bir sessizlik yakalayabilmiş olmak Yoongi'yi gülümsetmeye yetmişti. Sabahtan bu yana huzurlu ve sakin hissediyor olduğu tek dakikaların şu an yaşanıyor olması yüzünden kendini kaptırmış olduğunu hissedince yanındaki adam onun bakışlarını fark edip de Yoongi'nin rahatsız edici biri olduğunu düşünmeden önce bakışlarını ondan çekmişti.

Bu sırada burnuna dolan sigara kokusu alışık olduğu bir şey olmasa muhtemelen oldukça rahatsız olurdu çünkü yanındaki adam tamamen dümdüz karşıya doğru bakıyor olsa da ne zaman dumanı üflemeye sıra gelse hafifçe Yoongi'ye dönüyor ve bütün dumanı o tarafa veriyordu. Kokusuyla bir derdi olmasa da yüzünü yalayıp geçen tek şeyin yaz akşamı rüzgarı olmasını istediği için başını eğerek birasını açarken somurtmadan edememişti, neden dumanı yüzüne üflüyordu ki?

"Bugün mü taşındın?" sorusunu duyduğunda ise çoktan bir yudum almış olduğu biranın ıslaklığıyla nemlenmiş olan dudaklarını aralamış ve dudağının köşesinden damlayacak olan sıvıyı diliyle yakalamıştı. "Açıkçası evet fakat uzun bir süre kalacağımı sanmıyorum" dediğinde önce tekrardan bir duman bulutu yüzüne çarparak etrafa dağılmış ve Yoongi bu bulutu takip ederek bakışlarını gökyüzüne çevirdiğinde ise kulaklarına kısık sesli bir gülüş dolmuştu.

"Genelde çok uzun kalmazlar zaten" diyen gülüşün sahibi daha yarısı bile bitmemiş olan izmariti ölü çiçeklerden birinin saksısına bastırırken yüzündeki gülüşü silmeye uğraşmamıştı bile. Yoongi ise adamın gülen suratına bakmak yerine odağını kendi ayaklarına çevirerek birasından bir büyük yudum daha almış ve "Sen ne zamandır burada kalıyorsun?" diye sormuştu. Aslında çok da merak ediyor sayılmazdı sadece konuşma ilerlesin istemişti, buradaki en normal görünen kişiyle arasını iyi tutarsa burada kaldığı günlerin belki o kadara da korkunç geçmesini engellemiş olurdu.

STRANGERS FROM HELL | yoonminWhere stories live. Discover now