STRANGERS FROM HELL | yoonmin

9 | her labirentin bir çıkışı vardır

Sıcak kan damlaları yakıcı bir yavaşlıkla süzüldükleri bedenin sol kolundan akmaya devam ederken bilinçsiz bir şekilde bağlanmış olduğu sandalyede oturan bedenden ses soluk çıkmıyordu. Beti benzi atmış gencin nefes alış verişi bile öyle yavaştı ki dikkatli bakmayan biri onun kesinlikle bir ölüden farksız olduğunu düşünürdü. Saçları artık birbirine girmiş, yüzü kan ve pislikten seçilemez olmuştu. Şimdi kaçıp gitmek istese bacaklarında onu taşıyabilecek biraz bile derman kalmadığına yemin edebilirdi.

Tüm bu görüntüler zihnine kazınacak derecede uzun bir süre gözlerinin önünde oynarken bir anda Yoongi'ye oldukça tanıdık gelen bir ses tonu ve kelimeler araya girmişti.

"Jeongguk onunla biraz daha oynamak istiyor" demişti sabah rüyasında duyduğu ve bir türlü aklından çıkaramadığı ses. Jeongguk'un hayatına girmiş olması yetmiyormuş gibi bir de rüyasına dahil olması sabahın ilk ışıklarında sinirlerine iyi gelmezken kendine gelmek adına duşa girmeye karar vermişti. Belki düşünceleri o buz gibi akan suyla birlikte zihninden akıp başkalarınınkiyle karışır ve kaybolurdu.

Rüyasında o acıları çekerken gördüğü kişi tam olarak kimdi? Jeongguk ile ne bağlantısı olabilirdi? Bu kişi sahiden var olan biri miydi yoksa Yoongi hâlâ daha geçen gün Jeongguk'la yaşadıklarının etkisiyle gördüğü anlamsız görüntüler miydi bilemiyordu. Bu sıralar düşünmediği tek bir an dahi yoktu bu yüzden zihni patlayacak gibi hissetmeden edemiyordu. Zaten bu lanet labirente nasıl girmeyi başarmıştı ki, ne yapmıştı da böyle bir bilinmezliğin içine sürüklemişti kendini hiçbir fikri yoktu ama bir şekilde yolunu bulacaktı.

Sonuçta her başlangıcın bir bitişi, her labirentin ise tek bir çıkışı vardı, öyle değil mi?

Başından başlayarak boynuna, omuzlarına, üst vücuduna ve kasıklarına dökülen soğuk sudan her ne kadar kaçmak istese de pis başlıktan dökülen buz gibi su milyonlarca küçük iğne tenine batıyormuş gibi hissettirdiği için geriye çekilmiyordu. Bu kendisine verdiği bir tür ceza mıydı yoksa düşüncelerinden biraz da olsa sıyrılabildiğini gördüğü için hoşuna mı gitmişti bilinmezdi fakat gıcırtılarla açılan eski kapı sayesinde içeriye birinin girmiş olduğu belliydi.

"Uyku mu tutmadı?" diyen beden boynuna attığı ve beline sardığı havlularla hazırlıklı bir şekilde içeriye girdiğinde Yoongi sesin sahibine dönüp gülmek istese de bugün biraz ters tarafından kalktığı için havası yoktu. Jimin'in yüzünde olduğuna emin olduğu o silinmeyen gülümsemeyi de görmek istemediği için hiç o tarafa dahi dönmeden başını biraz daha kaldırarak tüm suyun önce yüzüyle buluşmasını sağlamıştı. Her ne kadar havası yerinde olmasa da "Biraz öyle oldu" diyerek konuşmayı kısa kesmeye çalışıyordu.

Jimin ise kendiyle ilgilenmemiş olan bedene gülerken çıplak üstünü buz gibi duvara yaslamış ve kollarını da göğsünün üzerinde bağlamıştı. Yoongi çok tuhaf biriydi. Dün içini açtığı adama bugün göz ucuyla bile bakmaması onu daha da çok güldürdüğü sırada Jimin pembe dilini dudaklarının üzerinde gezdirmiş ve tek bir ses dahi çıkarmadan onu izlemeye başlamıştı.

Bir süre ortamda su sesinin haricinde hiçbir şey duyulmadığı için Yoongi gözlerini aralayarak diğerinin olduğu tarafa döndüğünde tam da tahmin ettiği gibi Jimin'in yan gülüşlerinden birini dudaklarına yerleştirdiğini görmüştü. "Çıkmamı istiyorsan söyle" derken sesindeki onu tersler gibi çıkan tona ise gerçekten de elinde olmayan nedenlerden ötürü engel olamamıştı. İyi bir gece geçirmediği için önüne gelen herkese saldırmak istiyordu, sinirleri bozulmuştu bir kere, kolay kolay düzelecek gibi de değildi. Bir de o aptal not işleri tüm her şeyi daha da kötü yapmıştı.

Önce rüyasında ve hemen sonra da odasında aynı cümlelerle karşılaşmış olması ne anlama geliyordu asla emin olamıyordu, kim yazmış olabilirdi ki? Birinin gelip de odasına o notu bırakabilmesi artık Yoongi'ye o kadar da tuhaf gelmiyordu çünkü pansiyondan birilerinin odasına girdiğine sonuna kadar emindi, sonuçta odasına giren kolayca not da bırakabilirdi. Yani asıl kafasını karıştıran şey notta yazanların önceki gece nasıl rüyasına girmiş olduğuydu. Eğer o rüyayı Chanyeol'un evinde değil de pansiyonda kaldığı sırada görmüş olsaydı o olayın rüya olmadığını ve gerçekten yaşandığını düşünürdü fakat hayır, pansiyonda dahi değildi.