30 | kader iplerinin asıl sahibi

420 25 293
                                    

sınır 25-30 oy

Sizleri bulunduğunuz konuma ulaştıran şey hayatınız boyunca verdiğiniz kararlardır. Bir gün eve dönerken yürüdüğünüz yoldan tutun üzerinize giydiğiniz kıyafetlere kadar en küçük bir detay bile hayatınızda düşündüğünüzden çok daha büyük bir role sahip olabilir.

Seçimleriniz her ne kadar anlık ve öylesine verilmiş kararlar gibi görünse de aslında her şey bundan çok daha fazlasıdır.

Bir suçluyu yakalamak gibi düşünün.

Adaleti sağlamak yapılması gereken en önemli seçimlerden biri olabilir, peki ya adaleti sağlamaya çalışırken verdiğimiz kararlar her zaman doğru mudur? Hata payı yok mudur? Veya yanılgıya düşürmez mi?

Bunların her biri yaşanabilecek olası durumlar olsa dahi ekip aracına binerek kapıyı hızla ardından çeken Taehyung için düşünülmesi gerekmeyen öylesine detaylardan başka bir şey değildiler.

"Herkes hazır mı?" diye sorduğu sırada telsizini açarak gözlerini yola dikmiş ve "Hareket ediyoruz" demişti. "Pansiyona yaklaşana kadar tek bir ses dahi istemiyorum, anlaşıldı mı?"

Telsizin cızırtılı sesleri arasından gelen onay kelimelerini duyduğu an yanındaki ekip arkadaşına baş işaretiyle ilerlemesini söyleyen Taehyung endişeliydi. Sadece buydu.

Yoongi'ye ulaşamamıştı, arıyor ve mesajlar atıyor fakat tek bir tanesine bile yanıt alamıyordu. Yoongi sadece ona merak etmemesini ve kendisi mesaj atmadan Taehyung'un ona ulaşmaya çalışmaması gerektiğini söylemişti. Ondan şüphelendikleri için böyle yapmış olması çok doğru bir hamle olsa da Taehyung artık öylece oturabileceğini hiç sanmıyordu.

Ne olursa olsun Yoongi bir şekilde ona döner ya da küçük de olsa bir şeyler yazardı fakat bunların hiçbirinin olmaması Taehyung'u endişelendiriyordu. Attığı mesajlar telefonuna dahi düşmüyor ve aramaları yarıda kesiliyordu. Ters giden bir şeyler olduğu çok belliydi ve tüm bunlar olurken öylece beklemek neredeyse imkansızlaşmaya başlamıştı.

Eski ekip arkadaşlarını toplaması da tam olarak bu yüzdendi.

Herhangi bir arama emrine bile sahip değillerdi, arama emrini bırakın Taehyung'un şu anda bu araçta bile olması çok büyük bir suçtu fakat eli kolu bağlı bir şekilde bekleyemezdi.

"Taehyung, doğru bir şey yaptığımızı düşünmüyorum. Bak ne yaparsan yap sonuna kadar yanında olurum ama bu yaptığınla kendini daha çok yakacaksın. Daha davan ve uzaklaştırma kararın bile devam ederken kalkıştığın bu iş başına çok büyük dert olacak" diyen ekip arkadaşının sesini duyduğunda bakışlarını yoldan çekerek ona dönmüştü. Haklıydı. Yapmaya çalıştığı bu şey kendi ayağına sıkmaktan başka işe yaramayacaktı ama başka şansı yoktu.

"Formalitelere harcayacak zamanımız yok" derken stresle kendi saçlarını karıştırmıştı. "Arama emrinin çıkması akşamı bulurdu, ayrıca görevden uzaklaştırılmış bir polis memurunun da ekibiyle birlikte bu dosyaya bakmasına izin vermeyeceklerine eminim."

"Yine de hiçbir izne sahip değilken gitmemiz mantıklı bir şey değil" diyen Andy söylediklerine tezat bir şekilde polis aracını pansiyona doğru sürmeye devam ediyordu. "Eğer bizi içeriye almayı reddederlerse zorla hiçbir şey yapamayız, en azından arama iznine sahip olsak yeterdi Taehyung."

"Olmaz, az önce söylediklerimi duymadın mı? Farkındaysan açığa alındım ben, hangi izni alırsanız alın bundan başka hiçbir şekilde yanınızda olamam."

Sinirle söylediği her bir kelimenin ardından dirseğini kapıya doğru yaslayan Taehyung baş parmağını gergin bir şekilde kaşının üzerinde gezdirmişti. "Sadece sür" diyordu. "Eğer yardımcı olmak istemediğini söylemeye çalışıyorsan da arabadan şimdi insen iyi edersin, kendi başıma hallederim."

You've reached the end of published parts.

⏰ Last updated: Feb 24 ⏰

Add this story to your Library to get notified about new parts!

STRANGERS FROM HELL | yoonminWhere stories live. Discover now