11 | tatlı dilli yalanlar

317 49 374
                                    

Daha önce hiç kötünün iyisine tutunduğunuz olmuş muydu?

Yoongi'nin yapmak zorunda olduğu gibi, çevredekiler yüzünden birinin daha iyi olduğunu kabul edip de ona sığındığınız olmuş muydu? Peki ya kendinizi bir yalana sürükleyip o yalanın kollarında uyandığınız olmuş muydu? Yoongi'nin olmuştu.

Gece kötünün iyisine tutunmuş olan bedenin sabahın bu saatinde gözlerini açmış olması ne beline dolanmış kollar, ne de ensesine çarpan sıcak nefesler yüzünden olmuştu. Aksine yan odadan gelen gürültülü sesler nedeniyle uyanmış fakat gözlerini açabilecek kadar gücü bile kendinde bulamadığı için olduğu yerde biraz daha küçülmeye çalışmıştı.

Her ne kadar yazın sıcağı nemli duvarları ve duvarların arasında kalan bedenleri etkisi altına almış olsa da gece vücudunun biriktirmiş olduğu ter damlaları sabaha kadar teninde kurumuş olduğu için içi ürperiyordu. Yorgundu, güneş batana kadar da sadece uzanıp uyumaktan başka hiçbir arzusu yoktu fakat odalarının dışından gelen seslerin de kesileceği yok gibiydi.

Biri tadilat falan mı yapıyordu? Seokjin kapının kilidini değiştireceğim derken bunu hemen ertesi gün yapacağından bahsetmemişti, hatta Yoongi bu işin uzayıp sadece lafta kalacağını da düşünüyordu. Fakat görünüşe göre kilidi falan değiştiriyor olmalılardı, aklına başka bir şey gelmiyordu.

Jimin'in odasındaki vantilatör gece kendi kendine durduktan sonra şimdi tekrar çalışmaya başladığında Yoongi ani gelen rüzgarla titreyerek örtüyü biraz daha üzerine çekmeye çalışmıştı. Duş alması gerekiyordu yoksa hava ne kadar sıcak olursa olsun ısınamayacağını biliyordu. Yazın bu sıcak zamanlarında üşüyor olabilmesi de ayrı bir ironiydi.

Duvara çarptığı için dönemeyen vantilatör yine rahatsız eden sesler çıkararak dışarıdaki gürültüye katıldığında Yoongi sızlanarak gözlerini aralamış ve böylesine bir cehenneme düştüğü için kendine acımaya başlamıştı. Zaten buraya geldiğinden beri adam akıllı uyumamıştı, günler sonra ilk kez böyle rahat ve korkusuzca uyumuşken rezil bir şekilde uyandırılmış olmak sinirlerine dokunuyordu.

Belinde hareketlenmiş olan sıcak parmaklar bile sinirine iyi gelmediği için Jimin'in elini tutarak kendinden uzaklaştırmış ve dönerek sırtını yatakla buluşturmuştu. İkisinin bu yatağa sığabilmiş olması bile mucizeydi, bacakları çoktan birbirine karışmış ve Yoongi biraz da olsa Jimin'in üzerine çıkmıştı çünkü başka şansları yoktu. Sığamıyorlardı.

Açılan gözleri ondan izinsiz geri kapandığında öncelikle gözlerinin üzerine düşen saç tutamları Jimin tarafından nazikçe geriye itilmiş, ardından bu sıcak parmaklar yanaklarında gezindikten sonra dudağının köşesine inerek oradaki kırmızı lekeyi temizlemişti.

Omuzları, göğsü ve bunları birbirine bağlayan köprücük kemiklerini süsleyen renkler şu anda üzerinde olan örtünün altında gizliyken Yoongi yüzünde gezmeye devam eden parmaklara karşı kaşlarını çatmadan edememişti. Sadece biraz uyumak istiyordu, bedeninde gezinen eller şu anda tercih edeceği en son şey bile olmazdı fakat bu Jimin'in umurunda değil gibiydi.

Örtünün altında gizli kalan bir diğer eli Yoongi'nin göğsünde gezerek onun tuhaf bir şekilde mayışmasına neden olduğunda Jimin buna gülmüş ve Yoongi'nin kulağına doğru eğilmişti. Ne yani, gözlerini açmasını sağlayabilmek için illa sert mi oynaması gerekiyordu? Ne yapmalıydı, şu anda olduğu gibi elleri göğsü boyunca inerek kasıklarına mı ulaşmalıydı?

Ya da az önce yapmış olduğu gibi dudaklarını aralamalı ve "Seninle birlikte olmak hoşuma gitti" mi demeliydi pürüzlü sesiyle? Yeni uyandığı için normalinden kalın olan sesiyle sarf ettiği sözcükler ve elinin inmiş olduğu noktalar Yoongi'nin gözlerini aralaması için yeterli gelmişti.

STRANGERS FROM HELL | yoonminWhere stories live. Discover now