5 | aptallar ve onlara kanan zavallılar

369 55 464
                                    

Yoongi'nin içtiği bir teneke bira yerini ikinci tenekeye, üçe hatta dördün yarısına bıraktığında Jimin gülümseyerek önündeki çerezleri ağzına atmaya devam ediyor ve baharat bulaşmış parmaklarını umursuyormuş gibi durmuyordu. Yoongi'nin bir eli çenesinin altında dinlenirken dördüncü birasını daha bitirmeye çalıştığı sırada titreyen eli teneke kutuyu tutmayı başaramayınca yapış yapış bir his bırakan sıvı dudaklarından taşarak çenesine doğru ince bir yol almıştı.

"Bir tane daha alabilir miyim?" derken kelimeleri yuvarlayarak ve kıkırtılar eşliğinde konuşması zaten gülümsemeye devam eden Jimin'in gülüşüne farklı bir seviye daha eklemiş olsa da Jimin başını iki yana sallamayı tercih etmişti. "İlk iş gününe geç kalmayı istemezsin, öyle değil mi?" diyor ve Yoongi'nin artık taşıyamadığı başı tam da masaya düşeceği sırada onu çenesinden yakalıyordu. Parmaklarını sardığı yerdeki ıslaklık eline bulaşıyor olsa da Jimin Yoongi'nin başını geriye doğru itmiş ve "Dik dur" demişti.

"Ben sanırım odama—" dediği sırada kendi sözünü keserek dağınık saçlarını biraz daha dağıtmış ve "Lavaboya gitmeliyim" demişti Yoongi oldukça zor anlaşılan bir şekilde. Midesi bir anda onu hasta hissettirmeye başladığı için önce lavaboya giderek rahatlamalı ardından da uyumak için odasına çekilmeliydi çünkü Jimin'in de söylediği gibi ilk iş gününe geç kalmak istemezdi. Patronu iyi görünüyor olsa da iş yerinde nasıl bir insana dönüşeceğini bilemezdi; iş konusunda titiz, hata kabul edemeyen ve sınırlar çizen biri olabilirdi.

"Bir parça daha ister misin, sona bir tek bu kalmış sonra arkandan ağlamasın" diyerek yeme çubuklarının arasında tuttuğu son et parçasını havaya kaldırdığında Yoongi karnını tutarak alnını masaya yaslamış olsa da gözlerini hafifçe büyütmeden edememişti. "Hepsini yediniz mi?" diye merakla sormuştu çünkü koca saklama kabının içerisinde sahiden de tek bir parça et bile kalmamıştı ve Jimin'in hepsini yemesi iyi bir fikir miydi bilemiyordu.

"Ben değil sen yedin. Çok beğendiğini söyledin ve yemeye devam ettin."

Yoongi ise ne kadar sarhoş olmuş olsa da tüm hepsini yediğini düşünmüyordu, hem beğenmediğini, daha doğrusu tadının ona hitap etmediğini de söylediğini hatırlıyordu. Hepsini yemiş olamazdı, fazladan bir tanesini bile yemiş olduğunu sanmıyordu bu yüzden başını iki yana sallayarak ellerini masaya yerleştirmiş ve "Hayır" demişti kendisine uzatılan çubuklardan uzaklaşırken. "Yemedim, yemeyeceğim."

"Oh, hayır bebeğim kesinlikle yiyeceksin" diyerek çubukları karşısındaki genç adama doğru uzatmış ve "Dudaklarını arala" demişti emir verir gibi. Yoongi inatla başını iki yana sallayarak geriye çekildiği sırada bu kadar fazla baş sallama etrafın da dönmeye başlamasına neden olduğu için durmak ve başını iki elinin arasına alarak gözlerini kapatmak zorunda kalmıştı.

Gözleri kapalıyken bile tüm mutfak zihninin içerisinde dönüp duruyor ve göğsüne kadar çıkmış olan yakıcı sıvının her saniye biraz daha yükselmesine neden oluyordu. "Durdur şunu, kendimi iyi hissetmiyorum" diyerek saçlarını çekiştirmeye başladığında Jimin yerinden kalkarak yanına gitmiş ve ellerinden tutarak ince parmaklarının arasında kaybolan saçlarını nazikçe çekip kurtarmıştı. "Shh sakin ol, hiçbir şey dönmüyor. Şimdi odana gideceğiz beni duyuyor musun?" diyerek dar omuzlarından tutarak genç adamı oturduğu yerden kaldırmış ve "Bana tutunabilirsin" demişti.

Yoongi başını yanındaki bedene yaslarken belini sıkıca tutan kollar olmasaydı tek bir adım daha atamayacağının farkındaydı, alkole olan toleransının hiç bu kadar düşük olduğu başka bir günü daha hatırlamıyordu. Genelde birkaç teneke bira ona işlemezdi bile fakat bugün neredeyse hiçbir şey yememiş olduğu için zihninin ve kanının bulanmaya daha yatkın olduğunu düşünüyordu. Normalde birilerini taşıyan kişi hep kendisi olurdu, defalarca kez Chanyeol'un o koca bedenini bile evine kadar taşıdığı olduğu halde şimdi Jimin'in yardımı olmadan yürüyemeyecek halde olmak ona komik gelmişti.

STRANGERS FROM HELL | yoonminWhere stories live. Discover now