Mafya'nın Aşkı

♧Ölüm Dolu Sokaklar♧

Selamlar🌌

İyi okumalar...

Cümle arası oy vermeyi unutmayın 🔮

EFTELYA

Uçaktan inerken arabadan birisi indi. Meleğim gelmiş. Benden önce babasına koştu, sonra benim yanıma gelip sarıldı. Hemen arabaya geçtik, hava soğuktu.

"Sen neden geldin kızım?"

"Ömer amcamdan şimdi geldiğinizi duydum. Sonra benim de gelmeme izin verdi. Kendisi senin işine gitti."

Mert;

"Peki küçük hanım bir sorum daha var. Dün ağladın mı?"

"Hayır, ben bebek değilim.."

Mert ile gülmeye başladık.

"Sadece sizi özledim. Baba, anne gitmeyin bir daha."

Kafamı salladım. Araba hareket etmeden önce Lalin'e aldığım oyuncağı verdik. Yol boyunca onunla ilgilendi. Mert ile konuşuyorduk.

"2 saat sonra çıkacağım, gece gelmem."

Lalin ile aynı anda;

"Nereye?"

Bazen böyle denk geliyoruz, kızımı çok seviyorum ya. İkizimi doğurdum derken doğru söylüyordum. Mert şaşkınca Lalin'e bakıp;

"Küçük hanım sen ne zamandır bizi dinler oldun?"

Lalin gülmeye başladı.

"Ya gerçekten nereye gidiyorsun?"

"Sana dün anlattığım yemek var, sonra da işim var.."

"Şu yemek hatırladım.. Sonra ne işin var?"

"Bu kadar soru cevap yeter. Siz ikiniz de evde oturuyorsunuz. Başınızı belaya sokmuyorsunuz."

Ben inat ettim Mert'i o işim var dediği yere, depoya göndermem. Biraz Lalin ile plan yapmam gerek.

Lalin asla anlatma dediğimi anlatmaz ne olursa olsun, Mert kızarsa anlatır. Büyümüşte küçülmüş dedikleri kişi kesinlikle Lalin. 4 yaşındaki çocuk için çok geveze ve çok bilmiş...

Eve gelince Lalin bahçede oynamak istedi. Mert de çalışma odasındayken ben de yanına gittim. Telefon ile konuşuyordu. Baya ciddiydi..

Odası her zamanki gibi çok az ışık vardı. Zaten akşam oldu, çok az ışık var, korkutucu.

Yanına girdim, bana bakıyordu. Masasına oturdum ona bakıyordum. Masadaki kağıtları aldım karıştırıyordum. Sandalyesinde otururken beni süzüyordu, ciddi hali bozulsun diye hareketler yapıyordum. Yok hala aynı. Vazgeçip masadan iniyordum ama izin vermedi.

Bir eli bacağımdaydı, bana göz kırptı. Ohh bir rahat ki paşam.

4 dakikadır odadayım hala telefonla konuşuyordu. Mert ile uğraşıyordum. Sinirlendim beni de göndermiyor. Önümde sandalye de otururken bacağına vurdum. Gözlerime baktı. Elinden telefonu alıp kapattım.

"Ağaç oldum meyve vericem birazdan, karın geldi ayıp ayıp."

Ayağa kalkıp bana doğru eğildi. Bir elini sağa, diğerini sol tarafıma koydu. Beni öptü.

"Zaten kapatmıştım telefonu."

"Nee.. ne zaman? Cidden uyuzsun yaa.."

Gözlerini gözlerimden çekti. Vücuduma bakıyordu. Kafamı eğip baktım, kafamı geri kaldırdım.

"Bakma göğüslerime, ne yeri ne zamanı sevgilim.."

Daha da yaklaştı.

"Neden olmasın ki?"