Geceye Karışan Günahlar (GAY)

20. BÖLÜM: GÖSTERELİM ONLARA

"Sikerler dengeyi. Yapalım gitsin."

Heyecanla üstüne atılmıştım ki omuzlarımdan sertçe geriye ittirdi beni. Yüzünde tehlikeli bir sırıtışla adım adım üstüme yürümeye başladı. Ona aynı sırıtmaya karşılık verdim. Durmadı. bu sefer birkaç adım geriye sendeleyecek kadar kuvvetli bir ittirdi. Dolaba savruldum. Bir sürü dosya ve kitap yere saçılırken sırtıma giren ağrıyla dudaklarımı ısırdım. Canım yanmıştı.

Dibime girene kadar durmadı. Bakışlarım dudaklarındaydı. Uzandığında öpeceğini sandım ama beklemediğim bir şey yaptı. Sakalsız yanağımı boydan boya yaladı.

"Arslan." Dedim inler gibi..

Öyle sert ve pervasız davranıyordu ki ona ayak uyduramıyorum. Kendimi ona bırakmıştım. Yaladığı kısımlara minik buseler kondurup kafasını boynuma gömdü ve dünün acısını çıkarmak ister gibi öptü, emdi, canımı yakan ısırıklar bıraktı ve artık boynumun her yeri yanmaya başlayınca zorla ayırdım kendimden. Bana iştahla bakıyordu. Hoşuma gitmişti. Boynumun ıslaklığı rahatsız ederken yerlerimizi değiştirdim. Şimdi dolaba yapışmış olan o, üstünde ben vardım. Ama biraz fazla hızlı itmiş olacağım en üstte sallanan birkaç kalın dosya daha düştü. Biri omzumu sekti. Tisladım acıyla ama şimdi omzumu düşünemeyecek kadar önümdeki adama odaklıydım.

Sabahtan beri gözüme kestirdiğim kızarmış ıslak dudaklarına bir an bile beklemeden yapışıp alt takımlarımızı hırsla birbirine çarptım. Boğuk iniltisi ağzımın içinde kayboldu. Ah, öyle bir karşılık veriyordu ki öpüşüme, dudaklarım eriyordu sanki. Üst dudağı ağzımın içindeydi. Yaramaz dilim durmuyordu ama o benden daha beterdi. Nasıl yapıyordu bilmiyorum ama çenemi bile yiyordu sanki. Elinde pelte olmuştum iki dakikada.

Birden saçlarımdan tutup kafamı geriye yatırdığında dudaklarımız ayrıldı. Eksik hissettim ama bu eksiklik adem elmamı ağzının içine alan adamla sekteye uğradı. Ağzı oynayan adem elmamı takip etti. Gözlerim doldu zevkten. Apayrı duygular hissediyordum. Kimsede yaşamadığım şeyleri bu ofis odasında daha üstlerimiz giyinikken yaşatıyordu bu adam bana.

Kontrolümü kaybettiğim bir anda geri çekildi Arslan. Afallayarak onu izlerken gömleğimin düğmeleriyle uğraştığını farkettim. Elleri titriyordu. Sinirle ağzında bir şeyler hamurdanırken tam kendim açmak için hamle yapacaktım ki buna gerek kalmadı. Çünkü sinir hastası herif en sevdiğim gömleğimi iki yandan yırtmak suretiyle tüm düğmelerini söktü attı. Eğer bu kadar zevke gelmeseydim ve eğer bu hareket gözüme seksi görünmeseydi ağzına sıçardım ama şimdi tek söyleyebileceğim "o en sevdiğim gömlekti." Oldu.

"Ben sana daha güzelini alırım." Dedi nefes nefese.

"Bu tasarım ürünü." Zerre umrunda değildi. Zerre umrumda değildi. Yine de bir şekilde kafam hala çalışıyordu. Gömleğim yerle buluşunca intikam isteğiyle onum gömleğine uzandım ve bana yaptığının aynısını ona yaptım. Düğmeler tek tek yerle buluşunca sırıttım.

"Ödeştik."

"Öyle olsun."

Dudaklarımızı birleştirdik aynı anda. Onu koltuğa götürmeye başladım. Birbirimizden kopamıyorduk bir türlü. Elleri bütün vücudumda gezinirken ayağım koltuğun bacağına takılınca koltuğa boylu boyunca sırt üstü devrildim. Arslan toparlanma fırsatı vermeden üstüme çıktı. Kalçası aletime baskı yapıyordu. Belini sıktım zevkle. Arslan, çok kudretli duruyordu.

"Sana doyamıyorum." Dedi dili göğüs oluğumda. İnledim. Sesim yüksek çıkmıştı ama umrumda değildi. Evin her yerine ses yalıtımı yapmışsa burada vardır muhakkak.

Fakat bu saçma düşüncem kapının tıklanmasıyla sekteye uğradığında korkuyla Arslan'a baktım. Umursamamıştı bile. Hatta sert bir tavırla kalçasını oynattı. Elimle ağzımı kapatmak zorunda kaldım.