BÖLÜM 34: ARSLAN'IN GECELERİ

14.4K 563 221
                                    

Arslan'ın gidişinden sonra etrafımı saran arkadaşlarım durmadan onun hakkında sorular sorarken ısrarla cevap vermedim. Kimse ikimizin bu kadar yakın olduğunu bilmiyordu. Adam beni sabahın köründe okuluma bırakmış, bir de herkesin duyacağı şekilde sürprizim var diye ilan etmişti resmen.

Ama şimdi merak ediyordum. Arslan sürprizlerin adamıydı. Her şeyi yapabilirdi. Gözümün önüne kırmızı güllerle süslenmiş yat'ı geldi. Mum ışığının aydınlattığı gecede denizin ortasına kadar açılırdık. Güzelce süslenmiş romantik bir masada denizin tadını çıkararak yemeğimizi yerdik falan... Dudaklarımda keyifli bir sırıtma oluşurken kitabımın kenarlarını avuçlarım içinde sıktım. Böyle bir şey yaparsa bir ödül verebilirdim.

''Hayırdır kardeşim, pişmiş kelle gibi sırıtıyorsun kendi kendine?" Masama aniden oturan Ekinle omuz silktim umursamazca.

''Hiç.'' Dedim uzata uzata. ''Öyle düşünüyordum.''

''O mafya babasını mı?"

Hemen savunmaya geçtim ''Arslan ne alaka oğlum? Öyle işler güçler, sen anlamazsın yani.''

İnanmadığı belliydi. ''İş güç seni bu kadar mutlu edebiliyorsa ne mutlu sana.'' Diye de iğnesini değdirdi.

Cevap vermediğimde uzatmadı daha fazla. Konuyu değiştirdi. Hafta sonu büyük bir parti vereceklermiş Merveyle. Normalde partilerini gizli saklı yapan arkadaşım şimdi bütün ipler nişanlısında olduğu için bozuk atıyordu. Onun parti anlayışıyla Merve'nin ki apayrıydı. Ekin içip içip dans edip sıçma taraftarıydı. Merve daha çok sosyetik tarzda insanların konuşup eğlendiğini düşündüğü tarzda şeyleri seviyordu. Bu kadar farklılarken hâlâ nasıl birliktelerdi anlamıyordum. Özellikle Ekin Merveyi sevmezken.

Ben ve Arslan da çok farklıydık. Başta zorla yaptığım şeyler ona aşık olduktan sonra hem daha çok zorlaşmış hem de kolaylaşmıştı. Kolaylaşmıştı çünkü onu seviyordum. Onun zevk almasını istiyordum. Mutlu etmek istiyordum. Yüzünün aldığı her ifade içimde bir şeyleri eritiyordu sanki. O zevk aldıkça ben de alıyordum. Ama...

Bir yandan da yatak ilişkimizde ona zarar vermek istemiyordum. O anın etkisiyle düşünemesem de sonra pişman oluyordum. Vücudundaki yaralar, izler, morluklar.. hepsi benim eserimdi. Gün geçtikçe beni daha da rahatsız eden eserlerim...

Bazen ansızın bunu onunla konuşmak istiyordum. Yalan yok, tepkisinden çekiniyordum. Bizi birleştiren bu anlaşmaydı. Ona muhtaç olup kapısını çalan, ne derse yapacak olan da bendim. Seks yok deyip adamı ilk öpen, ona ilk aşık olup açılan da öyle. Hepsi o anlaşma sayesindeydi. Araya hisler karışmasa da öyle olmaya devam edecekti.

Acaba bir gün bdsm ilişkimizi bitirmek istesem ne yapardı?

Birden bu konuya nasıl geldiğimi anlayamadım. Başımı salladım kendi kendime. Saçma sapan şeyler düşünüyordum.

''Kalkalım ders başlayacak.'' Dedim, aniden yerimden kalkıp Ekin'in kolundan tutarken.

Düşünmemem gereken şeyler düşünüyordum.

•••

Saat beş gibi dersimiz bittiğinde herkesten önce çıktım fakülteden. Arslan on beş dakika önceden mesaj atmıştı geldiğine dair. Bahçeye çıktığımda yüzüme vuran soğuk havayla etrafıma göz gezdirdim. Kalabalıktan arınmış bahçede sabah beni bıraktığı yerde arabasını görünce hızla oraya yürümeye başladım.

Camı ardına kadar açık arka koltuğu görünce eğilip kolumu açık cama yasladım. Arslanla burun buruna geldim. İrkilmedi bile. Aksine, hoşuma gitmiş olmalı, yukarıya kıvrıldı dudakları.

Geceye Karışan Günahlar (GAY)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin