BÖLÜM 25: YANGIN GİBİ ÇOCUK

12.4K 527 76
                                    

Medya: Oğuzhan

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Medya: Oğuzhan. (Herkes beğenmek zorunda aksi düşünülemez)

Bir de Arslan için seçtiğim modeli kimse beğenmemiş. Bu yüzden öneriyle geldim. Hiç istemesem de acaba diyorum Michele mi olsa? Yani her bxb kapağında var ama uyuyor da adam. Bilemedim. Öff Neyyse...

İyi okumalar!

Saat akşam on sularındayken kendine yasladığı bedeni korumalarının açtığı kapıdan içeri soktu Arslan. Ardından emniyet kemerini bağlayıp suratının dibinde duran tatlı yüzün sahibi çocuğun yanağına saniye kadar kısa bir öpücük kondurup geri çekildi. Baygın yatan çocuk üşümesin diye kapısını da yavaşça örtüp arkasında kendisini bekleyen adamına döndü. Serkan, Mehmetten sonra en güvendiği adamıydı. Diğerlerinin aksine bir adım önde duruyordu. Az önceki öpücüğü görmesine rağmen mimiğini bile kıpırdatmadan patronundan gelecek emri bekliyordu.

Arslan az önceki yumuşak tavrının aksine sert duruşu ve katı ifadesiyle karşısında duran adamlarına baktı. Arabada Her şeyden habersiz uykuya dalmış çocuğu birilerine emanet edip etmemekte kararsızdı. Özellikle duyduklarından sonra yanından ayırmak bile istemiyordu ama verdiği sözler daha büyük önceliğiydi. Önce işlerini halletmesi gerekiyordu bu yüzden daha önce Oğuzhan'ın şoförlüğünü yaptığını bildiği adamları eliyle gelmesini işaret etti.

"Oğuzhan'ı eve bırakın." İki koruma da anında başıyla onayladı. "Baygın. Uyandırmayın sakın." Diye de ekledi. "Yatağına kadar taşıyın."

İki adam da dikkatle onu dinleyip onayladıktan sonra arabaya geçtiğinde gidene kadar arkasından baktı Arslan. Dikkatli olun demeyi unutmuştu. Kaşları anında çatılırken telefonunu çıkarıp Mehmeti aradı. Telefon ikinci çalışta açılmıştı.

"Mehmet birazdan Oğuzhan'ı getirecekler. Kendinde değil."

"Ben ilgilenirim Arslan bey." Diyen adamla rahat bir nefes aldı. Başka bir şey söylemesine gerek yoktu Mehmete. Her zaman leb demeden leblebiyi anlayan bir adam olmuştu.

Telefonu kapattığında onun için bekleyen araca yöneldi.

Bu gece son bir işi kalmıştı.

Cebinden bir sigara çıkarıp yaktığında akıp giden yol boyunca gözlerinin önünden gitmeyen çocuğun silueti dudaklarında bir kıvrılmaya sebep oldu. İnkâr etmeyecekti. O pervasız çocuğa alışmıştı. Cesurdu, akıllıydı, içi dışı birdi. Güzeldi de. Hem içi hem dışı çok güzeldi gencin.

Biten sigarasını avucunun içinde söndürdü. Hafif acının verdiği tatlı zevkle gözleri saniye kadar kapanırken önde oturan Serkan'ın bakışını umursamadan cebinden yeni bir tane daha çıkarıp yaktı. Oğuzhan hayatına girdiğinden beri kendine verdiği günlük zararları azalmış olsa da bu alışkanlığından bir türlü vazgeçemiyordu.

Araba bir saatin sonunda iki katlı köhne genelevin önünde durduğunda kapıyı açan Serkanla ağır hareketlerle indi araçtan. Kapı da onları bekleyenlerin heyecanının farkındaydı. Kimseye bakmadan içeri girdi. Yasmin geleceğinden haberdar memnun bir şekilde onu izlerken çenesinin ucuyla arabasını işaret etti. Kız anında kendi çıktığı yere yerleşmişti bile.

Geceye Karışan Günahlar (GAY)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin