Bölüm 30- Gelini Gördüm

35 7 35
                                    


Serra torun esprisine hiç gülmedi.

-Kim senin gibi bir adamdan çocuk yapar ki ? 

Yavuz'un kızla eğlenen yüzü kasıldı.

-Neden ?

Serra adamın ciddileşen yüzüne dikkat etmeden aklına ilk gelenleri saydı.

-İşte kabasın, kötüsün, silahın var hatta katilsin!

Serra saymaya devam edecekken adamın buz gibi gözlerle onu izlediğini sonunda fark edip, durakladı. O durduğunda garip bir sessizlik oldu. Yavuz bir şey demeden sessizce evden çıktı.

Ayıp mı ettim ya ?

Serra vicdanıyla baş başa kalamadan evin dışından Yavuz'un sesini duydu. Adamın kapının önünde emirler yağdıran sesini duyuyor ama neler söylediğini tam olarak anlayamıyordu. Dışarıda koşuşturmacanın başladığını Yavuz'un konuştuğu herkesin tamam, abi diyerek oraya buraya seğirtmesinden anlıyordu. Arada duyduğu "Nikah Salonunun güvenliğini alın" emriyle irkildi.

Ne olacak? Gerçekten bu nikâh kıyılacak mı?

Serra Yavuz bir şey söylediğinde olacağını bundan kaçmanın bir yolu olmadığını öğrenmişti. Kendini bir külçe gibi koltuğa bırakırken adı gibi biliyordu bu nikâh olacaktı. Artık babasına gerçekleri anlatma şansı da kalmamıştı. Kimse ona inanmazdı. Serra kendi elleriyle kendini kafese kapatmıştı. Artık Yavuz kapıları açsa bile gidebileceği bir yer yoktu. Babasının gözündeki hayal kırıklığını silmek için kelimeleri yetersiz kalacaktı. Daha fazlasını yapmak zorundaydı.

İçeriye giren orta yaşlı tatlı bir kadın varlığıyla Serra'nın düşüncelerini böldü. Gülümseyen yüzünü Serra'ya çevirip konuştu.

-Merhaba, hanımım ben Gülten.

Kadın o kadar tatlı gülümsüyordu ki Serra kendini tutamayıp gülümsedi.

-Merhaba bende Serra, ayrıca Hanım falan değilim.

-Olur mu bugün Yavuz beyle evleneceksiniz , elbette artık bu evin hanımısınız.

-Birincisi Yavuz'la evlenmek bu dünyada isteyeceğim en son şey, ikincisi bu evlilik zorla!

Gülten içini çekip bu toy kıza baktı. Elbette kimlerle çalıştığını biliyordu. Bu masum kızın saf direnişi de boşunaydı. Zarar görmemesi için ona erkenden öğretmek onun için daha iyiydi.

-Elbette biliyorum, ancak siz şunu bilmelisiniz ki Yavuz beyin yanında bir sürü insan gördüm. Kadınlar ve erkekler... 

Gülten düşüncelerine dalıp bir süre durakladı, kızın dinleyen yüzüne bakıp devam etti.

-Bu eve girdikten sonra kısa bir süre içinde hepsi öldü diyebilirim.

Serra bu tatlı kadının ciddi bir şekilde bitirdiği bu cümleyi elbette anlamamıştı.

- Nasıl yani ? 

- Yanisi Yavuz Bey'in hayatına ve özellikle de bu eve yeni giren insanlar için bu ev araftır. Hayatla ölüm arasında bir araf! Eğer onun önünde bir engelseniz yaşayamazsınız.

Gülten'in sözleri Serrayı o ilk günlerine götürdü, şimdi çok uzakmış gibi gelen o günlerde hayatı pahasına kaçmaya çalışmıştı ancak kaçamamıştı! Ve şimdi o adamın evinde nikah arifesindeydi!

Gülten omuzları umutsuzlukla düşen kıza sevinerek baktı. Kız üzülse de hayatta kalmanın daha önemli olduğunu anlayacak diye düşündü.

-O halde hadi sana banyoyu hazırlayayım.

Karanlığın GölgesiKde žijí příběhy. Začni objevovat