Bölüm 33- Düğün 2

17 6 13
                                    

 Y.N: Hikayemizin En uzun Bölümü Sizlerle Arkadaşlar Umarım sıkılmazsınız .d 


-Yangından mal kaçırır gibi ne bu acele?


-Kız hamile miymiş?


-Damadı istemiyormuş Tahir


-Kız kocaya kaçtı diyorlar üstünü kapatmak için alelacele bu nikâhı yapıyorlar


-Kaç aylık hamileymiş?


-Bir haftadır kayıp dedikleri kız meğer kocaya kaçmış


-Tahir Bey bu işi nasıl onayladı?


Kadıgil ailesinin bahçesi uğultulardan geçilmiyordu. Kadın ve erkek grupları kokteyl masalarının etrafında toplanmış fısıldaşıyorlardı. Salondan çıkan uğultu kimi zaman artıyor sonra dikkatli birinin şşş uyarısıyla bir masadan başlayarak tsunami etkisi gösteriyor fısıltılar azalıyordu. Çok geçmeden Tahir ve Mahide Kadıgil merdivenlerden inerek masaları dolaşmaya misafirlere hoş geldin demeye başladılar. Böylece fısıltılar son buldu. Kalabalık artık pür dikkat kesilmiş bu ikiliyi izliyor, yüzlerinden bir şeyler çıkarmaya ve anlamaya çalışıyorlardı. Mahide Hanım daha sessizdi oysa Tahir Bey meraklı gözlere meydan okuyor, başını dik tutuyor ve kalabalığa sürpriz evlilik hakkında bir kelime dahi etmemeleri gerektiğini sert bakışlarıyla tembihliyordu.

Kırağı ailesi Muazzez Kırağı Önderliğinde salona girdiğinde uğultular tekrar yükseldi, Arkasında onu oğulları Güngör Ve Ulutaş yanlarında eşleri Serap ve Feraye takip ediyordu, Erkekler Siyah takım elbise giymişken Muazzez hanım siyah kadifeden elbisesin de sim detaylarıyla ışıldıyordu. Sanki düğüne bir karanlık çökmüş gibi tüm siyah ihtiyacını bu aile karşılıyordu. Aileye özgü kemikli yüzleri ve derin sert bakışları bu nezih ortamı ister istemez germişti. 

Erkek tarafının misafirlerinin içeri girmesiyle beraber uğultular tekrar yükseldi. Burada ki ailelerin çok azı servetini açıktan yapmıştı. Türkiye orta doğunun merkezindeydi, savaşlar , örgütler , uyuşturucu , kara para vb. kolay para ülke üzerinden su gibi akıyordu ancak kolay para kanlıydı. Bu karanlığa bir kere bulaştıktan sonra yok olmadan ayrılmak imkansıza yakındı. 

Kadıgil Ailesi ise imkansızı başarmış ve bütün Ailelerin Zirvesine oturmuştu. Para kaynaklarını yavaş yavaş legal işlere aktarmış ve ülkeye bir ağ gibi yayılmışlardı. İllegal her teslimattan haberleri vardı fakat hiç bir işe bulaşmıyor ve sadece göz yumma ücreti alıyorlardı. Servetlerinin kaynağı karadelik gibiydi.

-Herkesin suikastçı diye bildiği bir aile nasıl böyle ortalıkta gezebilir ? 

Bir teknoloji şirketinin genç varisi sorduğunda , babası nefretle bu aileleri tanıtmaya başladı. Bütün dengeleri öğretemese de , kimlere bulaşılmaması , kimlerle ortak oldukları ve rakip olduklarını anlatmak için bulunmaz bir dersti bu düğün. Kırağılar Muazzez Hanım önderliğinde Tahir Kadıgil'in babası Cemal Kadığil'in olduğu masaya vardığında kısa ders özlü sözle bitmişti.

"Çok para haramsız olmaz , her başlangıç kanlıdır."

Herkes dönmüş Muazzez Hanım ve ailesine bakıyordu. Erkek tarafının karşılanışı görülmeye değer bir manzaraydı. Kadıgiller hep birlikte öne çıktıklarında zarafet ve asalet yayılıyordu. Kırağılarsa tam tersine ışığı soğuruyordu. Bu iki ailenin zıt olduğunu anlamak için görmek yeterliydi. 

Karanlığın GölgesiWhere stories live. Discover now