Bölüm 32- Düğün 1

12 5 4
                                    

Kadıgiller ve Kırağıların düğünü gazeteci ve paparazilerin gözünden uzak Kadıgillere ait bir malikane de yapılıyordu. Evin içinde çift taraftan inilen merdivenler geniş salona dökülüyordu salonun cam kapıları bu özel gün için kaldırılmış, bahçeye bağlanmıştı. Salonda çiftin aile üyeleri bekliyordu. Gelin ve Damat indikten sonra onlarla birlikte bahçeye geçeceklerdi ve nikah kıyılacaktı.

Ülkede ki neredeyse her kulvara etkisi olan Kadıgillerin , Korkutucu ün'e sahit Kırağılarla evlenmesi bu seviyede ki ailelerde merak uyandırmıştı. Bahçede beyaz kurdelelerle süslenmiş kokteyl masalarının etrafında dizilmiş şık beyefendiler ve zarif hanımların gözlerinde merak vardı.

Serra malikanenin üst katından bahçede ki insanları izlerken nefretle söylendi.

-Sahte pislik gülüşler

Omzuna nazikçe dokunan çocukluk arkadaşı Buse: 

-Bilmiyorsun ki , sadece zorla evlendiğin için onlara nefretini kusuyorsun.

-Ama, ama...

Bir şey diyemeyip omuzlarını düşürdü. 

Buse de  omzunu sıkıp, anlayışla başını salladı. Arkadaşı ona bu evliliğin zorlama olduğundan bahsetmişti. Çevresinden şirketlerin ortaklığı için evlenen bir sürü isim duymuş olsa da Tahir Kadıgilin kızını bu kadar severken bu duruma düşmesine anlam verememişti. Onun babası onu asla böyle bir duruma zorlayamazdı! 

Serra'nın küskün dudaklarını eliyle çekti.

-Hayat böyleyse koy totosuna gülümse kız.

Serra dudaklarını arkadaşının elinden hemen kurtardı.

-Neyine güleyim ?

-Yakışıklı kocana ? 

Busenin kalkan kaşına , patates yanaklarına ve gülümsemesine daha fazla karşı koyamayıp gülümsedi Serra ama yine de kabul etmedi.

-Aman neresi yakışıklı ?

Busenin kaşı bulutlara ulaşacak gibi kalkmaya devam etti.

-Yiğidi öldür hakkını yeme.

-Çok beğendiysen sana vereyim ?

Buse arkadaşının kafasının dağılmasına sevindi. Ruh hali yükselirken gelin odasının ortasına bağırarak yürüdü.

-Kız dağıtma kocanı, sonuçta sen tatlı su balıklarının aşkını çaldın kaparlar ha kocanı!

-Kim sever be bu adamı.

-Kızım adam Kırağı , genç , mafya , silahlar sonra siyah giyiyor...

Serra arkadaşının tatlı su balıklarının bayılacağı özellikleri dalga geçerek saymasına dayanamayıp katıldı.

- Adam kötü , adam katil , adam zorba , adam pislik , adam, adam... Adam ,adam madam değil be!

Höfff! Serra yanaklarını şişirerek sonlandırdığında kendi ağıdını , Buseyle göz göze geldi.

-Hahaha 

İkisi de katıla katıla gülerken , yakınlaşıp yüzlerini mıncırdılar ve sıkı bir sarılmayla bu ayini bitirdiler. Serra arkadaşının sırtına vurduğu patpatlarla kendini güvende iyi hissetti. 

İlginç bir etkisi var lan bu patpatların

-İyi ki varsın 

-Sende serra

Y.N : Saat kaçtı unuttum .





Karanlığın GölgesiWhere stories live. Discover now