complicated

643 84 20
                                    

"İnsanlara bu kadar sert yaklaşmak zorunda değilsin ki."

Sahil kenarında oturmuş, biralarımızı yudumluyorduk. Bugüne dair ne yaşadıysam hepsini Bambam'e anlatmıştım.

"Sende üzerinde bir sürü sorgulayıcı bakış yakalasan sende aynı şeyleri düşünürdün."

Birasından yudum aldı ve oturduğumuz bankta biraz daha yayıldı.

"Yani... Arkadaş olmaları benimde garibime gitmedi değil. Sonuçta sen dans kulübünde üç yıldır varsın ve bir anda Jisoo'nun seni merak etmesi beni de kuşkulandırdı."

"Sürekli hepsine temkin eder gibi bakış atıyordu. Ayrıca ne öğrendim sence? Jungkook ve Chaeyoung sevgili değil."

"Bunu sana söylemiştik zaten. Senin her şeyi yanlış anlama huyun var maalesef."

Omzuna vurduğumda güldü.

"Belki, yani bir ihtimal Jungkook seni beğenmiş olabilir mi?"

"Beni beğendi ve grubunu kullanarak iletişime geçti yani. Bunu mu demek istiyorsun?"

Başını aşağı yukarı salladığında bu sefer gülen bendim.

"Jungkook bunu yapacak biri değil bence. Gelip konuşmayı tercih eder gibi."

"Bir noktada söylediğin şey doğru ama ne bileyim. Başka bir ihtimal gelmiyor aklıma. Baksana bizim Seulgi'nin, yani karımın, doğum gününden bile ne zaman ayrıldığımızı biliyorlar. Bizi izlemediklerine göre seni izliyorlar."

"O yanımdayken ne kadar heyecanlandım bilemezsin. Evet sınıfta gördüğümde de karnıma ağrılar giriyordu ama hiç o kadar yakınıma gelmemişti. Çok garip hissettim."

Bambam kolunu omzuma atıp beni kendine çekti ve çenesini başıma koydu.

"Hislerin çok saf ve masum Lisa. Bunu yok etmelerinden korkuyorum."

Gözlerimi kapadığımda bu cümlelerini cevapsız bırakmayı tercih etmiştim. En büyük korkum Jungkook tarafından fark edilmek değildi. Ama şu anda nedense yeryüzünden silinmek istiyordum. Bilinmezliklerin olduğu bir dünya benim için kötüydü.

"Belki de akışına bırakmalıyız. Ama şunu unutma ki ne yaşanırsa yaşansın Jennie ve ben senin yanındayız. Bu her zaman böyle olacak."

Ona minnetimi kollarımı beline dolayarak gösterdim. Aşkta yüzüm gülmemişti belki ama dostluklarım için minnettardım.

"Bugünlük bu kadar yeter. Yeni öğrendiğimiz hareketleri tekrar etmeyi unutmayın. İki hafta sonra yarışmamız olduğunu bazı arkadaşlarımız unutuyor."

Hocanın lafları direkt olarak Jackson'a ulaştığında tüm sınıf sessizleşmiştik.

Çantamın üzerine koyduğum su şişesini elime aldığımda benden bir kaç adım uzaklıkta olan Jisoo'nun bana döndüğünü gördüm. Lütfen yanıma gelme.

Hayatta ne zaman istediğim bir şey olmuştu ki?

"Nasılsın Lalisa?"

"İyiyim, sen?"

"Biraz yorgunum. Sen gittikten sonra baya bir dağıttık."

Jungkook da mı?

"Dans keyfini yerine getirmiştir. Başka dersimiz de yok bugün. Dinlenmen için harika bir zaman dilimi."

Onunla soğuk konuşmak istemiyordum. Nedense giderek samimi hissediyordum ona karşı.

"Doğru diyorsun."

constellation | liskookWhere stories live. Discover now