fear in the heart

605 68 36
                                    

"Lisa aç şu kapıyı!"

"Lalisa!"

Gözlerimi açmamı sağlayan sesler, nerede olduğumu algılamama yardımcı oldu. Evin salonunda halının üstünde yatıyordum ve vücudumda değişik bir ağrı vardı. Kapıya vurma sesleri arttığında bedenimi kaldırmaya çalıştım.

"Jungkook bir şey yap."

"Jennie kenara çekil, kapıyı zorlayacağım. Herhangi bir kart var mı yanında?"

Jungkook'un sesi gözlerimin daha da açılmasına sebep olurken zor da olsa yanımda ki koltuğa tutunarak ayağa kalktım. Kapıya koşarken Jennie'nin hıçkırıklarını duyabiliyordum.

Tüm gücümle kapı koluna abandığımda Jennie ve Jungkook olabildiğince korku dolu gözlerle bana bakıyordu. Jennie öne atılıp boynuma atladığında şaşkınlıktan karşılık verememiştim.

"Çok korktum." Hıçkırıkları kalbimi ezerken geri çekildi ve üzerime baktı.

"Çok," dedi ve bir anda durdu. Elleriyle vücudumu kontrol etmeye başladı. En son bileklerime indiğinde ve bir şey olmadığını gördüğünde daha fazla ayakta duramıyor olacak ki dizlerinin üzerine düştü.

"Tanrım! İntihar," cümleye devam edemeyeceğini anladığımda sakince dizlerimin üzerine eğildim.

İntihar ettiğimi düşünmüştü.

Ellerimle yüzünü kaldırdığımda onun ağlıyor oluşu gözlerimi doldurmuştu.

"Jennie bana bak."

Kriz geçirir gibi bana bakmayı reddettiğinde Jungkook kapıyı kapadı ve aynı şekilde Jennie'nin yanına diz çöktü.

"Jennie sakin ol. Derin nefes al."

Jennie'nin başını kendine doğru çevirdiğinde bana bakarak "Su getirir misin?" dedi.

Mutfağa koşup su doldurdum ve aynı hızla girişe ilerledim. Ben sebep olmuştum.

"Jennie geçti, Lalisa gayet iyi. Beni duyuyor musun?"

Jennie yavaş yavaş sakinleştiğinde Jungkook'un elindeki suyu içti ve yine onun yardımlarıyla ayağa kalktı. Hareket edemiyordum.

En yakın arkadaşım intihar ettiğimi düşünmüştü.

Jungkook Jennie'nin koluna girdi ve onun koltuğa oturmasına yardımcı oldu. Hala girişte dikildiğimi fark etmem, Jungkook'un koluma olan dokunuşu oldu.

"İyi misin?"

Başımı salladığımda belime inen eli beni salona yönlendirdi. Jennie'nin yanına oturduğumda gözleri hala üzerimi arıyordu.

"Sana ulaşamadım. Tamam, her saniye konuşmuyoruz ama tüm gece yazmadın. Birde bugün yazmayınca çok korktum."

Açıklaması üzerine duvardaki saate baktığımda çoktan akşam olduğunu fark ettim.

"Uyuyamayınca uyku ilacı içmiştim."

Söylediğime daha da kızdı ve sakin kalmaya çalışarak derin nefes aldı.

"Eski günlerini unutmuş olabilirsin ama ben unutmuyorum Lisa. Bir daha içmek yok demiştik. Söz vermiştik. Ben nasıl sözümü tutuyorsam senin de tutmanı beklerdim. Jungkook'un burada olduğunu bir anlığına unutmuş olmalıydı. Bu meseleleri şu an konuşmayacaktım.

"Annemler gitti. Ne zaman dönecekleri belli değil. Bir süreliğine yanımda kalabilir misin?"

Bu sefer ellerimi tuttu ve "Lafı bile olmaz," diyerek beni kendine çekip sarıldı.

constellation | liskookWhere stories live. Discover now