beginning

617 74 10
                                    

"Planın bu mu yani?"

Bana anlamsız bakışlar atan ikiliden gözlerimi uzaklaştırdım. Dün yaşadığım her şeyi Jennie ve Bambam'e anlatmıştım.

"Ortada ciddi bir oyun dönüyor ve bunu öğrenmek için Jungkook'a saf kız rolü yapacaksın. Daha sonrasında onu kendi silahıyla vuracaksın. Yanlış anlamadım değil mi?"

Bambam'in olayı tekte anlaması beni şaşırtsa da sessizce kafamı salladım.

"Tamam güzel bir plan, yapma demiyorum ama sence de burada kaybeden kişi Jungkook mu olur sen mi?"

Bu soru beni sinirlendirse de tepki vermedim.

"Ne anlamda?"

"Sen Jungkook'a aşıksın. Bunu bile bile onun canını yakabilecek misin? Ben bunu yapabileceğine inanmıyorum. Aksine bu durumda en çok sen yara alacaksın."

Doğruydu. Ben Jungkook'a ne kadar kötü yaklaşmaya çalışırsam çalışayım, eninde sonunda kendimi onun kollarında bulacaktım.

"Bunu düşünmek istemiyorum. Eğer bunu düşünürsem amacıma ulaşamam. Beni kullanmasına izin vermeyeceğim. Onun zannettiği gibi biri değilim. Bunu öyle ya da böyle öğrenecek. Eğer bu olayın sonunda en çok yara alan ben olursam, yanımda isteyeceğim iki kişi belli."

Jennie anlayışla elini elime koydu ve sıktı.

"Bebeğim biz her zaman buradayız. Ama bu yaptığına yangına körükle gitmek derler. Olacak şeyleri kaldırabilecek misin?"

Bu kadar güçlü biri miydim bilmiyordum. Cevapları almak için sonuna kadar zorlayacak bir inadım vardı. Buna mı güveniyordum?

"Oyuncu Lisa'yı izlemek güzel olacak," diyerek ortamı yatıştırmaya çalışan Bambam'e güldüm.

"Hünerlerimi sergileme zamanı geldi."

"Jungkook."

Ona seslendiğimde Jin'in yanında ilerleyen adımları durdu ve arkasına döndü. Şaşkın bir şekilde suratıma bakarken Jin'inde arkasını döndüğünde aynı tepkiyi verdiğini görmüştüm.

"Lalisa? Bir sorun mu var?"

Yanına doğru yaklaştığımda gözleri gözlerimde kalmıyor, etrafa değişik bakışlar atıyordu. Fazlasıyla şaşırmıştı. Gözlerine bakıyor olmak içimi gıdıklasa da ifadesizliğimi kullanmak zorundaydım. Tatlı bir gülüş dudaklarıma yerleşirken kaşları daha fazla çatıldı.

"Dün için teşekkür etmek istedim. Önyargılarımı bir kenara bırakmam gerekiyor sanırım. Dün bana çok iyi geldin."

Duyduklarına şaşırdığını anladığımda Jungkook'u avucumun içinde hissediyordum.

"Ben... Ben pek bir şey yapmadım aslında. Hatta seni zorladım bir bakıma. Kusura bakma bunun için."

"Öyle hissetmeni istemem. Gerçekten bana çok iyi geldi birilerine durumu anlatmak."

Arkasına dönüp Jin'in tepkisini kontrol ettiğinde yüzümde ki ifadeyi bozmamak için çaba gösteriyordum.

Birazdan Chaeyoung ve Jisoo'nun yanımızda biteceğini bildiğimden dolayı konuşmayı kısa kesmek amaçlı bir adım uzaklaştım.

"Görüşürüz o zaman," diyerek elimi salladığımda ne yapacağını bilemeyerek, "Görüşürüz," dedi ve o da elini salladı.

Çok tatlıydı. Durumlar farklı olsaydı muhtemelen yanaklarını sıkardım. Düşünceleri kafamdan atarken ona arkamı dönmüş okulun içine ilerliyordum. Bana göre başlangıç olarak iyi bir hamleydi.

constellation | liskookWhere stories live. Discover now