1. Bölüm

12.1K 383 115
                                    




"Günaydın sultanım, günaydın efendim." annemle babamı öperek kahvaltı masasına oturdum.
"Günaydın oğluşum."
"Günaydın aslanım."
"Yine döktürmüşsün annem. Kilo aldım diyorum beni takmıyorsun. Evde kalıcam bu gidişle."diye sitem ederek bu mükemmel sofraya gömüldüm.
"Yarasın birtaneme. Benim oğlumu hangi kız istemicek ayol? Kapında sıra olurlar senin."

  Gözlerimi devirerek devam ettim kahvaltıma. Ailem eşcinsel olduğumu biliyordu, babamla annem anlayışla yaklaşsa da annemin içten içe kabullenemediğini biliyordum.
"Gelini boşver de sen damat getircem sana damat."
   Bir şey demeden tabağına dönerken babam bu halimize gülerek kahvesini yudumladı.
"Bugün erken çıkıcam öğlen ben alıcam seni okuldan ,bekle beni."
"Tamam baba."

    Kahvaltı faslı hoş sohbet muhabbetle geçmiş, sonra hazırlanıp okula doğru yol almıştık babamla. Beni okul kapısına bırakıp şirkete doğru yol aldı.

    Sınıfıma doğru ilerlerken bir yandan telefonla en yakın  arkadaşıma iç açıcı ferahlatıcı küfürler ediyordum bir yandan da ona ulaşmaya çalışıyordum. Dün gece fena dağıtmıştı kafayı. Bugün okula gelir mi muamma.

Yine yalnız bıraktı beni puşt herif.

   Sınıfa adımladım. Sınıftakilerin  kimisi soru çözüyor, kimisi arkadaşlarıyla sohbet ediyorlardı. Hiçbiriyle yakınlığım yoktu. Sırama geçip oturdum , o sırada 15.  arayışımdan sonra telefonu açan Ali'ye güzel bir selamlama bahşettim.
"Kuyuya mı düştün götveren. Az içsen ölür müsün? Enayisin olum sen sınavdan önce köpek gibi gelirsin ama 'doşşoğono yolom yordom ot' diye!"
"Ya ne anlatıyon abla gözünü sevim be abi."
"Kes! Şerefsiz."
"İyi tamam uzatma başım çatlıyor zaten"
"az bile büllük"
"Ya tamam özür dilerim sana haber vermedim, söz vermiştim beraber takılacağımıza ama tamamen aklımdan çıkmış affet balım."
"Yalvarmaya devam et , belki düşürünüm."
"Cici kardeşim, şeker kardeşim, Justin Bieber'ım ,bebeğim ,sol yanım ,amı-"

" tamam yeter. Gelicek misin bugün ona göre mentalitemi hazırlicam."
"Gelemicem galiba ya bu seferlik mazur gör"

   Biz konuşurken edebiyat hocası sınıfa girmişti.
"Hadi kapat hoca geldi."

   Selamlaşıp derse başlayacağımız sorada tüm dikkatim telefonuma gelen mesajla dağıldı.
Mesajda aynen şu şekil yazıyordu:
'Sayın Cenk Gündüz , 6 şubat 2006 tarihinde yapılan bir hata nedeniyle sizleri Özel Karahan Hastanesi'ne beklemekteyiz. Randevu saatiniz "14:30". '

  Bu hatanın benimle bağlantısına anlam veremesemde çok üstünde durmadan telefonu kapatıp derse odaklandım.

••

  Çıkışta babamı beklerken , gün boyu kafamı kurcalayan hastane mesajını babamla paylaşmaya karar verdim. Canım babam her şeyi çözmekte bir numara.

  Babamın arabasına doğru ilerledim. Kapıyı açıp yanına yerleştim.
"Hoşgeldin oğlum."
Babamla birlikte yola devam ederken aklıma mesaj geldi ve hemen babamla paylaştım. Tek başıma altından kalkamazdım bu sorunun.
"Baba , bana bugün bir mesaj geldi. Benim doğduğum tarihte hastanede bir hata olmuş diyordu mesajda. Randevu ayarlamışlar bugün saat 14:30'da ."
"Allah allah , biz hiç bir sıkıntı yaşamamıştıl sen doğarken ama. Neyse canım gider bakarız şimdi eminim önemli bişey değildir."

Önce bu hastane işini aradan çıkarıp öyle gitmek istedik eve.

Babam hastane otoparkına arabayı park ederken bende hastanenin büyüklüğüyle ve şıklığıyla ufak çaplı bir şok geçiriyordum. Böyle özenle inşa edilen binalar her zaman ilgi alanımdı. Mimar olmak istiyordum.babamın da inşaat şirketi vardı. Bana ilham kaynağı olmuştu bir nevi.

CENK (BL)-GerçekaileWhere stories live. Discover now