İZ | Texting

0.4

Şimdi Helin'e çok kızmayın. Sonuçta karşısındaki yabancı.

(Yoksa değil mi?)

Sadece biraz daha sabredin.

※

"Helin." diyen Doğukan'la adımlarım koridorda durdu. Yanıma geldiğinde gülüşü yüzünü kaplıyordu. Asu'ya platonik aşıktı ve bana yaklaşarak ona yaklaşacağını düşünen 5445. kişiydi.

"Nasılsın?" Sanki çok umurundaydı da.

"Asu'ya gidip konuşsana. Sana aşığım falan de. Vakit kaybediyorsun böyle." 

Bir an afalladığını gördüm. Ne yani? Yalandan gülümseyip beni kullanacağını düşünen Doğukan'ın beni kullanmasına izin verip hem onun hem kendimin vaktini boşa mı harcamalıydım? 

Benim kimseye verecek boşu boşuna geçen tek bir saniye vaktim bile yoktu.

"Asu'ya yaklaşmak için benimle konuşma. Vaktini boşa harcıyorsun. Onun erkek arkadaş mevzularına karışmam ben." Cevap vermesini beklemeden sınıfa adımladım. En köşedeki sıraya oturduğumda bakışlarım etrafta geziniyordu. Şüpheli herhangi birini arıyordum. Bakışlarımı telefonuma indirdim.

Asu : Dün doğum gününmüş. Neden söylemedin Helo?

İşte mükemmel arkadaşım.

Helin : Önemsiz bir şeydi.

Asu : Saçmalama. Ne demek önemsiz.

Önemli olsaydı hatırlardın.

Asu: Hafta sonu kendimi affettirmeme izin ver.

Asu: Tarih falan tutamıyorum ki aklımda. O yüzden aklıma gelmedi.

Helin : Peki tutamadığın tarihi nasıl hatırlayabildin?

Asu: Sana bir çiçek gelmiş. Üzerindeki kartta yazıyordu.

Çiçek mi? Bana kimse çiçek göndermezdi ki. 

Helin: Ne yazıyor kartta?

Asu: "Doğum gününü biraz daha kutlarsam abartacağım sanırım." 

Asu : "Raif'in  Maria'yı silip hayatına devam etmesinin üzerinden yıllar geçti. Birbirlerine verdikleri sözleri ikisi de bir şekilde unuttu veya unutmak zorunda kaldı."

Asu : " Ben sana verdiğim sözü unutmayacağım." 

Asu : M kim?

Asu: Çiçekler kimden geldi?

Helin : Hafta sonu yapacağın plana uyacağım. Ne istersen o olacak. Ama çiçeği ve notu unutacaksın. Tamam mı?

Asu : Anlaştık Tavşan Helo.

Helin : Asu!!!!

Asu: Bir tane ünlem işe yarıyor biliyor musun? Fazla koyman seni havalı yapmaz.

Mesajına cevap vermeden Murat'a yazmaya başladım.

Helin : Adresimi NEREDEN BİLİYORSUN?!

Benim sorduğum soruda soruydu. Adam numaramı biliyordu, oturduğum kafelere kadar takip dahi ediyordu. 

M : Sen kendin verdin.

Helin : Ben adresimi sana vermedim. Ayrıca kim olduğunu bilmiyorum bile. Tanımadığım birine cidden adresimi verecek kadar aptal değilim. 

Yoksa aptal mıydım? Benden her şey beklenirdi.

M : Değilsin. Ama sarhoştun.

Kaşlarımı çattım. Hayır olmamıştım ve bunu yapmamıştım.

M : Beni hiç hatırlamıyorsun değil mi?

Helin : Bunu yüz yüze neden konuşamıyoruz?

M : Çünkü gözlerindeki o yabancı hissi sevmiyorum.

Mesaja bakarken birkaç saniye duraksadım. Murat adında tanıdığım kimse yoktu. Zihnimde yok olmuş anılarda olan biri miydi? Geçmişimde var olan ama benim hatırlayamadığım.

Helin : Böyle korkutuyorsun beni.

Helin : Hatırlamıyorsam da kendi yüzünü gösterim normal insanlar gibi kendini hatırlatsana.

M : Normal değiliz Helin. 

M : Normal insanlar gibi tanışmayız.

M : Onlar gibi selam sabahımız yoktur.

M : Tesadüflerimiz vardır.

Benimle ilgili konuştuğu zaman biz olarak konuşması dikkatimi çekmişti.

Helin : Tesadüflerle çık karşıma o zaman.

Helin :Ben insan yemiyorum.

Helin : Tanımadığım biri numarama yazıyor.

M : TANIMADIĞIN MI?

Helin : EVET.

Helin : Sence seni tanısam böyle saçma mesajlaşma oyunlarına girer miyim?

Helin : Direkt yanına gelirdim.

M yazıyor...

Helin : Benim için yabancısın

M çevrimiçi

Helin : Murat adında kimseyi tanımıyorum ben.

M yazıyor...

Helin : Senin kim olduğunu bilmek benim doğal hakkım değil mi?

M çevrimiçi

M yazıyor...

Helin : Belki de sandığın gibi önemli değilsin.

M çevrimiçi

Helin : Yoksa seni neden hatırlamayayım ki?

M çevrimdışı

※

Helin naptın bacım?