2.9

4.9K 349 78
                                    

Durun bu bölüm okunamaz. Çünkü.... çünkü....Ben sizi çok seviyorum.

Şimdi okuyabilirsiniz :D


Orhan Veli Kanık'ın kitabı hala elimdeydi. Bana vermişti ve nedense birkaç kere baştan sona okumuştum şiirleri. Yine elimdeydi ama bu sefer okumuyordum. Sadece düşünüyordum. Etraf sessizdi. Asu gitmişti. Mahallede kimse nefes bile almıyormuş gibiydi. Hatta evlerden gelen ne televizyon ne çatal kaşık sesi vardı. Bugün yalnızlığımı gösteriyordu evren bana. 

Asu giderdi. Çünkü neden kalsın ki. Onun kendi hayatı vardı. Kendi hayatına bakmak tabi ki hakkıydı.

Babam gitmişti. Benim mezuniyetimi hatta düğünümü göreceğine söz verip ölmüştü. Bunu o kontrol edemezdi biliyordum. Sadece yalnızlık hissini çok net hissediyordum. Verilen sözlerin bir anlamı olmadığını ve illaki yalnızlığa mahkum kalacağımı biliyordum.

Kitabı masaya bırakıp soğumuş papatya çayımı yudumladım. Gözlerim ışıkları kapalı olan Murat'ın evine kaydı. O da yoktu. Herkes gibi.

Derin nefes alıp telefonu elime aldım ve Asu'ya yazmaya başladım.

Helin : Her şey yolunda mı? 

Asu : Yeni vardım. Alihan beni almaya geliyor.

Alihan abisiydi.

Helin : Bir şey yapabileceksem söyle hemen yaparım. 

Helin : Gel dersen hemen gelirim.

Asu : Teşekürler Helo

Asu : İyi ki varsın.

İyi ki varım. Yalnızlığımla.

Telefonu sehpaya koyup örtüye sıkıca sarılarak gökyüzüne bakmaya başladım. Murat'ın yaptığı yapay yıldızların yanmasına daha 2 saate yakın bir süre vardı. O yıldızları seviyorum çünkü gökyüzü kapalı olsa bile yok olmadan yanmaya devam edebiliyorlardı. 

Kafama sertçe bir şey çarptığında irkilip şaşkınlıkla baktım etrafıma. Kucağımdan yere düşen kağıda sarılı dikdörtgen bir pakete baktım. Bildiğin gazete kağıdına sarılıydı. Başımı kaldırdığımda Murat'ın kendi evinin balkonunda maskesi ve şapkasıyla bana baktığını gördüm. Telefonunu salladığında bakışlarımı telefonuma çevirdim.

M : Karadeniz'de gemilerin mi battı?

Helin : Evde de maske ve şapkalı mısın?

Helin : Ayrıca bomba gibiyim. 

M : Bomba gibi olduğunu biliyorum :)

Gözlerimi kısıp ona baktığımda karanlıktan dolayı seçemediğim gözlerine odaklanmaya çalıştım, telefonum tekrar titredi.

M : Maskem ve şapkam sana özel

Helin :  Hiç sevmiyorum onları

Helin : Ne zaman yüzünü göreceğim?

M : 30 Şubat'ta. 

Kaşlarımı çattım. Dalga da geçermiş.

Helin : Sen az önce kafama ne attın?

İZ | TextingWhere stories live. Discover now