Merhaba arkadaşlar, yeni güne geçmişken bölüm atayım dedim.😀
Oy ve yorumlarınızı esirgemeyin. Bir de rica etsem, önceki bölümlere oy atmayanlar da atabilir ki lütfen, sizleri seviyorum.
İyi okumalar.😘
46.BÖLÜM
Beyazıt'ın telefonunu kapattıktan sonra bir ara içim geçer gibi oldu yatakta uzanırken ama sonra hemen uyandım. Saate baktığımda gece yarısını çoktan geçtiğini gördüm vaktin. Yataktan doğrularak oturduğumda birkaç saat daha ders çalışmam gerekiyor diye düşünüyordum ama başımı yastığa koysam yine uykuya dalardım.
Temiz hava çekeyim dedim, gidip açık pencerenin önünde durdum. Derin derin nefeslenmeye başladım. O sıra karnım guruldamaya başladı. Aslında hiç aç değildim. Ama canım böyle tatlı çekiyordu sanki. Baklava olabilirdi. Ya da kadayıf. Şöbiyet, revani, şekerpare...
"Ay kafayı yiyeceğim!"
Odamdan çıkarak benim odama yakın olan odaya Zeynep'in odasına daldım. Onun da sınavları vardı. Kulağında kulaklık ders çalışıyordu ve göz altları onun da çökmüştü. Benim içeriye daldığımı duymadı tabii kulağındaki kulaklıktan dolayı. Sonra başını çevirip beni görünce sandalyede korkarak hopladı. Az daha sandalye geriye doğru kayıp düşecekti. Son anda durabildi.
Kulaklıklarını hışımla çıkartıp bana kötü kötü baktı. Eli de göğsünde, korktuğu için çarpan kalbini tutuyordu sanırım.
Şirin yüz ifademe bürünüp "Ders mi çalışıyordum Koçinim!" dedim.
Koçinim ne be diye soracak olan varsa açıklayayım hemen.
Bir ara birlikte izlemeye başladığımız ve Zeynep'in bitirip benim yine yarım bıraktığım bir Kore dizisi vardı. Adı Oh My Venüs'tü.
Orada başrol kızın lakabı Daegu'nun Venüsü'ydü. Zeynep beni, Kore alfabesiyle telefonuna böyle kaydetmişti, Daegu'nun Venüsü.
Başrol erkek de kızın zayıflamasına yardım eden zayıflama koçuydu. Kız oğlana Koçinim diyordu, yani Kore'de böyle deniyor sanırım, ben de Zeynep'i Koçinim diye, Kore alfabesiyle kaydetmiştim telefonuma.
Kısacası durum buydu. Ona şirinlik yapmak istediğimde de böyle seslenirdim.
"Yok kanka şarkı sözü yazıyorum." diyerek çalıştığı ders notlarını gösterip beni tiye aldı.
"Neden öyle diyorsunuz hanımefendi, kırıldım, gücendim..." diyerekten sosyal medyada dönen videodaki o adamın taklidini yaptım.
Zeynep Instagram reelslerinde daha az gezmelisin dercesine başını iki yana salladı.
"Sana bir şey söyleyeceğim." diye mırıldandım masum masum.
Zeynep anladım onu dercesine başını hızlı hızlı sallayıp konuş hadi dercesine de sabırsızca gözünü açıp kapattı.
Canım arkadaşlarım, nasıl da sakin sakin aşkla konuşmamı bekliyorlar böyle...
"Canım tatlı çekti."
Zeynep masum ifademe baktı uzun uzun. Bir de sesimi inceltmem yok mu?
"Yarın yesek olmaz mı?" diye mırıldandı. "Yarın sınavım çok erken saatte. Şimdi dışarı çık, git tatlıyı ye, geri gel... Saat epey geç olur o zaman."
