Kısacık bir bölüm ama şöyle söyleyim, diğer bölümler uzun olacak aşklarım. Bu geçiş gibi bir şey oldu.
Öpüldünüz
İyi okumalarr
61.BÖLÜM
İzleyeceğimiz bölüme karar verdikten sonra bilgisayardan diziyi açtık.
"Yaramaz'ı Canan'ın odasına koyayım." dedi Deniz yanımdan kalkarak.
"Neden ki?" dedim birden ayağa kalkarak.
Evet, biraz gergin olabilirdim. Deniz'le evde yalnız değildik, misafir odasında Serco tahminimce uyuyordu şu an ama ne bileyim odasında yalnız dizi izleyecek olmamız beni biraz germiştim. Heyecanlanmıştım.
"Ses olunca ötüp duruyor." dedi Deniz. "Dizideki seslere öter, diziyi seyrettirmez diye şey ettim..."
Yaramaz da kafesin köşesinde durmuş bize bakıyordu. Ona bakarak gülümsedim.
"Bak." dedi Yaramaz'ı göstererek. Yaramaz kendini işaret edince başını hafiften yana eğerek beni dinliyor gibi durdu. "Öylece duruyor orada ya. Ses çıkarırsa götürürüz."
Deniz aceleci konuşmamdan sonra yüzüme şöyle bir bakıp "Benimle yalnız kalmaktan mı korkuyorsun yoksa." dedi eğlenir gibi.
"Ne?!" dedim ne alakası var ya der gibi. "Niye korkayım... Seninle, yani yalnız kalmaktan?"
"Ne bileyim?" dedi Deniz. "Seni biraz telaşlı gördüm sanki..." Yaramaz'a elini uzatarak gagasını okşadı. Bu Yaramaz'ın hoşuna gitmemiş olmalı ki huzursuz bir ses çıkarıp Deniz'in elini gagaladı ve geri çekildi sonra.
"Yanlış anlamışsındır sen!"
Hafifçe başını sallayarak gülümsemesini engellemek ister gibi dudaklarını yaladı. Peki bu hali oldukça tatlıydı. Ben hafifçe tebessüm edince o da gülümsedi. "Haklısın." dedi sonra. "Yanlış anlamışımdır ben."
Sonra Yaramaz'a dokunmadan yanıma geldi. Ben duvar kenarına doğru çekilince Deniz de yanıma oturup arkadaki yatak başlığına yaslandı hafifçe. Limonatanın birini bana uzatıp diğerini de kendi aldı. "Mısır mı patlatsaydık." diye mırıldandı sonra bana bakarak. Başımı hafiften kaldırarak "Yok ya." dedim. Limonata dolu bardağı hafifçe kaldırarak gülümsedim. "Bu yeter bence."
Deniz gülümsememe bir süre bakakaldı. Gülümsüyordu o da bana bakarken. Yanağımı hafifçe okşayıp burnumun üzerini öptükten sonra bir şey söylemeden bilgisayardan seçtiğimiz bölümü açtı. Deniz geri çekilince derin bir nefes alıp sırtımı yatak başlığına yaslamış, diziyi başlatmasını beklemiştim sessizce ben de.
"En güzel bölümü bu bence." dedi ikimiz de diziyi bitirdiğimizden ortalarda bir bölüm seçmiştik.
"Hızlı ilerliyor bu dizi ve sıkmıyor pek." dedim. Deniz başka sitcom izlemediğinden sanırım benim gibi kıyaslama yapmadı. "Kafa dağıtmalık." diye mırıldanarak kolunu yatak başlığına doğru yasladı. Bu şekilde biraz daha yakınlaşmıştı bana. Sakince nefeslenerek Deniz'in koluna sarıldım. Başımı da omzuna koyup açtığı yirmi dakikalık bölümü izlemeye başladık.
"Jake Amy'den hoşlandığını bu kadar belli etme ya!" diye mırıldandım Jake'in ilk zamanlardaki tavrına karşılık. "İlk zamanlardaki atışmaları..." diye mırıldandım sonra.
"Biz de ilk zamanlar atışıyorduk de mi?" dedi Deniz mırıltıyla. O da başını benim başıma yaslamıştı hafifçe. "Ama pardon sen ilk anda bana aşık olmuştun."
