48. Bölüm

30.2K 2K 129
                                    

Selam Bebekler. Bölümü yazıp düzenlediğim gibi yayımlıyorum, iyi okumalar.

Lütfen oy ve yorumlarınızı esirgemeyin. Okunmalar çok güzel ama oy ve yorum sayısı okunmalara kıyasla az.☹️ Motivasyon kaynağım oy ve yorumlarınız...

Tekrar iyi okumalar.❤️

48. BÖLÜM

Neden mesaj atmıyordu bu Deniz kişisi... Telefonu öteye fırlatarak yastığa başımı gömdüm. Çığlık atsam yan dairedekiler duyar mıydı? Aman ben onların sesini çekiyordum ama. Maç izlerlerken, kavga ederlerken, ay bazen de birisi horluyordu artık kim horluyorsa...

"Arasana be!"

Başımı yastıktan kaldırarak dağılmış saçlarımı elimle daha fazla dağıttım.

Tam tamına otuz sekiz dakikadır mesajıma cevap vermemişti.

Yataktan kalktım. Üzerimi değiştirdim. Mavi balıklı pijama takımımı giyip kendime bir kahve yaptım. Hatta küçük kitaplıktan kendime bir kitap bile seçtim okumak için. Sonra telefona sanki hiç mesajını ya da aramasını beklemiyormuş gibi göz ucuyla bir baktım. Evet dışarıdan bakılınca oldukça ilgisiz gibi görünüyor olabilirim ama... Bu bir süre daha devam etti.

Ve... Ne arama kaydı ne de mesaj vardı.

"Peki." dedi kahvemden sesli bir yudum alıp höpürdeterek içmeye devam ederken. Bir yandan da gözlerim tavanda bir şeyler düşünüyor, gözlerim fink atıyordu. Kararlı bir şekilde başımı salladım.

"Peki, arayalım bakalım beyefendiyi!"

Saate baktım. Saat beşi geçiyordu.

Deniz'in numarasını çevirirken acaba uyuyor muydu diye geçti aklımdan. Ama dün falan da işte olmadığını biliyordum. Telefon bir süre açılmadı. Kapamak üzereyken açtı. Telefonun diğer ucundan ses gelmedi bir süre.

"Deniz?" diye seslendim. "Deniz? Deniz?"

Neden sesi gelmiyordu! Bayılıp kalmasın bir yerlerde?!

"Deniz orada mısın?"

"Mavi!" diye telaşlı bir ses geldi. Deniz nefessiz kalmıştı? 

"Ne oluyor Deniz?" dedim aynı endişeli halimle. Kaşlarım merak ve endişeyle çatılmıştı.

"Ya Mavi!" dedi Deniz üzgün ve yılmış bir sesle.

"Noldu be?!" dedim. Bu herif beni kalpten götürtecek miydi? Niye bir şey demiyordu. Adımı mı ezberlemeye çalışıyordu ne yapıyordu?!

"Ah ah!" dedi Deniz dertli dertli. Sanki bir yerden bir yere gidiyor gibi adım sesleri geliyordu. Evinde miydi dışarıda mıydı acaba? Kısa bir sessizlikten sonra da bir yere oturuyormuş gibi soluğunu seslice bıraktı. "Başıma geleni bir duysan?" diye mırıldandı. 

Kaşlarım derince çatıldı. "Anlatırsan bir zahmet duyacağım ama sen Acun'a bağladın?"

Deniz bu esprime bile gülmüyorsa...

"Kuşumu kaybettim." dedi üzgün bir sesle. "Evin içinde bir yerde ama saatlerdir bulamıyorum yaramazı." diye mırıldandı.

"Ne?" dedim şaşkınlıkla. Kuşunu mu kaybetmişti? Deniz'in kuşu mu vardı? "Ne kuşu?" diye sorumu yeniledim. 

MAVİ DENİZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin