*⁠.⁠✧. -10- .✧.*

4.6K 312 171
                                    

Tarihsiz?

'Onuncu bölüm'

Toplantı uzun süreceğinden Yankı beni küçük bir kulübeye yerleştirerek gitmişti. İçim içimi kemiriyordu. Dışarısı ufak da olsa tehlike barındırıyordu..

Uzun zaman olmuştu ve Yankı dönmemeşti. Nedensiz bir şekilde aşırı huzursuz hissediyordum. Güzelce yıkanmam için en azından sıcak su vardı, bunun için mutlu olabilirdim..

Uzun değil, birkaç dakika sonra kapı pat diye açıldı. Kısa bir an korku ile yerimde sıçrayarak Yankı'ya döndüm.

Kaşlarım anında çatıldı. Sarhoş gibiydi, yüzü kıpkırmızı, gözleri baygın ve aynı zamanda yüzü terliyordu. "Yankı?" diye seslendim sessiz bir şekilde.

Ne olduğunu anlamaya çalışıyordum. Hasta mı olmuştu? Bakışlarını yerden çekerek, yüzü gibi kırmızı olmuş gözlerini gözlerime sabitledi. Kapıyı sendeleyerek de olsa kapatıp bedenini hemen kapının önüne bıraktı.

"Uzak dur" diye mırıldandı. Ufak bir korku vardı içimde. Bulunduğumuz odada bulunan tek oturacak ve yatak olan süngerin üzerine oturarak bacaklarımı kendime doğru çektim.

"İyi misin?" dedim, en azından ne olduğunu sormam lazımdı. Ufak bir hırıltı duydum hemen ardından Yankı'nın kızıl gözleri üzerimde dolaştı.

Kendi kendine "Hayır, olmaz" gibi şeyler mırıldanıyordu.

"İyiyim" dedi yorgun bir şekilde. Bunu fırsat bilerek "Neyin var? Neden böylesin?" diyerek devam ettirdim konuyu.

Yüzü gerildi. Bir an "Gel, yardım et lütfen" diye mırıldandı. Hemen ardından "Sakın gelme!" diye bağırdı. Kollarımı bacaklarıma sararak bedenimi küçültüm. "Beni korkutuyosun, Yankı" dedim, yerime sinerek.

"Bağla beni" dedi bir anda. Kaşlarım çatılırken "Ne? Neden? Bir açıklama yapman gerekmiyor mu?!" diye sordum.

Durdu. Kızıla boyanmış gözleri bedenimi deşmek istiyorcasına üzerimde dolandı. Bir an yerinden kalkacak gibi oldu. Neden bilmem, ben de korku ile kollarımı çözerek kaçacak gibi oldum.

Yankı bunu fark etmiş gibi, nasıl olduğunu ben daha idrak edemeden kendine sağlam bir tokat attı.

"SANA 'BAĞLA BENİ' DEDİM!"

Korku ile gözlerim büyürken kısa bir an titredim. Abartılı davrandığını hissediyordum. Yerimden kalktım, odada bulunan dolaba doğru ilerledim. Dolabı karıştırırken "İp yok ki" diye mırıldandım.

Yankı cevap vermedi. Belki alt taraflarda olur diye biraz daha kurcaladım dolabı. Ufak tefek kıyafetlerden başka birşey yoktu. "Yankı bur-" belimin iki yanına baskı yapan eller ile sözümü kesip başımı çevirerek Yankı'yı görmeye çalıştım.

"Sakın kıpırdama lütfen, sarılmaya ihtiyacım var" diye mırıldandı kulağıma doğru. Durdum, hatta dondum. Bedenim buz tutmuş gibi soğudu. "Neler olduğunu anlamıyorum" dedim sesim fısıltı gibi gelirken.

"Biri" dedi ve ekledi cümlesine, kolları belimi sarıp bir eliyle göbek deliğimin etrafını okşarken. "Muhtemelen içtiğim suyun içerisine kısa süreli olarak kızgınlığımı tetikleyecek birşey katmış"

Vücudum baştan aşağı titredi. Sanki kafamdan aşağı kaynar su dökülmüş gibi hissettim. Gözlerim hafifçe büyüdü. Kızgınlık? Şuan bana sarılan azgın bir adam vardı.

Kaçmak istedim, hiç istemediğim kadar çok...

Yutkunarak konuşmaya başladım. "Bu, bu nasıl düzelir?" diye sordum. Arkamda ki bedenin sıcaklığı vücuduma işlemeye başlamıştı.

Kar Koynunda / Kurt Serisi -1- [BxB]Where stories live. Discover now