*⁠.⁠✧. -22- .✧.*

1K 126 33
                                    

Sıfır bilgi ile yazıyorum! Sorgulamayın lütfen

'Yirmi ikinci bölüm'

Bedenimde ki yoğun sancı düzgün düşünmemi engellerken, derin nefesler alarak olduğum yerden bir çırpıda kalkmaya çalıştım.

Kısa sürede, yanlış birşey yaptığımı anlamam uzun sürmemişti. "Ah-h! Yankı!" Neredesin lanet olası adam!?

Şuan olmak zorunda mıydı cidden!! Şuan, tam şuanda, babanız yakında bile değilken sizi dışarı çıkmaya iten şey neydi?!

Korkuyordum...

Tek başıma bu evden nasıl çıkabilirdim! Üstelik bu sancıyla!

Ağzımdan alıp verdiğim nefeslerimin arasına acı dolu inlemelerim karıştı. "Ah-h!"

Yankı şuan burada olmadığından dehşete kapılmıştım! Biri! Birini bulmam lazımdı!!

Kokusuna ihtiyacım vardı...

Zar zor kendimi toparlayarak, sarsak bir adım attım kapıya doğru. "ANNE-!" Resmen nefesim kesilmeye devam ederken Yankı'nın annesine hitaben bağırmayı tercih etmiştim.

"NERGİS ANNE!" Yalvarırım biri sesimi duysun!

Öylesine canım acıyordu ki, her adım attığım da sanki karnıma bıçak sokuluyormuş gibi hissediyordum...

Sonunda zar zor sarsak adımlarla ulaştığım kapıyı açarak ani bir şekilde bedenimi dışarı çıkardım.

Hava soğuk ve nemliydi. Üstelik ayaklarım çıplak olduğundan kar üstünde yürümek bir o kadar zordu...

Ben acı eşliğinde yürümeye ve ebe hatunun evine ulaşmaya çalışırken, çok değil kısa bir sürede Nergis anne ve diğer sürü üyeleri evlerinden çıkmaya başlamıştı.

"Sancak ne yapıyorsun kıpırdama!" Filiz'in endişeli sesi kulaklarıma ulaşırken gözlerim hafif hafif kendinden geçmeye başlamıştı.

Bakışlarımı endişeli ve hızlı bir şekilde yanıma gelen kişiler arasında gezdirdim. "Tamam, derin nefesler al Sancak! Bana bak! Kendini kaybetme! Gözlerime bak, aferin! Filiz tut kolunun altından taşımamız lazım! Yürüyecek gibi görünmüyor. Sakin ol oğlum, iyi olacaksın!" Nergis annenin yatıştırıcı sözlerini baygın bakışlarım ile dinledim.

Kısa bir süre sonra dediği gibi dudaklarımı aralayarak derin nefesler almaya başladım.

"Yankı"...

Dudaklarımın arasından dökülen acı dolu inleme ile beraber Yankı'nın ismini mırıldandım. Odun toplamak bu kadar uzun mu sürüyordu?. "Yankı gelecek! Birazdan burada olacak Sancak, tamam mı?! Kendini kaybetme lütfen!"

Filiz'in sözleri eşliğinde bedenim bir anda havalandı. Sanırım beni taşıyorlardı.

Saatleri ve günü resmen unutmuş gibiydim. Beynim uyuşuyordu...

Tam zihnimi kaybettiğimi düşünürken bir anda derin bir sancı saplandı rahmime.

Anında dudaklarımın arasından güçlü bir çığlık döküldü. "Ah-h! Bir şeyler oluyor!!" Hemen ardından bedenime yüklenen sinir ile bağırmaya devam ettim.

"Yankı! Seni, seni bir elime geçire-! Ah! Öldüreceğim seni Yankı!!"

Nergis anne canımın ne kadar acıdığının farkında olarak bağırışlarıma aldırmadan beni sakinleştirmek için, "Tamam, tamam! Geldik sayılı-" gibi birkaç kelime mırıldandı.

Kar Koynunda / Kurt Serisi -1- [BxB]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin