*⁠.⁠✧. -12- .✧.*

4.2K 270 74
                                    

Gene tarih yok? Oturup ağlayacağım?

'On ikinci bölüm'

Bedenim yavaş yavaş kendine gelirken yavaşça hareket etmeye çalıştım. "Ah!" Ufak bir inilti döküldü dudaklarımdan.

Her tarafım acıyor gibiydi, özellikle ensem. Yanıyordu...

Çok sıcak hissediyordum. "İyi misin?" Bakışlarım sesin sahibine dönerken bedenimdeki bütün ısı anında yanaklarıma hücum etmişti.

Utanarak gözlerimi Yankı'nın mavi gözlerinden ayırdım. Ufak bir kıkırtı sesi duyuldu. Kaçamak bakışlar atarak Yankı'nın gülen yüzünü inceledim.

"Hayırdır?" diye mırıldandı neşeli bir şekilde. Omuz silktim. "Ensem acıyor, çok uykum var." dedim, onun aksine sesim yorgun çıkmıştı.

Gözlerimi kapatıp üzerimdeki yorgana sarıldım. Kısa bir süre sonra yorgan açılıp kapandı.

Belime sarılan kol ile beraber ensemde sıcak dudaklarını hissettim. Karnım karıncalanıyor gibiydi..

"İki gündür uyuyorsun zaten."

"Ne? Ciddi misin?" dedim kaşlarım çatılırken devam ettim sözüme. "O kadar uyumuş olamam."

Belimi okşayan parmakları yavaşça bacaklarıma doğru indi. Hemen ardından bulunduğu yere hafif bir baskı yaparak "Bacaklarını hissetmediğini sayıklayıp durduğun için ebe hatunu çağırmak zorunda kaldım, uyanana kadar beklememi söyledi. O yüzden seni uyandırmak gibi bir çaba göstemedim." diye açıklama da bulundu.

"Muhtemelen, bedenin ilk defa böyle bir ağırlıkla karşılaştığı için yorgun düşmüş. Birkaç ilaç verdi ama kullanmanı istemiyorum o yüzden almadım." diyerek devam etti sözüne. Kısa bir an duvarla bakıştım. Hemen ardından arkamı dönerek Yankı'nın gözlerine odaklandım. Mavi gözleri çakmak çakmak bakıyordu.

"İyi gibiyim ama, neden ilaçları almadın ki?" diye sordum. "İnsanlara uzak bir yerde yaşıyoruz. Buradaki ilaçlar bizim için, sana uygun değiller. Senin bedenine zarar verebileceklerini düşündüm ve almadım."

"Anladım." diye mırıldandım. Hafif bir sızı vardı bedenimde yinede rahatsız hissetmiyordum.

Yattığım yerden doğrularak uykulu bakışlarımı odada gezdirdim. Her yer temizlenmiş gibiydi. "Odayı sen mi temizledin?" dedim, kafasını sallayarak onayladı beni. Üzerimide o giydirmişti muhtemelen. Yavaşça ayağa kalkmaya çalışarak duvara tutundum.

Bu da neydi böyle? Neden bacaklarım titriyordu? "Yankı."

"Efendim?" diye cevapladı beni anında. Bir sorun olduğunu anlamış olmalı ki uzandığı yerden bakmayı kesip ayağa kalktı. "Bedenimin nesi var? Bacaklarım titriyor."

Duvara yaslı ellerimi tutarak omuzlarına sabitledi. "Yürüyemiyor musun?" dedi, eli hafifçe bel boşluğuma masaj yapıyordu. "Yürüyebilirim ama titremem normal mi? Neden böyle oldu? İyi hissediyorum hâlbuki." diye sordum, gözlerim hissettiğim tuhaflık yüzünden dolmak üzereydi.

Endişeliydim...

Bakışları kısa bir an yüzümde gezindi. Hemen ardından kaşları çatılırken "Gözlerin neden doldu? Canın mı acıyor?" dedi ciddi bir şekilde.

"Hayır, biraz tedirgin oldum sanırım."

Güldü. Burnumun ucuna ufak bir öpücük kondurdu. Kollarından birini belime diğerini dizimin altına yerleştirerek bedenimi kucağına aldı.

"Ebe hatuna gitsek iyi olacak." diye mırıldandığını duydum. Sesimi çıkarmadan beni taşımasına izin verdim.

Kapıyı benim yardımım ile açıp kapattıktan sonra yabancısı olduğum evlerin arasından ilerlemeye başladı.

Kar Koynunda / Kurt Serisi -1- [BxB]Where stories live. Discover now