28 Bölüm - Sessiz Veda

70 12 0
                                    

"Bu yaptığın kabul edilemez Arlo," dedi. kral. "Yıllarca ailene ve Marisanda krallığına yalan söyledin. Bizi olmayan bir gerçekliğe inandırarak kaynaklarımızı kötüye kullandın. Bu kadar zaman Forest'ı neden yanına verdik? Kiera'yı neden saraya getirdik? Bir sonraki varisimizin güçleri olmayacağını düşünerek neden onca plan yaptık?"

Arlo krala ne dese yetersizdi. Ona nasıl tüm gerçekleri anlatırdı? Nasıl gerçek babasının o olmadığını söyleyecekti? Eğer lanetten bahsederse tüm planları suya düşecekti. Şimdi sadece sorumsuz bir prens gibi görünüyordu.

"Endişelerinizi anlıyorum ama niyetim kraliyetin kaynaklarını boşa harcamak değildi," dedi Arlo.

"Kaynaklarımızı unut gitsin. Güvenimizi boşa harcadın Arlo," dedi kral. Sesinde öfke olduğu kadar hayal kırıklığı da vardı. Oğlunun bu şekilde bir yalan söylemesi akıl alabilecek bir şey değildi. Güçleri olduğunu söyleseydi kraliyeti müthiş bir yükten kurtaracaktı. Kral sadece bu yalan yüzünden yıllarca uykularından panikle uyanmıştı.

"Sizi temin ederim bir daha böyle bir şey olmayacak."

"Evet olmayacak," dedi kral. "Çünkü seni halefiyetten alıyorum."

Arlo, yerin ayağından çekildiğini hissetti. Bu tek bir şey demekti. Artık kraliyette bir sonraki sırada o olmayacaktı. Veraseti kral ondan mahrum bırakacaktı. Arlo, buna izin vermezdi. Belki de onun tahta oturması laneti kaldıracak şey olacaktı. Bunu denemeden bilemezdi. Bütün hayatı boyunca tek bir şey için uğraşmıştı. Şimdi ise kral bu yetkiyi elinden almak istiyordu.

"Ama-" Arlo ne diyeceğini bilemedi. "Lütfen bir kez daha düşünün. Yaptığım yanlıştı ancak elimden tacın alınması kadar büyük bir suç işlemedim."

"Çok daha büyük bir suç işledin," dedi kral. "Ailene yalan söyledin. Kralına yalan söyledin. Krallığı için en iyisini istemeyen bir prensi geleceğin kralı olarak göremem."

"Daha yapacağım çok şey var... Bitirmediğim görevler..."

"Hepsini Edgar'a devredebilirsin," diye kestirdi kral. Isabella'ya döndü. "Senin yaptığın utanç tablosundan bahsetmek bile istemiyorum. Marisanda krallığını açıkça tehtit eden insanların yanında bulunmak seni bir suçlu yapar Isabella. Ailenden ve kralından bu kadar nefret mi ediyorsun?"

"Tabii ki etmiyorum-"

Kral elini kaldırarak Isabella'yı susturdu. "Bu kadar aciz misin? Kraliyetin en güçlü prensesi olarak tanıttığımız Isabella'yı hainler parmağında mı oynatıyor? Sana inanamıyorum. Bu kadar güçsüz bir prenses olduğuna inanmak istemiyorum."

Isabella korkunç bir utanç duyuyordu. Güçsüz olduğunu kendine itiraf etmek çok kolaydı. Ancak babasının ağzından bunu duymak ona ağır gelmişti. Kral büyük salonu terk etmeden çocuklarına baktı; "İkiniz de beni müthiş bir hayal kırıklığına uğrattınız. Eğer Marisanda'yı size emanet edeceksem bilin ki içim rahat olmayacak. İki çocuğumu da tanıyamıyorum. Derhal kendinize çeki düzen verin yoksa size değil bu sarayda, bu krallıkta bile rahat olmayacak."

O odadan çıktıktan hemen sonra kraliçe çocuklarına ufak bir bakış attı. Bu olanları sindirmesi için zamana ihtiyacı olacaktı. Arlo'nun güçleri olabileceğini her zaman düşünmüştü. Bu ihtimal aklını her zaman kurcalamıştı. Eğer çocuklarından biri yükselen olabilirse, bunun Arlo olabileceğini kraliçe de biliyordu. Fakat bunu asla sesli söylememişti.

Kendine bile itiraf edemeyeceği şeyler vardı. Şimdi en büyük kafa karışıklıklarının gerçek olduğunu görmek kraliçeyi düşündüğünden de çok korkutmuştu. Marisanda'nın soyunu taşıyacak olan varislerden birinin güçleri olması onu rahatlatmalıydı. Ancak rahatlatmıyordu. Çünkü kralın yeterince araştırma yaparsa ulaşabileceklerini biliyordu.

Lanetli KrallıkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin