Oy sınırı 20
Bölüm fotoğrafı yok çünkü üşeniyorum
Bol yorum yaparsanız beni çok mutlu edersiniz, okumayı çok seviyorum.
Keyifli okumalar dileriim
-
timeskip: diğer bölümün üzerinden 11 gün geçti
Soğuk havalar "Ben geliyorum." der gibi şehri çepeçevre sarıyordu, zamanla aralıklarını kısaltan şiddetli yağmurlar tüm kasvetiyle yeryüzüne çökerken yağmuru sevdiğini iddia eden insanlar şemsiyeleriyle yağmurdan kaçıyordu.
Pist yağan yağmuru tamamen içine çekmişti, etraf sırılsıklam ve neredeyse bomboştu. Çoğu zaman, amatör yarışçılar yağmurda kontrolü kaybettiğinden gelmiyordu. Bu gibi günlerde az ama bir o kadar da usta yarışçılar yarışıyordu.
Odasının kapısının tıklanmasıyla yattığı yerden doğruldu Hyunjin. Açtığında saten siyah pijamalarıyla karşısındaki sarışını görünce kibarca içeri davet etti.
"Yine saçların ıslak çıkmışsın dışarı, her hasta olduğunda sana bebek gibi bakamam Sarı."
Felix'in konuşmasını dinlemeden içeri geçti ve kurutma makinesi aldı.
"Hadi saçını kurutalım, dışarısı buz gibi. Hasta olmaman imkansız böyle."
"Her gelişimde böyle yapacaksan bir daha saçımı kurutmam ben." açıksözlülüğü üzerindeydi bugün Felix'in.
"Kurutmazsam görürsün, ilgi manyağı seni."
"Göreceli."
"Saçını kurutanın Jacob olduğunu düşünsene." diyip Felix'in imasını anladığını belli etti.
"O sümüklünün bana dokunmasını izin vereceğimi mi düşündün? Dokunan ellerini kırarım."
"Ona ne şüphe." Hyunjin gülerek makineyi kapattı, saç kurutma işi bitmişti.
"O amatörün bu havada buraya yarışmaya geleceğini sanmıyorsun herhalde." Soru sorar gibi konuştu.
"Aslına bakarsan, ben de yarışmam. Hak verdim."
"Ne demek yarışmazsın? Seni yarışa çağırmaya gelmiştim ben."
"Yarışmam diyorum işte."
"Yoksa sen de mi korkuyorsun?" Gülerek konuştu ve devam etti. "Vay be, geldiği 1 ayda bile harikalar yaratan Altın Yarışçı Hwang yağmurda yarışamıyor mu?"
"Saçmalamayı kes Felix."
"Ama ne? Yoksa gösteri bu kadar mıydı?"
"Bilmediğin şeylere burnunu sokma Sarı."
"Korkuyorsun işte."
"Korkmuyorum."
"Gel ve bana pistte korkmadığını göster." sesini yükselten Hyunjin'e paralel o da sesini yükseltti.
"Kurcalama Felix!"
"Korkağın tekisin işte!"
"Bir bok bilmiyorsun Felix."
"Söyle de bileyim."
"Seni ilgilendirmiyor."
"Ben buna başka bir deyişle 'bahanem yok ve yarışmaktan korkuyorum' diyorum."
"Senin yerine yarışıp 1. olmuşken bu dediğin nankörlükten başka bir şey değil. Altında bir sebebi var diyorsam vardır, gelip de burada sana yalan söyleyecek değilim."
Noktayı koyduktan sonra odadan içerideki Felix'i bırakarak çıktı.
Komodinin üzerindeki kurutma makinesine bakarken "Çok ileri gittim." diye düşündü Felix, mahcup hissediyordu ancak zaten mahcup hissetmesi gerekliydi.
"Özür dileyeceğim." diye düşünüp odadan çıktı. Merdivenleri koşarak inerken aklında Hyunjin'i nerede bulabileceğini sorguluyordu.
"Karina, Hyunjin'i gördün mü?"
"Ah, maalesef Bay Lee. Bir şey mi oldu?"
"Hayır hayır, yine de sağ ol."
Bakmadık yer bırakmamıştı, arabası garajındaydı ama kendisi yoktu. Now or Never'dan çıkmış olmalıydı.
"Madem öyle, gelene kadar bekleyeceğim Hwang."
-
Civciv pijamalı lix<<<siyah saten pijamalı lix
Jacob üzerinde durmanız gereken biri değil, isim olarak kullandım zaten
Oy sınırı dolarken çok sıkılıyorum ama kaldırınca da oy gelmiyor
Diğer bölümde görüşeliim
Öptüümm
<&
-min
gelecek bölümden spoiler:
• Bir şey değiliz
• Sevmiyorum sadece
teorileri alalımm ->
