15, onu terk et

1.1K 159 91
                                    

timeskip: aynı gün, güneş açtı

Uzun bir süre yalnızca birbirlerini öpmüşlerdi balkonda, başka hiçbir şey yapmamışlardı. Bal dudaklarının tadını çıkarmaktan başka gayeleri yoktu. En sonunda birbirleri üzerindeki solukları düzene girmişti, uyuyakalmışlardı sarmaş dolaş.

Gözünü alan güneş tarafından uyandırılmıştı Hyunjin, göğsüne yasladığı sevgilisi her ne kadar huzurlu gözükse de onu kaldırıp yatağına yatırdı. Üzerini örtüp gidecekken Felix hafif uykulu sesiyle "Kal yanımda." demişti.

"Gitmek isteyen kim?" diye sordu ve gülümseyerek yanına uzandı biriciğinin. O uyudu, Hyunjin onu izledi. Belki de saatlerde sarı tutamlarını kokladı saçlarının, saatlerce tekrardan doğdu güneş -Felix her nefes aldığında- ve saatlerce sarhoş etti güzelliği, karşısındaki savunmasız bedeni. İzlerken uykuya yenik düşmüştü. İmkansızdı zaten, bu sarhoş edici manzaraya hayranlıkla bakarken uyanık kalmak.

Saçlarının arasında hissettiği parmaklarla uyandı Hyunjin, önünde en sevdiği manzara, en sevdiği haliyle bakıyordu ona.

"Günaydın sevgilim!"

Şaşırdı Hyunjin. "Uyuya mı kalmışım?"

Yalandan kaşlarını çatan Felix "Yoksa hiç uyumadın mı?" diye sorduğunda "Belki, biraz." cevabını aldı.

"Bugün uzun süre sonra ilk kez yarışacağım, çok mutluyum!" diyerek yataktan kalktı Felix, minik bir çocuk gibiydi, şekerden farksız.

"Dean'ı almaya birlikte gidelim." dedi peşinden onu takip eden Hyunjin.

"Biz almayacağız ki, o gelecek." diyip kendi kendine güldü.

"Nasıl olacakmış o?" dedi Hyunjin.

"Bak, geldi bile!" diye cevapladı Felix, camdan görünen arabayı işaret ederek. Daha sonra, sevgilisini bileğinden tutarak aşağıya kadar sürükledi.

"Jimin Hyung!"

Kapının orada onu bekleyen sarışın oğlan başını kaldırıp Felix'e baktı.

"Yongbok, kocaman olmuşsun."

Tanıdık yüzle şaşırdı Hyunjin, aklındaki iki sorudan biri kendi pistlerinde yarışçı olan Jimin'in neden burada olduğu, diğeri ise Felix ile nereden tanıştıklarıydı.

"Uzun zaman oldu, sevgilimle tanış Hyung." diyip Hyunjin'i işaret etti Felix.

"Biz zaten tanışırıyoruz." diye cevaplayan Hyunjin'e "Nereden, nasıl yani?" diye sordu.

"İnan ben de aynı soruyu sana soracaktım."

Gözleri yok olana kadar gülümsedi Jimin.

"Belki de ikinizi de büyütmüşümdür, Taehyung ve Jungkook'un yanına gidiyorum. Sorularınızı kendi aranızda cevaplarsınız ufaklıklar. Daha sonra mutlaka uzun uzun sohbet edelim."

Az önce ne yaşandığını anlamamıştı ikili, aynı anda birbirlerine döndükten sonra gülümseyip lobiye geçtiler.

"Anlat bakalım, Jimin Hyung'la nereden tanışıyorsunuz?" diye sordu Hyunjin.

"Birkaç yıl önce burada bir yarışçıydı, bana abimden daha çok abilik yaptı." diye cevabının ardına "Biriyle tanıştıktan sonra burayı bıraktı, başta ona karşı kinliydim ama daha sonra Jimin Hyung'un onu sevdiğini öğrendim. Hatta Jimin Hyung beni onunla tanıştırınca onun için en doğru kişi olduğunu düşünmüştüm." sözlerini ekledi.

"Yoongi'ydi o kişi, değil mi?"

"Sen nereden tanıyorsun?"

Hyunjin gülerek "Yoongi Hyung da Renegade'de yarışçıydı, daha sonrada Jimin Hyung'la tanışınca kendi pistlerini kurdular çünkü babamın buradan birini kabul etmeyeceğini biliyorlardı. Sürekli ülke de değiştiremezlerdi haliyle."

root the gas ✓Where stories live. Discover now