13, isterim ve alırım

1.5K 195 180
                                    

geç kalmasına değen uzun bir bölüm yazdım

2k kelimeyi görmeyeli baya oluyordu be

umarım beğenirsiniz, bol oy ve yorum atarsanız beni "🥹🤭" böyle yaparsınız

keyifli okumalarrr

oy sınırı: 50, yorum sınırı: 60

timeskip: 1 hafta

Beklenen gün gelmişti, dün güneşin doğmasıyla beraber bir sürü yarışçı akın etmişti. Now or Never'ın 30. yılı kutlaması daha önce yapılan tüm kutlamalardan çok daha büyük olacaktı. İkindi saatinde yapılacak yarışlar havanın kararmasına kadar sürecek, yarış sonrası ise büyük bir kutlama olacaktı.

Güneşin doğumuna yakın uyandı Hyunjin, hava mavileşmişti ama tam aydınlık da değildi. Bu, onun en sevdiği zaman dilimiydi.

Kolları arasındaki sevgilisi hala mışıl mışıl uyuyordu, sarı saçları dağılmıştı ve yüzüne vuran hafif mavi ışıkla kusursuz gözüküyordu.

Hyunjin durup çillerini saymaya başladı, Felix'in sarhoş eden kokusuyla birlikte bu imkansızdı. Her seferinde kaçıncıyı saydığını unutup baştan başlıyordu.

En sonunda belini okşayan elini saçlarına çıkardı ve Felix'i biraz daha yasladı kendine, oradan gitmesini hiç istemezmişçesine. Saçları arasına bir öpücük kondurdu ve bir melek gibi gibi uyuyan sevgilisine seslendi.

"En çok buraya yakışıyorsun güzelim, yanı başıma."

Felix gülmemeye çalışıyordu, birkaç dakika önce belini okşayan eller onu uyandırmıştı ama sesini dahi çıkarmadan anın tadını çıkarıyordu. Fakat, çoktan yakalanmıştı.

"Üçkağıtçı, uyanmışsın bakıyorum."

Uykulu gözleriyle Hyunjin'in gözlerinin içine bakmaya başladı, onun kısık gözlerine bayılıyordu.

"Biraz daha uyuyalım mı?" diye sordu Felix, burada çok huzurluydu. Herkesten ve her şeyden uzak, yalnızca sevgilisiyle kalmak istiyordu o an.

"Uyuyalım bir tanem." dedi Hyunjin, uykulu olduğu için çatallaşmış sesiyle.

Büyük, parlak gözlerini kapatıp daha sıkı sarıldı Hyunjin'e.

Bir veya iki saat sonra yanındaki boşlukla tekrar uyandı. Derin bir nefes verip yataktan kalktı, lavaboya girip uykulu uykulu ellerini ve yüzünü yıkarken boynundaki nefes ve belindeki ellerle tüyleri diken diken olmuştu.

"Günaydın güzelim."

"Keşke senin kollarında uyansaydım." diye serzenişte bulundu, onun bu haline güldü Hyunjin. Dışarıya karşı oldukça sert sevgilisi, ona karşı bebekten farksızdı. Bunu seviyordu.

"Pankek yaptım sana, seversin."

Gözleri parıldayan Felix olduğu yerde sevgilisine döndü ve omzuna kollarını sardı.

Kahvaltı sonrası aşağı indiler, pistte gün çoktan aymıştı. Kimileri bar kısmında oturmuş sohbet ediyor -hatta bazıları yarışlar hakkında bahislerde bulunuyor- kimileri ise arabasına son dokunuşlarını yapıyordu.

"Arabam üstüne bahse girerim." dedi Minho, ne için arabasını bile göze almıştı? Onun gibi arabasına tutkun olan biri... Hatta, kime karşı böyle bir bahiste bulunmuştu?

"Seni aptal, o yarışı Felix'in kazanacağı apaçık!" diye çıkışmıştı Jisung, şimdi Minho'un kimle bahse girdiği anlaşılmıştı. Daha sonra o da bahsini ortaya koydu. "Eğer sen kazanırsan 3 ay boyunca arabanı temizlerim, ben kazanırsam araban benimdir."

root the gas ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin