20, aşkı unutma diye

699 135 93
                                    

şu sınırları beklerken çok sıkılıyorum ya, madem siz yorum yapmıyorsunuz ben de koymayayım yorum sınırını

yine de yorumlarınız beni mutlu ediyor bilin istedim ☹️

keyifli okumalar dileriiim

oy sınırı: 65

-

📍: Amerika

Havalimanından çıkarak onu bekleyen arabaya bindi Hyunjin, elleri buz gibi olmuştu. Gözleri kan çanağına dönmüştü, gram uyku girmemişti gözlerine yol boyunca.

"Hyunjin, kendine gel artık." dedi direksiyonun başındaki Yoongi, kardeşi gibi gördüğü oğlanın böylesine üzgün olduğunu görünce içi gidiyordu.

"Ha, bir şey mi dedin Hyung?" diyerek ayıldı Hyunjin, öyle dalmıştı ki etrafında olan bitenlerin farkında değildi.

"Geldik diyorum, odanı Katelyn sana gösterir. Yorgunsun, dinlen."

Arabadan indiklerinde siyah giyimli genç bir kız karşıladı Hyunjin'i.

"Dust'a hoşgeldin! Katelyn Maledone ben, Kate de diyebilirsin kısaca. Seni odana götüreyim." dedi kız samimi tavırlarıyla.

"Dokunma bana, odamı göster ve git." diyerek elini çekti Hyunjin. Bunun üzerine genç kızın yüzü düşmüştü.

"Burası." diyerek odayı gösterdi Kate, ardından çıktı ve Hyunjin'i yalnız bıraktı.

Ne kadar denese de uyuyamıyordu, uyumayı istemiyordu da zaten.

Kapının çalmasıyla ayaklandı.

"Jimin Hyung?"

Karşısındaki kişi de bir o kadar şaşkın görünüyordu.

"Hyunjin? Hangi rüzgar attı seni buraya?" diye sordu.

"Uzun hikaye Hyung, içeri geç anlatayım sana."

İçerideki L koltuğa oturdular ve çökmüş genç -Hyunjin- olanları anlatmaya başladı. En sonunda da "Böyle işte Hyung, bu yüzden bir süre sizin pistinizde kalacağım." güldü ve "Beni kabul edersin, değil mi?" diyip ekledi.

Jimin ciddileşen yüzüyle "Sam diye gelen sen miydin?" diye sordu.

"Evet, tanınmamak için." diye cevapladı Hyunjin.

"Hyunjin, böylesi gerekli miydi cidden? Felix'in ne kadar yıpranacağını bilmiyor musun?" diye sordu, Yoongi'nin Hyunjin'i kardeşi gibi gördüğü kadar kardeşi gibi görüyordu Felix'i. Çocukluğunda ne kadar şey yaşamışsa hepsinden haberdardı ve bir daha üzülsün istemiyordu.

"Böyle olması gerekiyordu Hyung. Ben çok mu meraklıyım sanki sevgilimden ayrı kalmaya? Bu son kavga tuzu biberi oldu işte kayboluşumun."

Jimin yine de ikna olmuş gözükmüyordu bu duruma.

"Ona haber vererek de yapabilirdin bunu."

Birden "Veremezdim!" diye bağırdı Hyunjin, gözleri dolmuştu.

"Vernon piçinin neler yaptığını ve yapacağını benim kadar bilmiyorsunuz. Sizce ben düşünemedim mi haber vermeyi? Neler söylediğini sizden iyi ben biliyorum. Lütfen tek suçlu benmişim gibi davranmayın ya." diye ekledi.

Jimin bir şey diyemeden kalmıştı öylece.

"En iyisi yalnız bırakayım ben seni." diyerek ayaklandığı esnada Hyunjin "Katelyn midir nedir, uzak tutun onu benden. Sevmedim." dedi.

Okumlu anlamda başını aşağı yukarı salladı ve odadan çıktı.

Derin nefes alarak kendini sakinleştirmeye çalıştı Hyunjin, sanki tüm bunlar özenle üzerine geliyordu.

Dışarıda yağmur yağdığını görünce ıslanmak -Felix bunu sevdiği için- ve biraz da hava almak için dışarı çıktı.

Yağmur damlaları yere dövercesine damlarken tenine okşarcasına damlıyordu.

"Yağmur damlaları bir bir tenini okşarken sarılacak birini ararsan orada olacağım, aşkı unutma diye." dedi göz yaşları yağmur damlalarına karışırken.

Yıldızlar sönmüştü resmen, izliyordu izlemesine ama parlamayan yıldızları izlemekten keyif almıyordu.

Yağmurun altında sırılsıklam oldu, kalbinde hissettiği aşkın özlemi ve acısıyla yapayalnızdı bu gece.

-

2 gün 2 bölüm??? bu ben değilim ki

hyun'uma sövmeyin, o da üzülüyor☹️☹️

ficin tüm taslakları bitti ☹️ duygulandım

ficin başlarında bir şeyler demiştim, o zamanlar sevgili de değillerdi 🙌 ne dediğimi hatırlayam çıkar mı

diğer bölümde görüşelim, öptüüüm

210224/min

root the gas ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin