17, sana demiştim

1K 163 103
                                    

oy sınırı: 60, yorum sınırı: 50

keyifli okumalar dileriiimm

-

Timeskip: bir hafta

"Dean tamamen pert oldu." dedi ağlamaklı sesiyle Felix, burnunu çekip gözlerini kapadı ve derin bir nefes aldı.

"Niye seviyordun ki onu bu kadar?" diye sordu Hyunjin.

"Sevginin sebebi mi olmalı illa? Eğer öyle olsaydı sevmek için olan sebep ortadan kalktığında sevgi kalmazdı ki, körele körele yok olurdu."

"Hiç mi yoktu özel bir sebep?"

Kafasını olumsuz anlamda iki yana salladı Felix, "Belki rengi olabilir. En sevdiğim renkteki ilk arabamdı ve küçüklüğümden beri hayalini kurduğum arabaydı."

Saçlarını okşadığı esnada "Eh, Toyota Supra hayali kurmayan çocuk yoktur sonuçta." dedi Hyunjin, hiçbir zaman böyle bir hayali olmamıştı ama Felix'in bunu bilmesine gerek yoktu.

"Bu arada, arabamın hiçbir sorunu yoktu bence. Hem, bakımı yeni bitmişti. Ne oldu anlamadım. Tek hatırladığım şey yarış başlamadan önce Vernon'ın 'Araban ne güzel olmuş, çok sürer mi böyle?' demesiydi. Ne bileyim, bir garipti işte." diyip durdu, bir şeyler düşünüyor gibiydi. Muhtemelen o günü hatırlamaya çalışıyordu.

"Sikeceğim onu." diyerek mırıldandı, kaşlarını çatmış ve parmaklarını kıtlatmıştı.

"İnan bu şu an istediğim son şey bile değil Hyun..." durup güldü, "Sadece yanımda kalmanı istiyorum." Solgun bir gülümseme sundu önündeki gözlere, gün ışığının vurduğu kehribar gözlerindeki parıltı sönmüştü.

"Yine de... Bir şeylerde onun parmağı olduğu belli tamam mı? Nerede bir terslik varsa orada ne hikmetse Vernon çıkıyor bir şekilde, bundan da onun sorumlu olduğundan eminim."

"Sevgilim, sorumlusu o ya da değil umrumda değil şu an. Bir süre kaos istemiyorum, gerçekten."

"Anlamıyorsun, senin umrunda değil ama benim umrumda. Sana zarar verdi diyorum, aynısını bana yapsaydı sen de sakin kalamazdın ki." ellerini sarışının ellerinin üzerinde birleştirdi.

"Hayır, emin ol seni senden daha iyi anlıyorum. Sadece, bir süre dinlenelim, etrafımızda olup bitenlerden uzak kalmak istiyorum."

"Öyle olsun bebeğim." diyip saçlarına öpücük kondurdu Hyunjin.

Bir süre en güvende hissettiği yerde dinlendirdi gözlerini Felix, plakta sweet çalıyorken Hyunjin de kısık sesi ile eşlik ediyordu. Plaktan gelen cızırtı sesleri ortamı daha samimi kılıyor, kimsenin bu anı bozamayacak olması da daha huzurlu kılıyordu.

It's so sweet, knowing that you love me
(Bu çok hoş, beni sevdiğini bilmek)

Though we don't need to say it to each other, sweet
(Gerçi bunu birbirimize söylemeye gerek olmasa da, hoş)

Knowing that I love you, and running my fingers through your hair
(Seni sevdiğimi bilmek, parmaklarımı saçlarının arasında gezdirmek)

It's so sweet
(Bu çok hoş)

Felix'in aldığı nefeslerin düzene girdiğini görünce yavaşça yanından kalktı.

"Burası hep olmak istediğim, hiçbir zaman ayrılmak istemediğim o yer. O piçin bunu bozmasına izin vermeyeceğim sevgilim."

Felix'i orada bırakıp adımlarını birkaç metre öteye yönlerdirdi, o odaya.

root the gas ✓Where stories live. Discover now