...

152 1 0
                                    

Gençliğinde bir centilmen ile yaşamış ve adam ölürken on- dan olan kızı için ayda kırk Ingiliz lirası gelir bırakmıştı. Kadın, kızını on yedi yaşında iken dışarı giden bir yaban- ciya yok pahasına satmıştı. Adamın kıza çok iyi davrandığı hatta onunla gizlice evlendiği söylenirmiş.

Kiz gittiğinden beri annesine bir mektup bile gönderme miş olmasına ragmen kadının paradan başka bir düşüncesi olmadığından buna pazarlıkta kaybettiği paradan daha fazla üzülmüyordu. Kadının para kazanabilecek olup da el atma- dığı yer yoktu. Şehirde kazanç sağlanabilecek bütün yolları bilirdi. Kadınlar ve erkekler arasında tanışmalar sağlayarak bir çeşit insan sarraflığı ve benzeri karlı işler çevirirdi. Otur duğu evin odalarını pansiyon olarak kiraya vermişti. En az üç bin veya dört bin Ingiliz lirası servetine rağmen hayatın nimetlerinden kendini uzak tutar ve her zaman kiracılardan ne yapıp ta daha fazla para koparabileceğini hesaplardı.

Çatısının altına sığındığımızda bizden de en fazla parayı nasıl alabildiğini düşündüğüne şüphe yoktur.

Bu durum içinde eve yerleştik. Kadının bizi her firsatta yolmak için başvurduğu yolların incelikleri sizi sıkacağı ka dar bunları tekrarlamak bana da hoş gelmeyecektir. Char- les evi değiştirmektense sabretmek yolunu tercih ediyordu. Tutum nedir bilmeyen zengin bir genç ve bu gibi meseleler den hiçbir şey anlamayan saf bir köylü kızından başka ne beklenebilir ki?

Yine de burada sevgilimin kanatları altında hayatımın en tatlı anlarını yaşadım. Kalbimin istediği her şeyi onda buluyordum. Beni tiyatrolara, operalara, şehrin hoşuma gi decek bütün taraflarına götürüyordu. Fakat en büyük mut luluğum onu yanımda hissetmekti. Bana her şeyi açıklıyor ve belki de şaşkınlık ve hayranlığını neşe ile seyrediyordu

Bir Fahişenin Anıları Where stories live. Discover now