Bir Fahişenin Anıları

...

Planimi uygulamaya koyduğum zaman bana Bay H. den getirdiği mesajları ya yatağımda ya da giyinmekte oldu gum tuvalet masamın önünde alıyordum. Bazen göğsümü agyor, bazen ipek gibi saçlarımı tarıyor, bazen de çözülen Jartiyerimi onun gözleri önünde baglamaktan çekinmiyor- dum. Bu hareketlerim onu gayeme uygun hale getiriyordu. Gözleri parlıyor, yanakları kızanıyordu. Mektupları alken de hizmetinden memnun olduğumu göstermek istermiş gibi elini sıkıyordum.

O böylece için için kaynarken, ben de ona sorular sorarak daha da kızıştırıyordum. Metresi var mıydı? Benden güzel miydi? Benim gibi birini hiç sevmiş miydi? Delikanlı bunlara köy lisanı ile en basit ve en aptalca cevaplar veriyordu.

Bir gün o kanepenin üzerine uzanmıştım. Bol elbisemin vücudumu örtmeyeceği bir şekilde yatıyordum. O da biraz ötede gözlerini bana dikmiş bakıyordu. Sağlıklı bir görünüşü vardı. Gençliğin bütün tazeligini yüzünde görmek mümkündü. Siyah parlak saçları laleler halinde alnına dokülmüştü.

Yaklaşmasımı ve mektubu vermesini söyledim. Aynı zamanda elimdeki kitabı dikkatsizlikle yere düşürdüm. Yüzü kızararak bana doğru yaklaştı ve mektubu uzaktan acemice

uzattı. Gözlerini kasten açıkta bıraktığım göğüslerimdenayıramıyordu;

Ben gözlerimi onun gözlerine dikmiş, gülümseyerek almak için uzandım ve birden gömleğinin kolunu yakaladım.Utanıyor, elleri titriyordu. Sikilganlığını atması için bütün bildiğim usulleri uyguladım. Şimdi vücudu bana doğru biraz eğilmişti. Henüz sakal bitmemiş çenesini okşayarak,