Bir Fahişenin Anıları

...

atıldı ve ellerini kızın koltuklarının altından geçirerek go- güslerini avuçladı. Elleri bu iri yuvarlakları arzu ile sıkar. ken onu kendine çekti. Bir yandan da boynunu öpüyordu. Emily ask sanatlarını bilmeyen yahut kullanmak istemeyen bir kızdı. Tabiatın kendisine bahşetmiş olduğu güzellikleri böyle ufak hilelerle değerlendirmeyi tercih ediyordu.

Bu atakların son sahnesine geçmeden önce sadece bir hazırlık safhası olan bu çılgınca sevişme daha uzun bir süre devam etti. Su damlacıkları kaygan vücutlarının üzerinde parıldıyorlardı. Aynı derecede beyaz ve düz olan kollar ve bacaklar bir asma dalları gibi birbirlerine sıkıca sarılmış olduklarından ilk bakışta hangisine ait oldukları anlaşıla mıyordu. Fakat tabi ki daha iri, kaslı ve kıllı olanlar daha kuvvetli cinse aitti.

Bu mücadele devam ederken bir müddet sonra erkeğin dik ve iri uzvunun Emily 'nin bacakları arasından yavaş yavaş kaybolduğunu ürpererek gördük. Çok geçmeden ta mamen kenetlenmişler ve duydukları zevkten kendilerini kaybetmişlerdi. Aşk hünerlerinin artık burada geçerli olma- dığı söylenebilirdi. Her iki aşık da tabiatm kontrolü altinda sevişmeye devam ediyorlardı. Birbirlerini ezercesine sıkı yorlar, sonu gelmeyen öpücüklerle dudaklarından adeta ateş kusuyorlardı. Emily erkeğinin kuvvetli kolları arasında zevk ve acı ile inlerken bu acının birazını da olsa erkeğe tat- urmak için bacaklarını sıkıyordu. Bununla da yetinmeye- rek tırnaklarını onun etlerine bastırıyordu. Böylece gittikçe kızışan çiftin sonunda karşılıklı olarak tatmin olduklarını yüzlerinden okumak mümkün oldu. Zevkinin son derecesi ne varmış olduğu bu esnada kızın gözleri bayıldı, bacakları gevşedi. Ağzından derin bir nefes çıktı. Erkek de kollarını açmış, başını kızın göğsüne dayayarak gözlerini kapatmış 1. Kesik kesik soluyarak bir süre öylece kaldılar