9-

143 13 6
                                    

Jimin

Okulda boş ders te Hoseok ile el kızartmaca oynuyorduk ki daha fazla dayanamayıp ellerimi çektim. Hoseok kahkaha atıp arkasına yaslandı. Şerefsiz yemin ederim yaa.

"Yaa Hoseok döverim seni ha. Bak Hyunjin bana öğretti. Artık kendimi savuna biliyorum." Diyip orta parmağımı gösterdim. Bana göz devirdi. Bir anda bana yaklaşıp ciddileşti. Bu hareketine şaşırmıştım bir şey olmuş olmalı.

"Jimin sana bir şey demem gerek."

"Söyle Hoseok. Ne oldu?"

"Şey yaa, ilk olarak annem ve babam boşanmışlar. Hatta babam uzaklaştırma almış. Yani annem güvende artık. Ama" ama ne? Kötü bir şey mi oldu?

"Bu çok güzel Hoseok. Ama?" Dedim merakla.

"Ama annem Kore'ye geldiğinden beri bir adam ile konuşuyormuş ve onu çok seviyor. Ben anneme saygı duyuyorum. Ve onu destekliyorum ama kendimi garip hissediyorum. Bilmiyorum yaa."

"Annenin mutlu olması hoşuna gidiyor ama o adamı tanımıyorsun bile. O adam ile aynı evde kalmak istemiyor musun Hoseok?" sorduğum soru ile soğuk bir şekilde gülümsemişti. Kafasını sallayıp beni onayladı.

"Evet. Sonuçta tanımıyorum o adamı ve güvenmiyorum da. Ama bilmiyorum işte." Ona gülümsemiş ve omzunu sıvazlamıştım.

"Jungkook ve Hyunjin ile konuşurum. Eğer onlara uygunsa bizimle yaşa. Annen de bu kararına saygı duyucaktır. Olur mu?" Gözleri parlamış şekilde bana bakmış ve beni onaylamıştı. Zil çaldığında yine her tenefüste ki gibi bizim sınıfta buluşucaktık. İlk Minho gelmişti. Daha sonra ise Hyunjin ve Jungkook. Gelip yanımıza oturduklarında Hoseok bana baktı. Ona gülümseyip konuya girdim.

"Bizim evde beş oda var ya bizde üç kişiyiz." Dediğimde Hyunjin ve Jungkook'un bakışları beni bulmuştu.

"Evet var." Diye onayladı jungkook.

"Hoseok'un olayını biliyorsunuz. Annesi ve babası boşanmış şuan özgür annesi. Ve bir adam ile evlenmek istiyormuş. Ama Hoseok bu adama güvenmediği için onunla kalmak istemiyor. Bizim evde eğer sorun olmayacaksa kalabilir mi?"

"Olurrr." Diye onayladı Hyunjin hemen.

"Evet olur." Jungkook' ta onayladığında Hoseok a bakmıştım.

"Teşekkür ederim. Cidden çok iyisiniz." dediği şey ile ikiside gülmüştü.

"Ne demek kanka yaa. Bizde öğrenci arıyoruz zaten. Hem jimin de biliyor." Dedi Hyunjin.Bende gülmüş ve onaylamıştım onları.

"Evet doğru. Beni de o yüzden aldılar zaten."dedim.

"Aslında benim de size bir şey söylemem gerek."dedi minho. Bakışlarımız ona döndüğünde ilk biraz düşündü ve söze girdi.

"Şeyy jimin anlattı mı bilmiyorum ama. Ben yine de anlatim. Ben küçükken parkta tanıştık onunla. Kolyelerimizden tanıdık birbirimizi. Dokunamama hastalığım nasıl çıktığı ise. Kardeşim kolyeyi almaya çalışırken yanlışlıkla onu ittim. Beyin kanaması geçirdi. Annem ve babam katil olduğumu söyleyip 18 olunca beni evden kovucaklarını söylediler dün. Yani beni de yanınıza alır mısınız?" Benim için asla sorun olmazdı ama evin sahipleri jungkook ve Hyunjin di yani bana söz kalmaz.

"Benim için sorun yok zaten beş tane oda var. Ama söz bana düşmez." Hyunjin gülümseyip söylediği sözler ile çok tatlı olmuştu. Yaa şapşikkk akbskahaka

"Ben de her zaman isterim tabiki de. Arkadaşlarım ile aynı evde olmak çok hoşuma gider."dedi jungkook.

"Teşekkür ederim. İyi ki varsınız." Minho gülümseyip bize sanki üztün varlıkmışız gibi bakıyordu.

"Ee Minho neden farklı bir varlıkmışız gibi bakıyorsun arkadaşım."dediğim şey ile hepsi kahkaha atmaya başladılar.

"Lan mal minnettarım işte. O yüzden öyle bakıyorum."dedi. Gülmemi kesip konuştum.

"Tamam ya kızma. Bugün eşyalarınızı toplayın kaçalım. Minho ile ben giderim. Hyunjin de Hoseok ile gitsin. Jungkook da eve gitsin çünkü ev bok gibi. Biraz toplamaya ihtiyaç var."

Minho

Eve gelmiş eşyalarımı topluyordum. Toplamayı bitirdikten sonra odadan çıkıp annemin yanına gittim. Yanına gittiğim de bakışları direkt beni buldu.

"Anne.. Ben gidiyorum. Bir katille yaşamak istemiyorum dediniz. Sizi zorlayamam. Kendinize iyi bakın. Sizi utandırdığım için özür dilerim." Sözüm biter bitmez mutfaktan çıkıp jimin'in yanına gittim. Bana gülümseyerek bakıyordu ona aynı şekilde karşılık verdim. En azından o hâla yanımdaydı. Ailem oydu.

Hoseok

Eve gelmiş ve eşyalarımı toplamıştım. Aşağıya inip annemin karşısına geçtim. Bakışları ilk elimde ki çantayı bulmuştu daha sonra bana dönmüştü.

"Anne. Ben seni çok seviyorum. Babam dan kurtuldun. Çok mutluyum. Ve şimdi evleniyorsun. Seni tüm kalbimle destekliyorum. Ama ben evimde bir yabancı ile kalmak istemiyorum. Yani güvenmiyorum işte. Arkadaşım da kalıcam. Ama senide görmeye gelicem. Ben senin yine aynı oğlunum." Annem donmuştu hiç bir şey demiyordu. Onun için çok üzülüyorum ama ben de o adam ile aynı evde yaşamak istemiyorum ki.

"Oğlum. Bu evlilikte seninde fikrini sormam lazımdı üzgünüm. Sen benim hâlâ oğlumsun. Nasıl rahat ediceksen öyle yaşa. Seni zorlayamam zaten 2 sene sonra 18'ine gireceksin. Kendine çok dikkat et. Seni seviyorum."gülümseyip anneme sarıldım. O da karşılık verip saçlarımı öptü.

"Sende kendine dikkat et anne. Hep mutlu ol." Ondan ayrılıp evden çıktım. Hyunjin'in olduğu yere gittiğimde telefondan bir şeyler yapıyordu. Beni gördüğünde ayağa kalktı ve

"Oo kanka gelmişsin. Hadi yeni evine gidelim." Ona gülüp ilerlemeye başladım. Birlikte yavaş yavaş gidiyorduk eve. Yeni evime doğru..

SAVE ME Where stories live. Discover now