14-

110 8 7
                                    

Jisoo

Sabah kalktığımda okula gitme isteği yoktu ama ailem.. off bıktım bu durumdan. Ama rose'yi görmek için gidicektim. Hazırlanıp evden çıktım.

Okula geldiğimde ilk sınıfıma çıkıp çantamı bıraktım. Rose'nin sınıfına gittiğimde ders çalışıyordu. Yanına gidip oturduğumda beni fark etmedi. Çok dalmış ders çalışmaya.
Okul 1. si olmak için elinden geleni yapıyordu. Ailesi de çok üstüne gidiyordu. Cidden çok yoruluyor olmalı. Hafif bir öksürdüğümda daldığı yerden çıkmış ve bana gülümseyerek bakmıştı. Çok güzel güldüğünü söylemişmiyidim.

"Aa jisoo ne zaman geldin? Dalmışım kusura bakma."bende ona gülümsemiş ve konuştum.

"Biraz konuşalım mı?" Dedim. Bana biraz kaç saniye baktık biraz. Sonra kafasını sallayıp ayağa kalktı. Bende onunla birlikte ayağa kalkmış ve yangın merdivenlerine gitmeye başladım. Orada rahat olurdum. Yani kimse yok ya rahat konuşurdum onunla.

Merdivene oturduğumda o da gelip oturdu. Yan oturup ona döndüm.

"Seninle bir şey konuşmak istiyorum."dediğim şey ile kaşları çatılmıştı.

"Ne konuşucaksın?" Dedi gülümseyerek. Derin bir nefes alıp verdim. Ve söze girdim.

"Aileni anlatsana bana."dediğim şey ile gülümsemesi soldu. Ailesi ne yaptıda bu kadar zor oldu hayat onun için. Öylece gözlerime bakıyordu. Sanki gözleri konuşuyormuş gibi.

"Eğer anlatmak iste-"sözümü bölen ses ile sustum.

"Hayır. Sadece biraz vakit ver bana." Kafamı sallayıp onayladım onu.

"Annem ve babam beni küçüklükten bu yana beni hep kurslara götürdü. Hep en iyisi olmam için zorladı. Ben hep kısıtlı bir hayat yaşadım. Bundan yoruldum ama aileme karşı gelemiyorum. Annem avukat. Onun gibi başarılı biri olmamı istiyor. Babam ise doktor. O da onun gibi olmamı istiyor. Ailenin tek çocuğu olduğum için çok üstüme geliyorlar. Derslerime çok  çalışıyorum ama okul ikincisiyim. Birincisi olmak için çok zorluyorlar. Deniyorum ama olmuyor işte. Ben de insanım. Beni robot gibi görüyorlar. Benim de duygularım, umutlarım,hayallerim var. Ben küçükken hiç oyun oynamadım. Hep odam da ki pencereden çocukları izledim. Çocukluğumu yaşayamadım. Keşke bende normal olabilseydim.."dedi ve sustu. Daha fazla konuşmadı. Konuşamadı. Ona biraz daha yaklaşıp sarıldım. Saçlarını yavaş yavaş okşamaya başladım. Onu çok iyi anlıyorum. Benim de ailem böyle yaptı. Herkes anne ve baba olmamalı..

"Seni anlıyorum rose. Benim annem ve babam da beni zorluyorlar. Ben diğer kızlar gibi değilim ve onlar ile takılmak istemiyorum ama ailem beni onların yanına sürüklüyor. Bende senin gibi hiç oyun oynamadım. Sürekli kurslar ile geçti bu yaşıma kadar hayatım. Ama artık konuşman lazım. Daha fazla susamayız. Ailemize karşı çıkmalıyız. Yoksa daha kötü olucak." Boynumda hissettiğim ıslaklıklar ile ağladığını anladım.

"Teşekkür ederim jisoo. Biliyor musun? Benim saçımı okşuyan ilk kişisin. Annem ve babam bunu da yapmadı. İyi ki varsın. Birlikte yapalım. Birbirimize güç verelim. Seninle her yola varım."gözlerim dolmaya başladığında yukarı doğru baktım akmasın diye.

"Tamam. Sen yeter ki benimle ol. Ben her şeye varım. İyi ki varsın. Bana gerçek aile yi öğrettin rose."

Öylece uzun uzun sarılmıştık. Sanki zaman durmuş gibi.

Hyunjin

Yurda gizlice girmiş ve bankta yanında biri ile oturan jeongin'in yanına doğru yürümeye başladım.

Yanına gittiğimde beni fark edip ayağa kalktı ve sarıldı.

"Abi seninle bir şey konuşmak istiyorum. Konuşabilir miyiz?" Kafamı salladım ve onu takip ettim. Beni yurdun arka tarafına götürdü.

"Ne oldu. Anlat hadi."dedim. Derin bir nefes aldı ve söze girdi.

"Abi bu yanlış mı bilmiyorum ama. Ben aşık oldum." Ee bu güzel. Yanlış değil ki.

"Ama şey.. ben bir erkeğe aşık oldum. Bu yanlış değil mi?" Hayır bu yanlış değildi. Cidden neden herkes böyle düşünüyor ki?? Yanlış değildi ki. Aşkın cinsiyeti yoktur.

"Bak abicim. Bu yanlış değil. Aşkın cinsiyeti olmaz. Eğer dış görünüşe önem vermiyorsan aşık olduğun kişi erkek te olsa seversin, kız olsa da seversin. Çünkü o kişinin kalbine aşık olursun. Önemli olan kalpdir. Kabini dinle."

"Cidden mi abi? Beni desteklediğin için teşekkür ederim. İyi ki varsın abi."

"Ne demek be kardeşim. Kim bu kişi anlatsana biraz."

"Da demin yanımda oturan çocuk var ya. 13 yaşında, ismi seungmin. Onunla kantinde tanıştık. Sıra da biri yerimi kapmıştı o da gelip beni korudu. Ama o benim ona aşık olduğumu bilmiyor."

"Zamanla ona da söylersin. Hem kimmiş bu sana sataşanlar? Söyle abine halledim hemen."

"Seungmin halletti abi sen merak etme."

"Peki. Neyse bende gidim o zaman. Seni görmeye gelmiştim zaten." Kafasını sallayıp gülümsedi ve sarıldı. Bende ona karşılık verdim.

"Tamam. Abi herşey için teşekkürler."

✨✨✨✨

Bu bölümü geç attım yaa. Sorryyy.
Sınavlar başlıyor ders çalışmam lazım ama bölüm atmaya çalışıcam. Sözz

SAVE ME Where stories live. Discover now