SAVE ME

24-

Taehyung

Akşam olmuş kamp ateşinin etrafında toplanmıştık. Jungkook yanımda oturuyordu ve el ele tutuşuyorduk.

Hoca elinde gitar ile gelip oturdu.

"Hocam jungkook gitar ile şarkı söyleyebilir bence. Sesi de çok güzel söylesin mi?"dedi Hyunjin.

O da Felix'in yanına oturmuştu. Onları mutlu görmek iyi hissettirmişti.

Benim sevgilim şarkı da mı söylüyordu yaa.

"Hayır hocam ya gerek yok."

Jungkook itiraz ettiği için hemen elini sıkıp bana bakmasını sağladım.

Bana baktığında ona dudaklarımı büzüp baktım.

"Lütfennn bir kere söylesen olmaz mı?"

"Tamam. Sen istersin de ben söylemem mi aşkım."

Hoca'dan gitarı alıp tekrar yanıma oturdu. Gözleri gözlerime değdiğinde bana gülümsemiş ve şarkıyı söylemeye başlamıştı.

There's nothing like us.

Bizim gibisi yok.

There's nothing like you and me...

Sen ve ben gibisi yok...

Together through the storm..

Beraber fırtınaya doğru...

There's nothing like us.

Bizim gibisi yok.

There's nothing like you and me...

Sen ve ben gibisi yok...

Ve alkışlar. Sesi çok güzeldi.. Ben ona bir kere daha hayran kaldım. O mükemmeldi. Hâlâ gözlerime bakarken biraz daha yaklaşıp sarıldım ona. Kulağıma doğru yaklaşıp bir şeyler fısıldadı ve kulağımın arkasına bir öpücük kondurdu.

"Seni seviyorum. Hayatıma giren ilk ve son kişisin sevgilim."

"İlk miyim gerçekten?"

"Evet. Aile sadece bir kere olur. Sen benim ailemsin Tae."

"İyi ki o gün parkta seni gördüm. İyi ki varsın aşkım."

"Sende birtanem."

Ondan ayrılıp sırıtarak ateşi izlemiştim.

Minho

Herkes çadırlara girmişti uyumak için. Ama ben korkuyorum ya temas edersem uyurken.

Çadıra girdiğimde jisung oturmuş kitap okuyordu. Kitabı kapatıp bana baktı.

"Ah Minho şey ben dağanık yatmam yani araya çanta koyarsak eğer geçmem onları. Ama eğer olmazsa ben gider başka bir yerde yatarım olur mu?"

Çok düşünceli. Neden beni umursamıyor du ki? Başkası olsa hemen uyur beni umursamazdı bile. Ona cidden çok şaşırıyordum, hem bu kadar iyi hemde bu güzel nasıl olabiliyordu?

"Gerek yok jisung çanta yeterli olur. Bir yere gitme."

"Tamam."

Uyku tulumunun içine girip iki tane çanta koydu yan tarafına. Bende gidip uyku tulumuna girdim.

"İyi geceler Minho. İyi uykular."

"Sanada jisung. İyi geceler."

Gözlerim yorgunluk ile kapanırken daha fazla dayanamayıp kapattım.