SAVE ME

17-

Jimin

Sabah kalmış ve banyoya gitmiştim. Geri geldiğimde Felix'de uyanmış gözlerini ovuşturuyordu. Gülüp yanına gittim.

"Bugün seni okula kayıt edelim. Şimdi kalk da ev halkı ile tanış. Dün bazıları yoktu."

"Tamam."kalkıp banyoya girdi. Bende üstümü giyinip çantamı hazırladım. Felix de geldiğin de ona bir siyah pantolon ve siyah bir sweet verdim.

"Giyin ve içeriye gel. Sonra okula gideriz hep birlikte."bana gülümsemiş ve kafasını sallamıştı. Odadan çıkıp salona gittim. Hoseok ve Minho uyanmıştı. İlk hyunjin'in yanına gittim. Kendi kendine uyanamıyordu.

İlk kapıyı tıkladım ses gelmeyince oda ya girip ilk etrafa bakındım. Yatağa baktığımda uyuyordu. Gülüp yanına gittim.

"Hyunjinnnn uyan hadi salak geç kalıcaz hee." Yorganı üstüne örtüp arkasını döndü. Geri geri gidip üstüne atladım. Ben kahkaha atarken o çığlık atıyordu.

"Aa Jimin in lan üstümden." bu söylediği ile ben daha çok gülüyordum.

"Uyanacak mısınnn?"dediğimde hemen onayladı.

"Evet. Hadi kalk." Kalktığım gibi o da kalkmıştı. Ona gülerek bakıyorken o bana sinirli sinirli bakıyordu. Hemen koşarak odadan çıkıp salona gittim.

Jungkook

Sabah gözlerimi açtığımda içerden ses geliyordu. Taehyung'a baktığımda hâlâ göğsümde uyuyordu. Ona gülümseyip alnını öptüm. Aklıma dün gece geldiğinde sırıttım. O beni yanağımdan öpmüştü. Saçlarına bir öpücük kondurup okşamaya başladım. Tanrım.. o cidden çok güzel. Biraz kıpırdanıp kafasını göğsüme sürttüğünde yutkundum. Gözleri yavaşça açıldığında göz göze geldik. Utanıp kalktı. Bende kalkıp yatakta esnedim biraz.

"Sen benim yüzümden rahat değilsin dimi. Aslında burada bir şey yok mu ona da sarılabilirim." Hayır hayır ben dururken başka bir şeye sarılması saçma cidden. Ben o oyuncağı bile kıskanırdım.

"Yok. Hem ben rahatsız olmuyorum. Artık sende rahat et bence. Sürekli sanki misafirmiş gibi davranma artık."

"Peki. Tamam." Banyoya girip elimi yüzümü yıkadım. Ben çıktığımda o da benden sonra banyoya girdi. Üstümü giyinip çantamı hazırladım. Salona gittiğim de Minho, Hoseok, Jimin ve yanında ki arkadaşı oturuyordu. Gidip yanlarına boş bir koltuğa oturdum. Taehyung da gelip benim yanıma oturdu.

Hyunjin

Elimi yüzümü yıkadım ve elbiselerimi giydim. Çantamı da hazırlayarak aşağıya indiğimde herkes toplanmıştı. Jimin'in yanında ki çocuğu fark ettim. Galiba bize bahsettiği arkadaşı bu. Gidip jimin ve arkadaşının yanına oturdum. Jimin boğazını temizledi ve söze girdi.

"Bu arkadaşım Felix. Avustralya'da yaşıyordu ama yanıma geldi. Ailevi sorunları olduğu için. Gerçi hepimizin ailevi sorunları var. Neyse Felix bu da bizim ekip işte."
Ona gülüp arkadaşına baktım da oha lan Jimin den sonra ilk kez böyle erkek görüyordum. Yani etrafımda hiç böyleleri olmamıştı. İsminin Felix olduğunu öğrendiğim arkadaşı cidden çok güzel.

"Bu Hyunjin. Bunlar da Taehyung ve Jungkook. Vee Minho ve Hoseok. Grubumuz böyle. Tanıdıkça seversin. Şimdi tanıştığınıza göre okula gidelim."hepimiz ayaklanıp evden çıktık. Okula gidince Jimin ve Felix müdürün yanına gittiler. Bizde sınıfa gittik. Ahh aklıma kazıdım o güzel çocuğu daha çok tanımak için Jimin'i sorguya çekeceğim.

Jimin

Müdürün odasına gelmiş ve Felix'i de bizim sınıfa almıştık. Sınıftan çıkarken jisung yanıma geldi.

"Biraz konuşabilir miyiz Jimin?"Felix'e baktım ilk ama onu burada yalnız bırakamam.

"Felix de benim çok yakınım jisung ondan çekinmene gerek yok. Bahçede konuşalım mı?"

"Tamam." Bahçeye doğru yürümeye başladık üçümüzde.

Bahçeye çıktığımızda kimsenin olmadığı bir yere gittik. Sessiz bir ortamdı galiba kimse bilmiyor burayı.

"Evet jisung seni dinliyorum."derin bir nefes almış ve söze girdi.

"B-ben şeyy senin o gün dediklerini düşündüm. Ve sen haklısın yani sizinle anksiyetemi yenebilirim. Sizin gruba beni de alır mısınız?" Sonunda ya. Onunda bize katılması çok hoşuma gitmişti.

"O zaman ilk olarak kaydını bizim sınıfa aldır. Eminim ki herkes seni çok sever."

Taehyung

Okula geldiğimizde Jimin ve Felix müdürün odasına gitmişti.

Sınıfa gittiğimde yine en ön sıraya oturucakken Jungkook kolumdan tutup kendi sırasına görürdü. Ben duvar kenarına geçtim o da yan tarafıma.

"Yanımda otur taehyung. Yine dünkü gibi şeyler olmasın."

"Tamam." Önüme döndüğümde o hâlâ beni izliyordu. Biraz utanmıştım.

Jimin, Felix ve yanlarında bir çocuk ile geldiklerinde hepimizin bakışları onlara döndü.

"Bu jisung bizim ekibe katılmak istiyor. Olur mu?" Bence gelebilirdi. Zaten bizim amacımız kimsenin yalnız kalmamasıydı.

Jisung sincapa benziyordu. Yanakları tam sıkmalık ya.

Jimin yerine gečtiğinde Felix ve jisung, Hyunjin ve Minho'nun önüne oturdu.

Hoca geldi ve ders başlamıştı. Ben dersi dinlemeye çalışıyordum ama olmuyordu. Çünkü Jungkook dersi dinlemek yerine beni izliyordu. Benimde dikkatim dağılıyordu. Kafamı ona çevirip bende ona baktığımda güldü. Utanıp hemen kafamı önüme çevirdim. O da biraz daha gülmüş ve önüne dönmüştü.

Hoseok

Zil çalmıştı bizimkiler kantine giderken ben sınıfta oturmuş ders notlarını yazıyordum. Sınıfın kapısından yugyeom girdiğinde ona bakmış ve geri yazıma dönmüştüm. Gelip yanıma oturdu. Şaşırmadım yeni halleri hep böyleydi. Ya da ben onu başta yanlış anlamıştım bilmiyorum. Ona kısaca dönüp baktım.

"Hayırdır?" Sırıtarak bana bakıyordu. Garip cidden.

"Ne hayırdır?" Cidden benimle alay ediyor kesin.

"Niye sırıtıyorsun yugyeom."

"Hiç öyle gülmiyim mi?"

"Gül de bir garip geldin şimdi. Neden şimdi yanıma geldin ki?" Omzunu silkmiş arkasına yaslandı. Bende önüme dönmüş notlarımı yazmaya devam ettim.

"Hoseok." Başımı ona çevirmiş tekrar notlarıma dönmüştüm.

"Efendim." Bana doğru yaklaşmış ve söze girmişti.

"Seninle bugün okul çıkışı bir yerlere gidelim mi? Lütfen. Hem aramızda ki şeyleri de çözmüş oluruz." Aslında olurdu bence. Bende ona biraz ön yargılı davranmış olabilirim. Birbirimizi tanıyabilirdik bence.

✨✨✨✨✨✨✨✨✨✨

Okullar tatil oldu aşkolarrrrrrr
Artık seri atıcam bölümlerii
9 gün içinde ne kadar çok yazabilirsem yazıcam. İyi tatillerrrr