28-

94 9 7
                                    

Jimin

Bizimkiler ile okula doğru giderken. Kırtasiye ye uğramalıydım. Çocuklara dönüp konuştum.

"Ben kırtasiye ye gidiyorum. Siz gidin, bende arkanızdan gelirim."

Hemen koşarak kırtasiye ye girdim. Proje ödevim için çıktı çıkartmam gerekiyordu.

Adam çıktıları çıkarttıktan sonra bana verir vermez hemen parayı verip çıktım kırtasiyeden.

Koşarak giderken ara sokaklardan birinden ses geldi. Kafamı o tarafa çevirdiğimde birinin yerde baygın bir şekilde durduğunu gördüm.

Hemen koşarak yanına gittim. Yüzüne baktığımda bu kişinin yoongi olduğunu gördüm. Şok ile yüzüne bakarken o da kımıldamaya çalıştı.

"S-sen, yoongi iyi misin?!!"

Kafasını bile tutamıyacak şekilde kötü duruyordu.

Yavaşça onu kaldırıp kolunun altına girdim. Evin anahtarı vardı bende. Onu böyle sokakta bırakamazdım.

Eve geldiğimde yoongi'yi koltuğa uzandırdım ve banyoya girip pansuman malzemelerini aldım.

İçeri girdiğimde yoongi koltukta oturmuştu. Bende gidip yanına oturdum.

"Jimin. Sen neden getirdin beni buraya? Benim gitmem lazım."

Ayağa kalkıcakken itiraz edip onu kolundan tuttum.

"Hayır yoongi. Halini görmüyor musun? Biraz dinlen öyle git."

"Olmaz. Sen okula git. Ben başımın çaresine bakarım."

"Hayır. Rahat dur. Sana pansuman yapıcam şimdi."

Yavaş yavaş yaraları temizlemeye başladım.

En son patlamış dudağını temizlemeye başladığımda biraz yaklaştım. Ama rahat edemediğim için biraz daha yaklaştım. Yüzlerimiz çok yakın olduğundan yutkundum.
Bu beni biraz heyecanlandırmıştı. Ama nedenini bilmiyordum. Kalbim sanki yerinden çıkıcakmış gibi atıyordu. Yarayı temizleyip  banyoya gidip ellerimi yıkadım.

Geri içeri gidip yoongi'nin yanına oturdum. Oda da derin bir sessizlik vardı. Onun benden hoşlandığını duyduğumdan beri kendimi garip hissediyorum.

"Ben kendimi kötü hissetmiyorum jimin. Bırak gideyim. Hem sende okula gidersin. Okulunu aksatma."

"Sen iyi değilsin yoongi. Şu yaralarına bak. Nasıl oldu bunlar? Kavga mı ettin?"

"Hayır. Sana kimsenin benden hoşlanmadığını söylemiştim. Dayak yedim işte, her zaman ki gibi."

"Sen iyi birisin. Senden neden nefret ediyorlar bilmiyorum ama bu kadar dövmeleri saçma. Bu acımasızca."

"Sorun yok. Alıştım ben."

"Buna alışman normal bir şey mi?"

"Hayır."

"Neyse ne. Burada kal biraz. Daha sonra gidersin."

Ağzını açıcak gibi oldu ama geri kapattı. Bende mutfaktan ona bir su getirmeye gittim.

Suyu verdiğim de hemen içti. Bardağı masanın üstüne bırakıp tekrar koltuğa oturdum.

"İstersen benim yatağımda biraz uyuyabilirsin. Çok kötü görünüyorsun."

"Bu kadarı bile fazla Jimin. Gerek yok."

"Kendini neden insan yerine koymuyorsun? Bunlar fazla felan değil. Yapılması gereken şeyler. Şimdi seni odama çıkartayım biraz uyu."

Kafasını sallayıp onayladı beni. Normaldi çünkü diyicek bir şeyi de yoktu.

Kolunun altına girip merdivenlerden çıkartmaya başladım. Odama geldiğimizde onu yatağa uzandırıp üstünü örttüm.

"Sanki ölücekmişim gibi davranıyorsun."

"Ne alaka ya? Çok konuşma da uyu yoongi."

"Tamam."

Odadan çıkıp kapıyı kapattım. Salona geldiğimde gidip koltuğa oturdum ve telefonumu çıkardım. Çocuklara haber vermeliyim.

Taekook shipp

Jimin:

Çocuklar ya
Ben evdeyim
Okula gelmiyeceğim.

Hoseok:

Niye ki?

Taehyung:

Bizimle birlikte çıkmadın mı lan sen.

Minho:

Hayırdır?

Hyunjin:

Jimin bir şey mi oldu?

Jimin:

Hayır ya.
Ben kırtasiye den çıkarken bir ses duydum.
O tarafa doğru gittiğimde yoongi'yi gördüm.
Yerde yatıyordu.
Onu öyle bırakamazdım.
Bende eve getirdim
Şimdi yaralarını sardım
Uyuyor
Çok kötü olmuş ama ya

Felix:

Yoongi şu seninle aynı çadırda olan çocuk mu?

Jimin:

Evet, o.

Jungkook:

Jimin
Tamam.
Sen yoongi'ye bak
Birazdan ders başlıyacak
Eve gelince daha detaylı anlatırsın sen

Jimin:

Tamam.

Jungkook çevrimdışı
Jimin çevrimdışı
Hoseok çevrimdışı
Minho çevrimdışı
Taehyung çevrimdışı
Felix çevrimdışı
Hyunjin çevrimdışı

✨✨✨✨✨✨✨✨✨✨✨✨✨

Bu bölüm kısa oldu ya.
Neyse bir sonraki bölüm uzun olur aşkolar.
Kendinize iyi bakın. Bayyyy💜💜💜

SAVE ME Where stories live. Discover now