SAVE ME

39-

Jisung

Sabah gözümü annemin beni çağırması ile açtım.

Yataktan fırlayıp yanına gittiğimde sinirle bana baktı.

"Nerdesin sen? Sabahtan beridir seni çağırıyorum."

"Şimdi uyandım."dedim gözümü ovuştururken.

"Kahvaltıyı dışarıda yapıcaz. Sende evi topla. Akşam'a gelirim."dedi ve aynadan son kez kendine bakıp çantasını da aldı gitti.

Uzun bir şekilde oflayıp odama gittim.

Bir dakika akşama gelirim demişti o değil mi?

Bizimkilerden kimi çağırabilirdim?

Jimin bu aralar bir kitap'a sarmıştı.
Jungkook ve Taehyung sınamaya gittiler.
Yugyeom ve Hoseok'u bilmiyorum ama birliktedirler.
Minho!

O belki boşdur.

Telefonumu yataktan alıp sohpetlere girdim.

Siz:
Minho.

Huysuz kedi:
Efendim.

Siz:
Bana gelsene annemler evde yok.
Diğerleri de meşgul zaten.
Kahvaltı yaparız.
Birlikte film felan izleriz.
Haftasonu ya.

Huysuz kedi:
Tamam.
Geliyorum.

Siz:
Tamamm.

Telefonu yatağıma atıp hemen odamı toplamaya başladım. Odamı topladıktan sonra evi de topladım ve mutfağa gidip kahvaltı hazırlamaya başladım.

Ekmek kızartıp iki tabak çıkardım ve iki tabağa da birer tane koydum. Daha sonra salatalığa geçtim ki zil çaldı.

Elimi yıkayıp ıslak olan ellerimi pantolonuma sürtüp kuruttum kapıya doğru ilerlerken.

Kapının yanında ki aynadan kendime bakıp dağınık olan saçımı düzelttim ve kapıyı açtım.

Minho elinde bir gül ile bana gülümseyerek bakıyordu.

Ona gülümseyerek hayranlık ile baktım.

Elinde gül ile çok tatlı duruyordu.

Ona dudaklarımı büzerek bakıyor hafif de gülümsüyordum ki kendime geldiğimde geçmesi için geriye doğru gittim.

"Gelsene."dedim hemen.

Mal gibi donup kalmıştım ya.

Hemen içeri girip gülü bana uzattı.

Gülü onun elinden alıp salonu gösterdim ona.

"Hemen geliyorum sen çekinme geç."dedim ve odama gidip gülü dolabıma koydum.

Annemin bunu da maffetmesine izin vermeyecektim.

Geri gittiğimde ilk salona baktım ama Minho orada değildi.

Mutfağa gittiğimde salatalıkları doğradığını gördüm.

"Sen otursaydın."dedim çekingenlikle.