11-

140 16 14
                                    

Jimin

Okuldan çıkmış ve eve gelmiştim. Hyunjin ve Jungkook'un işi olduğu için bir yere gitmişlerdi. Minho ise san ve arkadaşları ile gitmişti. Hoseok odama bir anda girdiğinde yerimde zıpladım. Salak bir anda öyle girilir mi ya?

"JİMİN. JİMİNNN." Yüksek sesle konuştuğundan ona hâla şaşkınca bakıyordum. Kolundan tutmuş ve yatağa oturtmuştum. Biraz sakinleştikten sonra konuşmuştu.

"Yaaa bizim grup varya." Bizim grup derken?

"Eee bizim grup?"

"Hee işte bizim grup bizi avm'ye çağırıyor. Gidelim nolurr nolurr." Bizim mi? Ya anlamadım ki? Ama belki gideriz. Hem bende isterim. Kaynaşmak felan.

"Hoseok bir bekle Hyunjin ve Jungkook gelsin. Onlara da soralım. Sonra konuşuruz."

"Hayır. Onlar gelmiyecek. Yani şöyle kii, ben, sen,junwon, Lisa, jisoo ve rose. Sadece biz gidicez. Hem alışveriş yapıcaz hem de sohbet edicez. Hem ben onların bazılarından korkuyorum amk. Çok kötü bakıyorlar." Kıkırdamış ve kafamı sallamış onaylamıştım onu. Bana sıkıca sarılmış ve yanağımı öpmüştü. Bir yandan ise yaşasın diye bağırıyordu. Yaa çok tatlı salak şeyyy.

"Tamam. Ama nasıl olucak bu iş sen anlat bir bana."

"Bak şimdi. Biz saydıklarım ile gidicez. Jungkook ve Hyunjin de Minho onları çağırıcak. Yani onlarda tek kalmıyacaklar. Biz de avm ye gidicez. Zaten haberleri var hepsinin sorun olmazzz."

"Tamam. Gidip hazırlanalım ve çıkalım o halde." Kafasını sallamış ve odadan hızla çıkmıştı. Bende kalkıp hazırlanmaya başladım.

***


Avm'ye gelmiş alışveriş yapmıştık. Şuan ise boş bir masa arıyorduk. Lisa bize doğru dönüp gösterdiğinde. Hemen oraya doğru gittik. Yemeklerimizi masaya koyup oturduğumuzda hemen başladık. Çünkü hem çok açtık hem de yorulmuştuk. Yemeğimi yerken ayakta yemeği ile fikilern birini gördüm. Etrafına bakınıyordu yer bulabilmek için. Aslında yanımda boş bir sandalye vardı. Ayağa kalkıp yanına gittim. Önünde durduğunda titremeye başlamıştı. Ahh galiba bu kişinin anksiyete bozukluğu vardı. Yani tahminime göre. Yanına gittiğimde acaba bir şey mi yaptım? diye düşünüyordu. Ve daha bir çok şeyde. Ona gülümseyip söze girdim.

"Yer yok gibi görünüyor. İstersen bizimle oturabilirsin."dediğimde bana ilk şaşırarak baktı sonra ise yüzü kızarmaya başladı. Acaba yanlış mı anladı?

"Şeyy sizi rahatsız etmek istemem."sonunda konuştuğunda rahatlamıştım.

"Hayır rahatsız etmezsin. Hadi gel."dedim ve ilerlemeye başladım. O da arkamdan ilk duraksadı ama sonra beni takip etti. Masaya geldiğimizde ilk ben oturdum. Sonra da o oturdu. Benimkiler bana şaşkınlıkla bakarken. Konuşma gereği duydum.

"Yer yoktu. Bizimle yesin dedim. Bu arada ismin neydi?" Sorduğum soru ile yemeğinde olan gözlerini ellerine indirmişti. Elleri titriyordu. Derin nefes almış ve kısıl sesle konuşmuştu.

"Jisung." Sadece bu kadar konuşmuştu. Anladığım kadarıyla jisung'un anksiyetesi vardı. Bu cidden çok zor bir hastalık ya."

"Hmm. Jisung ben jimin. Bunlarda Hoseok, Lisa, jisoo, rose ve junwon. Hangi okuldansın." Kafasını kaldırmadan cevap vermişti.

"Memnun oldum. xxx okulundayım. Siz?"

"Bizde aynı okuldanız. Neyse hadi yemek yiyelim."dedim ve herkes önüne döndü.

SAVE ME Where stories live. Discover now