13-

123 10 5
                                    

Jungkook

Düz yatmış ve göğsümde uyuyan Güzele bakıyordum. Neden bu kadar güzeldi. Göz göze geldiğimizde bir şeyler hissetmiştim. Ama buna isim koyamıyordum. Aşk mı bu? Bilmiyorum.

Gözünün özüne gelen saçlarını geriye doğru taramış ve ağnına bir öpücük kondurmuştum. Anlaşılan bir şeye sarılmadan uyuyamıyordu. Aslında bakarsan benimle yatmasına sevinmiştim. Çünkü o.. o beni kendine çekiyordu. Bilmiyorum ona karşı çok farklı duygular hissediyorum.

Biraz kımıladadım bana daha çok yapışmış ve daha sıkı sarılmıştı.
Bu haline gülerken bende ona sarılmış ve tekrar ağnını öpmüştüm. Gözlerim yavaş yavaş kapanırken kendimi uykuya bıraktım.

Taehyung

Sabah gözlerimi açtığımda göğsünde uyuduğum bedene bakmıştım. Utanıp kalkıcakken bana sıkı sıkı sarılan beden yüzünden kalkamamıştım. Göğsüne tekrar başımı koyup onu izlemeye başladım. Cidden çok yakışıklı. Tanrım.. kalbim neden bu kadar hızlı atıyor? Yavaş yavaş gözlerini açtığında hemen gözlerimi kapattım. Hâlâ gözlerim kapalıyken nefeslerini boynumda hissettim. Dudaklarını hafifçe boynuma değdirdiğinde titremiştim. Geri çekilip bir süre öylece durduğunda yavaşça gözlerimi açtım. Gözgöze geldiğimizde kafamı aşağıya eğicektim ki çenemi tutup gözlerine bakmamı sağladı. Utanıyorum cidden. Ahh kızardığımı hissediyorum. Elinin tersi ile yanaklarımı okşadığında gözlerimi kapattım. Eli saçlarıma çıkmış ve okşamaya başlamıştı. Bu cidden çok hoşuma gitmişti.

"Rahat uyudun mu?" Sessizce kafamı sallamıştım. Şuan çok huzurluydum ve konuşmak istemiyordum. Okul. Evet okul vardı. Net geç kalmıştım. Hemen hızla doğrulmuş ve ona bakmıştım. O ise şaşkın bir şekilde bana bakıyordu.

"OKUL! Okulu unuttuk."dedim. Beni tekrar göğsüne çekmişti.

"Bugün okula gitme. Zaten yorgunsun. Hem diğerleri gitti ve saat çoktan geçti. Uyu boşver."ben kendimi cidden çok garip hissediyorum. Yani ilk defa biri beni önemsiyordu. Ve bu duygu çok güzel. Sessizliğimi korurken derin bir nefes aldım. Şuan ne hissediyorum bilmiyorum.

"Hadi kalk kahvaltı yap." Utanç ve kızarık yüzümle hemen kalkmıştım. Göğsünün üztünden. O ise bana sırıtarak bakıyordu. Yataktan kalkmış ve odadan çıkraken bana dönmüştü.

"Elini yüzünü yıka mutfağa gel." Gittiğinde ben utançla kafamı yastığa gömüp çığlık attım.

Yugyeom

Okula gelmiş jay'ı ikna etmeye çalışıyordum. Hoseok'u görmem lazım. Ben ona neden bu kadar çok bağlandım ya. Ayrıca ne ara kapıldım onu bile bilmiyorum. O çok güzel. Gülüşünü saatlerce izleyebilirim.

"Ya yugyeom yeter. Sana işim var diyorum. Anla. Çocuk gibi davranmayı bırak ya." Dediği şey ile onu çekiştirmeyi bıraktım. Off ödevi vardı ya.

Sınıftan çıkıp kantine gittim. Etrafta gözlerimi dolaştırdım ama burada yoktu. Bahçeye çıkıp arka tarafa gittim. Yere oturmuş ve gökyüzünü izliyordu. Yanına gidip oturduğumda şaşkınlıkla bana baktı ama sonra kafasını çevirip tekrar göğyüzünü izlemeye başladı.

"Neden benimle uğraşıyorsun?" Sorduğu soru ile ilk biraz düşündüm. Sonra söze girdim.

"Bilmem. Hoşuma gidiyor. Hem seninle uğraşmıyorum ki artık. Eskiden seni tanımıyordum. Sende beni tabi. O yüzden bence kavga etmişrik. Gerçi elim ağır yüzünü resmen boyamıştım."dedim o ise konuşmadan duruyordu. Tam takrar konuşucağım sırada söze atladı.

"Birde alay mı ediyorsun ya." Sinirli olduğu düşündüğü sürat ifadesiyle bana bakıyordu. Ama çok tatlıydı. Ondan korkmuş gibi yapıp ellerimi iki yana kaldırdım.

SAVE ME Dove le storie prendono vita. Scoprilo ora