2. Bölüm: Madalyonun Şok Edici Yüzü

30 8 36
                                    

   Kader teyze... her şeyin farkındasın!

   Vazife planı Orbey dedenin açıklamalarından ibaret değildi; Kader teyze yepyeni serüvenimizin sağlamasını yapmıştı. Ama kasaba vazifemizi böyle bir finalle ne ben kabul edebilirdim ne dostlarım. Hatta Serhat'ın sıklıkla söz ettiği, bizi kurgulayan görünmez senarist bile kabul edemezdi. Dilim suskundu; beklentimi karşılamak, Bitmezçember'le birlikte akıbetimizi öğrenmek üzereydik. 

   "Sandığı niçin efsunladığını hatırlıyor musun genç hanım?" dedi Korkut amca.

   Pınar'ın tek yapabildiği, başını anlamsızca iki yana doğru sallamaktı.

   "Ama oradaki hatırlamalar aklında, değil mi?" dedi Kader teyze.

   "Evet. Rüya gibi... ama aklımda."

   "Kasabanın dışını madalyonun diğer yüzü şeklinde kabullenebilirsiniz." dedi Korkut amca, "Boyutlar arası mistik bir yüzleşmeden çıktınız. Girdiğiniz enerji katmanlarını ancak kent merkezinin enerji alanıyla kıyaslayarak açıklayabilirim. Burada beş metre derinleşebilirsiniz, ancak orada Mariana Çukuru'na dek uzanabilirsiniz. Siz böyle bir enerji alanında, kırk sekiz saat içinde bir yaşamın yetersiz kalacağı kadar yoğun bir deneyim gerçekleştirdiniz. Siz vazifelilere hayran olmamak ne mümkün evlat."

   "Çemberimizi tamamladığımızda süper kahramana dönüşeceğimi sanıyordum." dedi Serhat, ağzındaki lokmayı bitirmeden reçele davranarak, "Meğer orada Süperman'mişim. Clark Kent'ten farkım yok şu an. Derhal bir telefon kulübesi bulun. Bir de gözlük..."

   "Serhat Bey, acele etmeyin lütfen!" dedi Korkut amca, "Öhöm... bir pelerininiz yok, gözlerinizden X ışını da çıkaramıyorsunuz. Ama kahkahalarınızın olduğunu unutmayın bayım. Mizahınız... ışınlardan daha tehlikeli."

   "Doğru!" diye destekledi Melodi, "Bitmezçember'de bir katanadan bile tehlikeli olduğunu gösterdi. Eh, ben de az değildim şimdi..." 

   Pınar devam etti, "Çok doğru. Uyanışımız, yüzleşmelerimiz, hatırlayışımız apar topar gerçekleşmedi. Açtığımız her kapı bizi farklı boyutlara sürükledi. Öyle ki, aynı ortamda farklı boyutlar bile deneyimledik." O sırada gözleri beni ve Yağmur'u takip ediyordu.

   "Birbirimizi tamamladık. Soru işaretleriyle dolu bir son, ama olması gereken bir sonuç. Bunu, bu yaşamımızda tanışmadan önce gerçekleşen birçok detayda görüyorum. Kömür saçlı kız çocuğu ile bütünleşmek için ihtiyaç duyduğum her şey önüme birer birer çıktı. Ama..."

   "Ama Yağmur?" dedi Kader teyze.

   "Kömür saçlı kız çocuğundan uzağım. Ben yine Yağmur'um; kasaba ise bir düş sanki."

   "Olması gereken de bu değil mi zaten tatlım?" dedi Kader teyze, "Bitmezçember artık bir düş. Ve sen, peşini bir gölge gibi takip eden kadim lanetinden arındın."

   "Kömür saçlı kız çocuğu sana minnettar kızım." dedi Korkut amca, "Ona gerçekten uzak olup olmadığını düşün. O senden hiç ayrı değildi. Ayrılan yok. Karanlığını aydınlattın. Hazineyi başka türlü açamazdın."

   "Pınar'ın efsunlamasında niçin gerekli olduğumdan anlaşılıyor." diye gözlerini kırptı Yağmur, "Güneş saçlı tanrıçanın hükmü hep böyleydi işte. Karşısındakine başka şans tanımıyordu. Ama kendisine boyun eğilmesi için değil, mükemmele ulaşmaları için."

   Yağmur sustu; Toprak'la göz göze geldi. Meraklı dostum, Yağmur'un ara vermemesi için sessiz bir kıpırtıyla atıldı.

   "Onu hiçbir yaşamımda dinlediğimi hatırlamıyorum. O geceye dek... hazineyi açmam için en karanlığımı aydınlattım. Bu konuda yalnız olduğumu düşünmüyordum." dedi Yağmur.

Korku Tutkunları 2Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin